Yücel, yaptığı açıklamada “Hamza Dağ’ın Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sarf ettiği hadsiz ve saygısız ifadeler,ne eleştiri sınırlarıne de ahlak sınırları içinde kabul edilebilir değildir” dedi.
Deniz Yücel konu hakkında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
AKP’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU ÇARESİZLİĞİN TEZAHÜRÜDÜR
Canlı yayında AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın, Türkiye’nin Ana Muhalefet Partisi lideri hakkında söylediği sözler kendisinin haddini aşan, İzmir adabına ve kültürüne yakışmayan sözlerdir. Kullanılan ifadeler, kullanan kişinin ve temsil ettiği zihniyetin içinde bulunduğu çaresizliğin açık bir tezahürüdür.
Bu zihniyet, Türkiye’de halkı açlığa, işsizliğe, yalnızlığa ve çaresizliğe sürükleyen ve her geçen gün etkileri daha da ağırlaşan ekonomik kriz gündemden düşsün diye,
Covid-19 salgınıyla mücadeleyi eline yüzüne bulaştırmalarını kendi halkına ve dünyaya yalan söyleyerek sakladıkları gerçek vaka sayıları konuşulmasın diye, Her köşeye sıkıştıklarında Genel Başkanımıza hakaret etmeye, saldırmaya başlıyorlar.
İktidarlarının ve saltanatlarının sonunun geldiğini bilmeleri ve halka söyleyecek sözlerinin kalmaması nedeniyle, dillerinde sadece hakaret, yalan ve iftira var. Geçmişte FETÖ ile koyun koyuna olup memleketi vatan hainlerine teslim edenleri, 31 Mart seçimlerinde terör örgütü lideri bebek katilinden medet umanları, ne hakaretleri ne de yalanları kurtarmaya yetmeyecektir.
BÜLBÜL GÜLE KARGA ÇÖPLÜĞE GÖTÜRÜR
CHP İzmir İl başkanı Yücel, yapılan hakaretin aslında CHP’ye gönül ve oy vermiş olan milyonlarca vatandaşa yapıldığını belirterek, Hamza Dağ’ın özür dilemesini umduğunu söyledi.
Yücel “Mevlana’nın öğütlediği gibi “Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin; çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür!” İşte bu hakaret dilini benimseyen, vatanını ve milletini hiçe sayarak kendi ve yandaşlarının ikbali için çalışan, halka yalan söyleyen siyasi zihniyetin sonu da bellidir.
Son olarak ifade etmek isterim ki, Sayın Hamza Dağ siyaseten eleştirme hakkına sonuna kadar sahiptir. Ancak milyonlarca vatandaşın oy verdiği, Türkiye’nin 11 büyükşehir belediyesini ve yerel yönetimlerde ülkenin yüzde 50’sini yöneten bir siyasi partinin genel başkanına hakaret, ne hakkı ne de haddidir. Umuyorum ki, yaptığı hatanın farkına varacak ve sarf ettiği sözlerin gerçek muhatabının milyonlarca vatandaşımız olduğunu hatırlayarak, özür dileyecektir.