POLİTİKA
30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zaferin bin yıllık tarihimizin en önemli dönüm noktalarından olduğunu vurguladığı mesajında; bir milletin bağımsızlığı uğruna yekvücut olup dünyaya meydan okuduğu bu şanlı mücadelesini büyük taarruzla zafere erdirmesini, tarihi bir inanç, sabır ve kararlılık destanı olarak nitelendirdi.
Başkan Delican’ın “Kahraman ecdadımızın yolu, yolumuzdur” diyerek; her şer ihanet karşısında; kazanımlarımızı korumak ve istikbalin selameti için milli birlik ve beraberlik ruhunu diri tutmanın önemine değindiği mesajında; şu ifadelere yer verdi.
“Türk Milleti; 94 yıl önce, 30 Ağustos’ta istiklal ve istikbal yolundaki çetin mücadelesini Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde büyük bir zaferle sonlandırmıştır. Bize bu toprakları vatan yaparak emanet eden ecdadımızın yegâne gücü; millet olma ruhu, bağımsızlık aşkı ve vatan olma şuuruydu. Bunu asla unutmamak gerekir.
‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek zafere değin pes etmeyen, ne olursa olsun zulme ve zalime teslim olmamak iradesi ile canını hiçe sayan ecdadımızın yolu, yolumuzdur. Sabır, sebat ve kanları ile ördükleri şanlı tarihimiz yol göstericimizdir, emanetleri başımızın tacıdır. 30 Ağustos 1922, mazlumun ayağa kalktığı yerde, zalimin diz çöküşünün tarihidir. Büyük Türk Milleti’nin Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları önderliğinde; milli onuru ve istiklalini teslim alarak Cumhuriyet ve değerleri ile muasır medeniyetler seviyesine ulaşma yolculuğunun büyük kapısını ardına kadar açtığı tarihtir.
Dün de, bugün de…
Tarihimizin bu örnekleri, tüm şer odaklarına karşı her daim ne yapmamız gerektiğinin göstergesidir. Ülkemizin, devletimizin ve milli birliğimizin üzerinde kirli ve hain tuzaklar tezgâhlayanlara karşı; içerde ve dışarıda; güçlenme ve kalkınmamızın önüne geçmek isteyen, Cumhuriyet ve demokrasimizi tehdit eden her unsura karşı ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.
Yolu zulüm, ihanet ve şer olanlar; adı her ne olursa olsun bugün de Büyük Türk Milleti’nin o izzetli iradesi ile karşılaşmıştır. Böylesi bir kurtuluş mücadelesini yaratan ecdadın torunları olarak hepimiz; dün olduğu gibi bugün de sahip olduğumuz değerleri bu odaklara teslim etmeyeceğiz. Ne bölücü eli kanlı teröristin ne de masum maskesi takarak devletimizi ele geçirme gafletinde bulunan çeteci işbirlikçilerinin emellerine ulaşmasına izin vermeyeceğiz.
Bunca bedeller ödeyerek teslim aldığımız vatanımız, Cumhuriyetimiz ve istiklalimizi bugün de yok etmek için ağzının suyu akanlar, masumiyete uzanan ellerini kana ve günaha boyayanlar elbette boyunun ölçüsünü alacak, yaptıklarının hesabını verecektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimiz bu oyunları bozacak; milletimizin iradesi ve Allah’ın izniyle bu vatana göz dikenlere yine tarihi bir ders verecektir.
Atatürk’ün dediği gibi…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk; 30 Ağustos Zaferi’nin ardından yapılan anıtın açılışında; Dumlupınar’da şehitler ve esirlerle mahşer alanını andıran manzarayı anlatırken şöyle diyor; “ Bu anıt; Türk vatanına göz dikeceklere Türk'ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesindeki şiddeti hatırlatacaktır.''
Bize bu onurlu tarihi yazan atalarımızın önünde saygı ve minnetle eğiliyorum. Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarken; Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile birlikte tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, şükranlarımı sunuyorum. Bu aziz vatanın tek bir taşını dahi teslim etmeyecek güç ve irade ile kazanımlarını koruyacağımıza söz veriyorum…
Sayfa başına git
