Basmane Çukuru’nu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) satın alan Folkart Yapı da pes etti. Folkart, TMSF’ye projeden çekildiğini bildirdi. Karar üzerine TMSF, Ege Dünya Ticaret Merkezi arazisinin yüzde 50 sahibi, Güçbirliği Holding’e hisselerini iade etmeye hazırlanıyor. Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu iadeyi doğruladı ancak bu konuda işlemler gerçekleşinceye kadar açıklama yapmak istemediğini belirtti.
Yerel yönetimlerin yanlış kararlarının nelere mal olacağının çarpıcı örneklerinden biri İzmir’dedir.
Kentin ortasında kocaman bir çukur.
Beş değil, 10 değil, tam 20 yıldır.
Yanlış, yanlışa eklenince Basmane Çukuru’nu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) satın alan Folkart Yapı da pes etti.
Folkart, TMSF’ye projeden çekildiğini bildirdi.
Karar üzerine TMSF, Ege Dünya Ticaret Merkezi arazisinin yüzde 50 sahibi, Güçbirliği Holding’e hisselerini iade etmeye hazırlanıyor.
Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu iadeyi doğruladı ancak bu konuda işlemler gerçekleşinceye kadar açıklama yapmak istemediğini belirtti.
Yani, 20 yıl sonra çukurda yeniden başa dönüldü.
Efendim, İzmir’in Basmane Çukuru denilince tevellüt uzun.
Bir yolculuğa çıkmaya hazırsanız, buyrun.
Çakmur’un fendi
20 yıl önce Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Burhan Özfatura döneminde 35 bin metrekarelik alanda Dünya Ticaret Merkezi Projesi yapımı gündeme geldi.
Büyükşehir Belediyesi, projenin alana büyük bir kütle yükleyecek eleştirilerine kulak asmadı ve tartışmalı imar planı değişikliği ve sözleşmelerle inşaata start verildi.
Ardından yine eski başkanlardan Yüksel Çakmur’un açtığı davayla inşaat, mahkeme kararıyla durdu.
Daha sonra Çakmur’un fendi, yapılan her imar planı değişikliğini yendi.
Projeyi yapacak ortaklardan EGS Bank'ın bu süreçte iflas etmesi, Güçbirliği Holding'in de borçlarını ödeyememesi üzerine sonuçta TMSF yüzde 50 hisseye el koydu ve kentin ortasındaki dev çukur sularla doldu.
‘Satmayın’ dediler
TMSF, 2013 yılından başlayarak hisseleri satmak için harekete geçti. TMSF, hissesini yüzde 30'a yükselten Büyükşehir Belediyesi'ne satışta bu hisse oranının korunacağı garantisini verdi. Ancak Güç Yapı A.Ş. adına Kemal Zorlu, “bu ihalede iktisadi bütünlük oluşmadığı için geçersizdir” gerekçesiyle satışa karşı çıktı.
TMSF ise çukuru üçüncü ihale sonrası Folkart yatırımlarını gerçekleştiren Sancak Ailesi şirketi Livamine Madencilik’e 80 milyon dolara sattı.
Ve işte karşımıza, uzunluğu Kadifekaleyi’de geçen bir nevi uzay istyasyonunu çağrıştıran o proje çıktı.
Ortaklar çekildi
Bu arada Sancak ailesi ihaleye, Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça ve Manet Genel Müdürü Tarık Kayar’dan oluşan konsorsiyumla girmişti.
Grup 750 milyon liralık yatırım yapacaklarını açıkladı.
67 ve 48 katlı iki kule olarak tasarlanan proje konut, iş merkezi ve ticaret merkezi olacak, 1.680 adet daire, 170 üniteden oluşan iş merkezi ve 40 üniteden oluşan ticaret merkezi yer alacaktı.
31 bin 200 metrekare alan Büyükşehir Belediye Hizmet Alanı olarak planlandı.Kentin ortasındaki çukur bu kez kocaman heyula bir yapı olmaya hazırlanıyordu.
Ancak bir süre sonra iki şirket çekildi. Folkart Yapı tek başına yola devam edeceğini açıkladı.
Peki macera bitti m? Hayır!
Çakmur, yine durmadı ve açtığı dava sonucunda bu kez Folkart Yapı'nın ruhsat aşamasına gelen projesi durduruldu. 2013 yılında onaylanan imar planı 4 yıl sonra İzmir 5. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Yine kriz...
Folkart Yapı bir süre daha çabaladı ancak daha tapu bile alamadığı için Konak Belediyesi’ne başvuramıyordu.
Firma, bu zorluklara ihtimal artan ekonomik koşullar da eklenince projeden vazgeçti ve hisseleri TMSF’ye iade etti. TMSF, Güçbirliği Holdingi hisselerin devri için İstanbul’a çağırdı.
Şimdi ya Güçbirliği’ne yeni bir ortak bulması çağrısında bulunulacak, ya Büyükşehir Belediyesi çiçeği burnunda başkan Tunç Soyer’le yeni bir formül getirecek.
Tehlike var
Ancak bu arada çukurda ciddi bir risk de sözkonusu; inşaat bölgesine çökmeyi önlemek amacıyla 20 yıl önce yapılan geçici duvarların (iksa sistemi) çökme ihtimali olduğu öne sürülüyor.
İddialara göre, alanın sadece çevresindeki binalar, açısından değil, yoldan geçen araçlar hatta yayalar için bile risk taşıdığı vurgulanıyor.
Evet 20 yıl sonra çukurda yeniden başa döndük.
Aslında çukur içinde, yerel yönetimlerin; kent merkezlerini geleceğe taşıyacak kapsamlı planlamalar değil de, günlük yaklaşımla planlamalarının hatalarını da barındırıyor.
Kültürpark’ın bitişiğinde, Basmane Meydanı’na cepheli 35 bin metrekarelik İzmir’in en değerli parseli için ‘Ben yaptım oldu’ mantığı bizi bugünlere getirdi.
Eğer o günlerde, fuar dokusuna uygun, kent dinamikleriyle birlikte planlansaydı bugün onlarca sorun yaşanmazdı.
Kenti kentliyle birlikte planlamak ‘lüks’ değil, mecburi bir anlayış olmalıydı.
Özetle, Basmane çukuru bugün çok açıdan ibretlik bir sonuçtur.
Kıyak da işe yaramadı
TMSF, Ege Dünya Ticaret Merkezi arsasını Folkart Yapı’ya 80 milyon dolara satmış, 10 milyon doları peşinat olarak almıştı. Fakat, bu satışın ardından dövizde çalkantılı dönem başlayınca Folkart borcun TL’ye çevrilmesini istedi.
TMSF de firmanın kalan 70 milyon dolarlık borcunu, kararın alındığı 1 Kasım 2016 günkü döviz kuru olan 3.1037’tle TL’ye çevirdi ve takside bağladı. Bugünkü dolar kuru düşünüldüğünde avantaj net ortaya çıkıyor. Sayıştay da sözkonusu işlemle fon alacaklarında muazzam bir eksilme olduğunu yani ciddi bir kamu zararı oluştuğu uyarısında bulunmuştu. Ancak bu avantaj da yetersiz kaldı. (Dile Gappi/Gazete 9 Eylül)