Kararı değerlendiren Özler, şöyle konuştu:
“Herkes seminere odaklandı. Zannediyorlar ki herkes seminere katıldı. Benim gibi olan arkadaşlarım havacıların, bizim ne seminerle alakamız var, ne de orada konuşulanlarla alakamız var. Ben seminere katılmadım. Bizi yargıladıkları olay tamamen dijital verilere dayalı. Ben 2 tane A4 kağıdıyla 16 yıl cezaya çarptırıldım. Sadece imzasız 2 A4 kağıdı. Birinde iki satır, birinde de sadece ismim var köşede bir kutu içinde. Hayatım boyunca böyle bir oluşumun ne yanında ne yakınında oldum. Ne kimse bana böyle bir emir verdi, ne de ben kimseden böyle bir emir aldım. Olayların tamamen dışındayım.”
‘Bilgisayar bilmem’
Tümgeneral Özler şöyle devam etti:
“Ben bilgisayardan hiç anlamam. Hayatımda bir tane bile bilgisayarda yazı yazmadım. Bu söyledikleri A4’teki ismimin geçtiği yerler benim kendime ait bir evde, iş yerimde, arabamda, bilgisayarımda çıkmadı. Herhangi bir yerde çıktı. Kimin yazdığını ben nereden bileyi? Şu an da sizin adınızın yazdığı bir şeyleri yazıp bir yerlere koyamazlar m? Ben şimdi bununla yargılanıyorum. Eğer irade olsa bunu bulup ortaya çıkartırlar.”
“O dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cumhur Asparuk’u emniyete alıp tutuklayacağım iddia edildi. Benim babamdan çok sevdiğim bir insan. Yahu benim teğmenliğimden generalliğime kadar yanımda olan kişi. Beni general yapan, bu makamlara oturtan kişi. Karım hastanede ikinci doğumu sırasında ölümden dönerken yanında olan, elinden tutan kişi. Kendine ev alırken ‘Aman bu çocuk da sebeplensin’ diye yurtdışındayken beni de ev sahibi yapmaya çalışan kişi. Babamdan da öte diyorum. Hanımı öldüğü zaman elimizde öldü. Bu kadar gönül bağıyla birbirine bağlı olan biri; nasıl kalkar da ona karşı böyle bir komplo yaparım.
‘Asparuk babadan yakın’
Gerçekler gün gibi açık. Yeter ki bir irade ortaya çıksın ve desin ki, ‘Ya bir dakika empati yapalım. Şunu bir araştıralım’. 5 dakika sürmez doğrusunu bulmak. Ben mahkemede de her yerde de şunu söyledim. Ben bu işin mağduruyum. Ben bir vatandaşım. Anayasal hakkımın kullanılmasını istiyorum. Her tarafa suç duyurusunda bulundum. Kimler benim adımı yazdıysa bulun çıkartın. Türkiye’de bu irade yok m? Ben inanıyorum ki bunu yapanlar bir kapı arkasından bakıp gülüyor.
Ben soruşturma kapsamında hiç tutuklanmadım. Mahkemeden çağırdılar, gittim ve bunları söyledim. Bana mahkemeden ‘Yürü kardeşim işinin başına’ dediler. Şuan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin NATO’daki en yüksek kademesi olan Kurmay Başkanlığı görevini icra ediyorum. Uluslararası bir karargahta bana bağlı 350 yerli yabancı personel var. Dört elle sarılmışım işime. NATO’nun dönüşüm değişim sürecinde en yoğun olan bir yerde, en yoğun olan karargahta görev yapıyorum. Geçen gün gittik mahkemeye, dediler ki ‘Sizi vareste tutuyoruz. Gelmenize gerek yok’. Ve bu dönemde ben en az 12 defa yurtdışına gidip geldim. Ben eğer kaçacak olsam, bunu yaparım. Ama biz askeriz. Biz şeref ve namus üzerine yemin ettik. Bunun üzerine de mahkemeye doğru şeyleri söyledik. Ama şimdi ben diyorum ki buna inanmayıp Allah’ın birliğine, Peygamber’in birliğine inanan varsa, ben onların üzerine yemin ediyorum. Haberim yok, bilgim yok.
İçerideki arkadaşlarımız, Amerika’da, orda burada bir sürü araştırma yaptırdılar. Bunların ne zaman yazılmış olabileceği konusunda kanıtlar var. Ben hangi delile dayanarak yargılanıyorum bilmiyorum. Ben bir vatandaşın, Anayasal hakkımı hukuku korumaktan sorumlu kişiler beni korumuyor o zaman. Ben kime sığınacağım'
İnanıyorum hala Türkiye’de Cumhuriyetin savcısı, Cumhuriyet’in hakimi olduğuna. Mutlaka bu yanlış, bu hukuk garibetini, bu hukuk cinayetini önleyecekler diye düşünüyorum.”
Avukatı, Özkök’e suç duyurusunda bulunacak
NATO Hava Unsur Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Atilla Özler’in avukatı Haluk Pekşen, Balyoz Davası kapsamında silah arkadaşlarının çağrılarına rağmen ifade vermeye gitmeyen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Pekşen, “Kamuoyunun kafasını karştırdı. Madem bir şeyler biliyorsun, neden açık açık konuşmuyorsun da kapalı kapılar arkasında konuşuyorsun.Hem görevi suistimal hem de yargılamayı etkilemekten suç duyurusunda bulunacağız. Tüm bu olanlardam madem bilgin varsa, sen Genelkurmay Başkanı’sın neden gereğini yapmadın” diye konuştu. Avukat Pekşen, “Bugünkü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 2003’te Kara Harp Akademisi komutanıydı. Emri altındaki herkes bugün mahkum. Harp akademilerinde 5 komutan var 5’i de tutuklu. Tek istisna o. Bir komutanın
(Gazeteport)