ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Kasım ayı 8’inci meclis toplantısını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde İZSU Genel Müdürlüğü’nün 2015 yılı bütçesi karara bağlandı. Önümüzdeki yıla 1 milyar 604 bin 914 TL olarak belirlenen dev bütçesi ile giren İZSU’nun bütçe tasarısı, AK Parti grubunun ret oylarına karşılık CHP’li ve MHP’li meclis üyelerinin oyçokluğu ile kabul edildi. Hazırlanan bütçeye “İzlenebilirlikten uzak” eleştirisi getiren AK Parti ile Cumhuriyet Halk Parti grubu arasında tartışmaya yol açtı.
“İZSU LİDER KURUM OLDU” Meclis oturumunda bütçe hakkında söz alarak İZSU Genel Müdürlüğü’ne teşekkürlerini sunan CHP Grup Başkanvekili Sırrı Aydoğan, kurumun yatırımları konusunda bilgiler vererek, “Yatırımcı bir kuruluş ve büyüyen bir kent söz konusu. İçme suyu ve atık su hizmetlerini etkin ve devamlı kılmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve halkla bütünleşen lider bir kurum olduk. Yatırımlarımız önümüzdeki süreçte de artarak devam edecek” dedi. Devam eden ve tamamlanması planlanan projelerle 2015 yılı hedeflerini masaya yatıran Aydoğan ayrıca, idarenin bütünşehir yasası ile birlikte genişleyen sınırları dahilinde arıtma ve kanalizasyon yatırımlarına öncelik verileceğini de dile getirdi.
DOĞAN: MELES KOKMAYACAK DEMİŞTİNİZ, NE OLDU BAŞKAN' 2015 bütçesine ret oyu vereceklerini açıklayan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, bütçeye dair şöyle değerlendirme yaptı: “Yeni bağlanan ve köyden mahalle statüsüne geçen yerleşim birimlerinde atık su ve çevre temizlik vergisi alınmasına rağmen alt yapı olmaması nedeniyle foseptik temizleyen araçlara ekstra kira ödenmektedir. Bu hizmet daha insaflı bir ücretle yapılamaz m? İlçelerde su patlaklarına ancak günler sonra müdahale edilmektedir. Sayaçların okunmamasından kaynaklanan su faturası artmaktadır, bu durum vatandaşların tepkisine yol açmakta, sıkıntı yaratmaktadır. Bergama ve Kınık gibi ilçelere içme suyu projesinden bahsedilmemiş. Burnumuzun dibindeki Tahtalı havzasındaki mahallelerde halen kanalizasyon yok. Körfez’deki Meles Deltası’nın İzmir’i rahatsız eden kokusu ne zaman bitece? Hani bir daha kokmayacak demiştiniz, ne oldu başka? Belediyenin asli işleri yeni yatırım olarak sunulmuş, işçi çalıştırmayı bile proje gibi, hizmet gibi sunmuşsunuz” diye konuştu.
“İZSU İZMİRLİYE PAHALI SU SATMAKTADIR” Doğan konuşmasının sonunda su fiyatlarına da eleştiri getirerek, “Kişi başına düşen yeşil alan miktarı İstanbul’dan az durumda. İzmir’de bu rakam 5,13 iken, İstanbul’da 6,44, Ankara’da ise 18 metrekaredir. Belediyelerimiz park ve bahçeleri sulayamıyor, su faturaları yüksek. İZSU İzmirliye pahalı su satmaktadır. İzmirlilere adil olmayan kademeli tarifeli sistemle su satmakta ve İzmirliler buna mecbur bırakılmıştır. Kayıp kaçak su oranı Bursa’da 21 iken bu rakam İzmir’de yüzde 32. Zamlı su tarifesini kullanmaya mecbur edilmiştir. Bizler AK Parti olarak bu bütçeye ve performans programına grup olarak ret oyu kullanacağız” dedi.
“ANKARA VE İSTANBUL’DA DAHA MI UCUZ'” “Tarifeler çok yüksek olduğundan parklar ve bahçeler sulanamıyor” eleştirilerine yanıt veren CHP’li meclis üyesi Hatice Tatlı, Ankara ve İstanbul’da fiyatlara dikkat çekerek, “Uygulanan tarifeler dahilinde suyun metreküp fiyatına Ankara’da 4,12 TL, İstanbul’da ise 4,21 TL alınmaktadır. Parkların sulanmasında alınan ücret ise İzmir’de 3,66 TL’dir. Biz Ankara ve İstanbul’dan çok daha ucuz fiyata su kullanmaktayız” dedi ve İzmir’de su fiyatlarının diğer büyükşehirlere oranla daha ucuz olduğunu belirtti.
KOCAOĞLU: YENİ İLÇELERİN KÜLFETİ ÇOK, GETİRİSİ YOK İZSU’nun Türkiye ve Avrupa çapında örnek olacak yatırımlara imza attığını ve Büyükşehir Belediyesi’nin çevre konusunda örnek belediye olduğunu vurgulayarak eleştirilere sert yanıt getirdi. AK Parti’li meclis üyelerine sert çıkan Başkan Aziz Kocaoğlu, bütünşehir yasasının idareye getirdiği ek külfetlerden bahsederek, “Yeni bağlanan yerlerin külfeti çoktur, ama getirisi yoktur. Metropoldeki tasarruf yeni bağlanan yerlerin su harcamasını karşılamaktadır. İZSU’ya 5-6 misli yük gelmiştir” dedi ve şöyle devam etti: “İZSU yatırımcı bir kuruluş değildir. göreve geldiğimde büyük kanal projesi bitmiş. Arıtmalar bitmiş, su şebekeleri bitmiş, eskiyen şebekeler yenileniyordu. 10 ilçenin bağlanması ile İZSU tekrar yatırımcı kuruluş olmuştur. Bunu tam bitirdik, bu sefer de 6360 sayılı yasa ile 650 bin hektar alan bağlandı. Şimdi yine yatırımcı kurtuluş olarak devam edecek. İZSU da aynı ESHOT gibi işletmeci bir kuruluştur. Görevi de 24 saat kesintisiz temiz su vermek, o suyu arıtmak ve dere ıslahı yapmaktır” dedi.”
9 İLÇE BÜTÜNŞEHİR ÇALIŞMALARINI ÖZETLEDİ İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, bütünşehir yasası kapsamında yeni bağlanan 9 ilçeye daha kaliteli hizmet götürebilmek amacı ile hizmet üsleri kurmayı planladıklarını söyledi ve şöyle devam etti: “Bütünşehir ile bağlanan ilçelerde adaptasyon sorunu yaşıyoruz, yeni bir organizasyona gidiyoruz. Eğer çok büyük bir problem olmaz ise, 9 ilçe merkezinde bir şantiye ve bir yönetim birimi bulunan bir yapılandırmaya gidiyoruz. İZSU ve itfaiye gibi birimleri burada konumlandıracağız.”
“EVET, GECİKTİK AMA…” Başkan Kocaoğlu, yeni bağlanan ilçelerde sayaçların okunmamasından kaynaklı şişen su faturalarına yönelik açıklamasında ise, “Geciktiğimiz doğru ama yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Yılbaşından itibaren normal rayına oturacaktır. Geciktiğimiz kadar da taksitlendiriyoruz. 4 ay geciktiysek 4 takside böleceğiz. Bu geçiş döneminde vatandaşa yük olmak istemiyoruz” diye konuştu.
“ÇAMLI BARAJI ALTINA FEDA EDİLDİ” “Barajlar konusunda esas çıngar Çamlı Barajı’ndan çıkmaktadır” diyerek sözlerini sürdüren Kocaoğlu, Çamlı Barajı’nın altına feda edildiğini belirterek, “Yarımada bölgesindeki tek yüzey suyu kaynağıdır. Hepimiz ne kadar bakan geldi ise, ne kadar belediye başkanı geldi ise, ne kadar kurum kuruluş varsa, yarımadanın turizmde gelişmesini savunmaktadır. Bunda da İzmir ve Türkiye mutabıktır. Çamlı Barajı altına heba edildiğine göre buradaki 350 bin kişinin ve 75 bin yataklı turistik tesislerin suyu nereden karşılanacak'” dedi.
“ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUN” Körfez kokuyor eleştirilerine sert çıkan Meles kokuyor, meles kokmuyor... Bu işin sonu yok... Dünyanın yatırımını yaptık, körfez kokmuyor. Ama Arap Deresi ile Yeşildere kokuyor. Oraya atılan katı atıklar yüzünden bu yaşanıyor. Altına beton dökerek çare bulduk. 2002 yılına kadar devam eden bu koku sıkıntısını çözdük. Suyun o zamanki değerlerine ve rengine bakın, bir de şimdiki haline bakın. Hak vermeyin ama “el insaf” deyin, elinizi vicdanınıza koyun...” şeklinde yanıtladı. Kocaoğlu ayrıca yeni bağlanan ilçelere hizmet gitmediği yönündeki eleştirilere de “İZSU bu yeni 9 ilçede sadece para toplamıyor. Biz orada sadece tahsilat yapmıyoruz. Adaptasyon sürecinin ardından tek elden organize edecek” dedi.
KOCAOĞLU KÖRFEZ ÇIKIŞINI YİNELEDİ Kamuoyunda “yüzülebilir körfez projesi” olarak da bilinen İzmir Limanı ve Körfez Temizliği ile Rehabilitasyonu Projesi hakkında sıkça dile getirdiği sitemlerini yineledi ve şöyle konuştu: “Meltem ve İmbat gemileri geldikleri günden itibaren çalışmakta. Ragıp Paşa Dalyanı’nda kullanıldı ve şu anda ikisi birden Homa Dalyanı’nda çalışmaktadır. Görmek isteyen arkadaşlar orada dere ıslahı ve rehabilite çalışmalarında nasıl çalıştıklarını gidip görebilirler. Gerekirse biz hep beraber gideriz. Körfez için ÇED raporunda sona geldik. İzmir’in kurtuluş projesidir. Efes gibi olmaması için gereklidir. Körfez doluyor. Tüm bilimsel çalışmalar da bunu doğruluyor. Yüz sene sonra bu körfez yok. Körfez’in kurtuluş projesi için TCDD limanı derinleştirecek, limanın kapasitesini üç kat büyütecek para kazanacak. Büyükşehir belediyesi bir kuruş para harcamayacak. Dünyanın en büyük çevre projelerinden bir tanesini geliştirecek. Bunu yaptığımızda körfezde canlılık artacak. Körfez 70 sene önceki haline dönecek. Herkes evinden çıkıp denize girebilecek. Limana yeni nesil büyük gemiler girebilecek. Bu proje İzmir’in geleceği açısından tarihinin en büyük projesidir. Bu projenin A’dan Z’ye patenti bana aittir. Bu körfez sadece 1832 senesinde incelenmiştir. Biz 180 yıl sonra körfezi yeniden ele aldık. Bilimsel verilere dayanan bir proje hazırladık. Bu kent yaşadıkça biz bu temizliği sürekli yapmak zorundayız. İzmir deniz kenti olacaksa, İzmir denizi yaşatacaksa biz bunu yapmak zorundayız. Bir an önce ÇED sürencin tamamlanmasında fayda vardır.”
“İZMİR’İ HEM TÜRKİYE, HEM DE AVRUPA TAKDİR EDİYOR” Türkiye’deki arıtmaların yüzde 25’i bu kentte bulunmaktadır. Diğer kentlerin halini buyurun siz hayal edin… İzmir’in çevre yatırımları, İzmir’in yaptığı ağaçlandırma çalışmaları sadece Türkiye tarafından değil, tüm Avrupa tarafından incelenmekte ve takdirle karşılanmaktadır. Biz bu çalışmalara devam edeceğiz. Bugün dünyada kentler yaptıkları çevre yatırımları ile birbirleriyle yarışıyor. Biz de sürdürülebilir bir kent yaratma ve yaşatma hedefi ile yola çıktık. Bunu yapabilecek gücümüz var” diyerek konuşmasına son verdi.
SUYA ZAM YOK İZSU 2015 mali yılı bütçesi gelir-gider 1 milyar 604 milyon 914 bin TL olarak belirlendi. Su bedellerine zam öngörülmeyen bütçede yer alan yatırım içinde dere temizlik ve bakım çalışmasını 16 milyon 500 bin TL, İzmir Körfezi'nin karasallaşan kıyı alanlarına su sirkülasyonu sağlayacak tarama çalışmaları için 11 milyon 700 bin TL, Gördes Barajı Kavaklıdere içme suyu arıtma tesisi yapımı 17 milyon 500 bin TL, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 4’üncü Faz inşaatı için 63 milyon 300 bin TL ödenek ayrıldı. Bütçede Ocak 2015'den geçerli tarifede suya zam öngörülmedi. Yürürlüğe giren bütünşehir yasası kapsamında idarenin bütçesinde geçtiğimiz yıla oranla yaklaşık 300 milyon TL’lik artış gerçekleşti.