Başbakan Yıldırım konuşmasında, Ankara Valiliği güvenlik nedeniyle aldığı 30 Kasım’a kadar toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kısıtlama kararını hatırlatarak, "Tek gerekçesi güvenlik. Ana muhalefet partisi CHP’den bazıları AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmasını engellemek için böyle bir karar aldı diye milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Bizim cumhuriyet, cumhurla sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız ya da ölçecek kalibrede misini? Cumhuriyet hamasetle büyümüyor, çalışmakla millete hizmetle büyür" dedi.
Yılıdırm açılış konuşmasında şunları söyledi:
"2007’de Cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman vesayet odakları hemen devreye girdiler. Size cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz dediler. Ana muhalefet partisi o günlerde bu vesayet odaklarının başını çekiyordu. Ama AK Parti boyun eğmedi. Dedik ki her sorunun çözümü vardır, çözüm millettir. Millete gittik. Vekillerin seçemediği cumhurbaşkanını millet doğrudan seçilmesini sağladı. Bugün kurulduğumuz ilk andan itibaren Türkiye’nin yeni bir anayasa yeni bir sisteme ihtiyacını çok açık bir şekilde dile getirdik. Bütün partiler her seçim öncesi vaatlerinde anayasa değişikliği konusunda vatandaşa vaatleri var.
Türkiye’nin yeni, insan merkezli bir anayasa ile buluşturmanın mücadelesini vermeye devam ediyoruz. 15 Temmuz gecesi yaşadığımız tehlike mevcut sistemin açıklarının doğurduğu bir tehlikeyi yeniden gündeme getirmiştir. İçinde darbe girişimi, teröre gibi tehditler yaşarken, Irak’ta Suriye’de bizi ilgilendiren gelişmeler olurken sorun üreten bir sistemle yolumuza devam ediyoruz. Hazırladığımız anayasa değişikliği taslağının en kısa sürede Meclis’e getireceğiz. MHP’nin yaklaşımı doğrusu takdire şayandır. MHP, başkanlık sistemine karşı olabilir. Parlamenter sistemin devamını da istiyor olabilir. Ancak kararı millete bırakmak gibi son derece milli bir yaklaşım sergilemiştir.
'MİLLET SON NOKTAYI KOYSUN'
Millet son noktayı koysun… Cumhurbaşkanı millet tarafından seçilmiş olmasıyla beraber artık herşey değişmiştir. Mevcut anayasa cumhurbaşkanını sorumsuz diye tanımlasa da halkın desteğini almış cumhurbaşkanının fiilen siyasi sorumluluğu vardır. Yani mevcut duruma göre yeni anayasayı yapalım, sistemdeki tıkanıklığı da ortadan kaldıralım. MHP’nin görüşünün farklı olmasına rağmen meseleye parti çerçevesinde bakmaması bu sorunun millete götürülmesi yönündeki irade beyanı fevkalade isabetlidir. Biz bunu görüyor ve buna göre gerekli adımları da atıyoruz. Millet ne derse olsun.
CHP'YE ÇAĞRI: 'GELİN BU ŞEREFE SİZ DE KATILIN'
CHP’ye bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Gelin millete birlikte gidelim. Genel kurulda 367’nin üzerinde bir kabul olsa bile millete gitmeye söz verdik. Gelin bu şerefe siz de katılın. Siz de bu kararın içerisinde olun. Başkanlık meselesi sistem, yeni anayasa meselesi ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de AK Parti’nin meselesidir. Milletin, ülkenin işidir. Sistem tartışmalarını geride bırakalım. Önümüze bakıp geleceği odaklanalım. Millete gidersek demokrasimiz daha güçlenecek, ülke kazanacak, milli irade kazanacak. Hedefimiz sonuna kadar demokrasi, sonuna kadar özgürlük, sonuna kadar kalkınmış, müreffeh büyük Türkiye…
AB ile ilgili İngiltere’nin adlığı bir karar var. AB gelecek vizyonunu gözden geçirmelidir. Türkiye yarım asrı geçen bir süredir AB’ye üyeliği yolunda çalışmalarını sürdüren bir ülkedir. Üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. Bundan sonra karar AB’nindir. Türkiye’nin alternatifleri her zaman vardır. Avrupa unutmasın fazla naz aşık usandırır. Türkiye bölgesinde KAfkasların, Ortadoğu’nun teminatı olan bir ülkedir.
FETÖ İLE MÜCADELE
Devlet hainlerden temizlenene kadar devam edecek. Hukuk önünde hesabı sorulmamış tek bir hain kalmayacak. Bu şeffaf olmayan, kapalı örgüte karşı operasyon yapmanın ne kadar zor olduğunu biliyorsunuz. Hiçbir masumun zarar görmemesi için de gereken neyse yapacağız. Sadece Türkiye içi,n değil herkes için tehlike olduğunu anlatıyoruz. Son günlerde İİT, FETÖ’yü terör örgütü ilan etti. Memnuniyet verici bir gelişmedir. Birçok ülke FETÖ ile ilgili okullarını kapatmaya başladılar, bunları Türkiye maarif vakfına devretmeye başladılar. FETÖ, PKK, DEAŞ gibi terör örgütleriyle mücadelemizi aynı kararlılıkla sürecek. Son dönemde PKK’ya ağır darbe vurduk.
Okulları yakarak yavrularımızın eğitimini engelliyordu, mahalle ve sokakları ateş çukurlarına çevirmişti. Herkes bilmelidir ki hiçbir şey artık eskisi gibi değil, olmayacak. Örgütün insafına terk etmeyeceğiz bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimizi… Kırsaldaki eylemlerini de bitireceğiz. Terör örgütüne destek veren belediyelerin yönetimlerini değiştirdik. Aşiretler sahaya indiler. Vatandaşlarımızın PKK diye bir sorunu yok. PKK’nın Kürtler diye bir sorunu yok. Yöre halkı Terör örgütü PKK’ya prim vermemektedir. Terör mağduru bölgede yaşayan vatandaşlarımızın sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğimizi ilan ediyorum.
'HİÇBİR FETÖCÜ AK PARTİ'DE YER ALAMAZ'
FETÖ terör örgütünün hiçbir mensubu AK Parti teşkilatımızın içinde yer alamaz, barınamaz. Bu teşkilatta teröristlere hiçbir zaman yer olmadı, olmayacak. Sızmalar varsa onları da temizlemek konusunda zerre kadar tereddüdümüz olmaz. Bizde hiçbir partide olmayan istişare kültürü var. FETÖ’cü teröristler varsa asla gözlerinin yaşına bakmayacağız. Bu bilinmelidir. Bu konuda milletimizin tereddüdü olmasın. Muhalefet temsilcileri çıkıp AK Parti’nin içişlerine yönelik ileri geri laflar ediyorlar. Siz AK Parti’yi bırakın da kendi işinize bakın. Siz kimin tarafında duruyorsunuz. FETÖ ile kolkola girenlerin, FETÖ’nün avukatlığını yapanların bize söz söylemeye hakları da hadleri de yok. Artık ana muhalefet partisi bu işten vazgeçsin. AK Parti’yi itham ediyorlar. AK Parti bu örgütle en önce mücadeleyi başlatan partidir."