Zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılsın

İZMİR Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nuriye Kadan, "Dünya Çocuk Günü" nedeniyle yapılan basın açıklamasında, "Zorunlu eğitim en az 12 yıl olmalı. Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak tüm çocukların eğitimine erişim hakkı güvence altına alınmalı. Eğitimde fırsat eşitsizliğine neden olan, eğitim öğretimin özel sektöre devredilmesi yerine devlet okullarında etkin eğitim ve öğretim programları oluşturacak politikalar üretilmelidir" dedi.

Haberler / Güncel

5 Ekim 2015 Pazartesi 15:27

PAYLAŞ

İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, yönetim kurulu üyeleri ve İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Nuriye Kadan, "Dünya Çocuk Günü" nedeniyle basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Avukat Kadan okudu. Türkiye'de korunmaya ihtiyacı olan çocuklarla, suça sürüklenen çocuklar hakkında çocuğun yüksek yararını sağlayacak tedbirler almak üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu hazırlanıp, 3 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe girdiğini söyleyen Kadan, "Bu kanunla birlikte korunmaya muhtaç çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar hakkında çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış ve çocuklarımız sağlıklı bir birey olarak topluma kazandırılmaya çalışılmıştır. Tüm yasal düzenlemeler ile hedeflendiği üzere; çocuğun yeteneklerinin en üst düzeyde gerçekleştirebilmesine yönelik eğitim hakkı, oyun ve dinlenme hakkı, bilgi edinme, bilgi alma hakları, din, vicdan ve düşünce özgürlüğü, güvence altına alınmalıdır. Uluslararası sözleşmeler ışığında 18 yaşına kadar her bireyin 'çocuk' olduğu kabul edilmeli, Çocuk Koruma Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu'ndaki birbirine aykırı hükümler yeniden düzenlenerek ebeveyn rızası ile yaş büyütme ve mahkeme kararıyla evlendirmelerin önüne geçilmelidir. Zorunlu eğitim en az 12 yıl olmalıdır. Sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak tüm çocukların eğitimine erişim hakkı güvence altına alınmalıdır. Eğitimde fırsat eşitsizliğine neden olan, eğitim öğretimin özel sektöre devredilmesi yerine devlet okullarında etkin eğitim ve öğretim programları oluşturacak politikalar üretilmelidir" dedi.

BÜTÇE DÜŞÜK
Çocukların korunması ve geliştirilmesi, ayrımcılıkla mücadele edilmesinde önemli görev ve yetkileri bulunan Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinin, Milli Savunma, Diyanet, İçişleri Bakanlıkları ile karşılaştırıldığında oldukça düşük olduğunu belirten Avukat Nuriye Kadan, "Bu nedenle çocukların sağlıklı gelişimleri alanında geniş bir faaliyet alanına sahip olan bu bakanlıkların bütçeleri üstlendikleri görevlerle uyumlu hale getirilmeli ve derhal arttırılmalıdır. Dünya genelinde acımasızca sürüp giden savaşların ve güç gösterilerinin ortasında kalan çocuklar çoğunlukla yaşamlarını yitirmekte, sakat kalmakta, ailelerini kaybetmekte ve sığındıkları ülkelerde hayatta kalma mücadelesi vermektedirler. Anayasanın 16. maddesinde temel hak ve hürriyetlerin yabancılar için milletlerarası hukuka uygun olarak, ancak kanun ile sınırlanabileceği belirtildiğinden, mülteci ve sığınmacıların temel hak ve özgürlükler açısından uluslararası sözleşmeler ve var olan kanun ve yönetmeliklerdeki hak ve özgürlükler açısından vatandaşlarla eşit konuma sahip olduğu unutulmamalı, göçmen çocukların her türlü ihmal, istismar ve sömürüye karşı korunmasını sağlayacak ulusal ve uluslararası mekanizmalar oluşturulmalıdır" diye konuştu.

ÇOCUK İŞÇİLER ARTIYOR
Türkiye'deki çocuk işçi sorununa da dikkat çeken Avukat Kadan, buna karşı mücadelede başarıya ulaşılabilmesi için öncelikle sorunu ortadan kaldıracak politika ve programlara bilgi sağlamak amacıyla, kapsamlı bir ulusal çocuk işçiliği araştırması yapılmalması gerektiğini kaydetti. Ayrıca zorunlu eğitim yılının en az 12 yıla çıkarılması, çalışan çocukların durumlarının yakından izlenmesi ve sosyal devlet ilkesinin hayata geçirilerek, çocukların zorunlu nedenlerden dolayı çalışmalarının önüne geçilmesi ile kısa sürede olumlu sonuçlar almanın mümkün olacağını dile getirdi.

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nin bugüne kadar yaptığı tüm çalışmalarıyla çocukların yararını korumayı bir görev bildiğini vurgulayan Avukat Nuriye Kadan, "Bu amaçla çocuk işçiliği, çocuk istismarı, suça sürüklenen çocuklar, mülteci çocuklar başta olmak üzere tüm çocuk hak ihlallerinde çocukların yanında olduk, olmaya devam edeceğiz" dedi. (DHA)