BİR ÖNSEÇİM MASALI (!)

16 yıl aradan sonra ön seçim yapılmıştı iki gün önce. Lacivert mavisiydi gökyüzü; kanatlanmış düşler gibi. Gecenin sessizliğinde, “Ey özgürlük” türküsünü söylerken yüreğim hüzünle, samanyolundan gülümseyen yıldızlar, gençlerin, kadınların, emeğin buruk kalplerini teselli ediyordu, “Bu zulüm, bu hasret biter bir gün elbet. Güller ve menekşeler gibi açar gerçek demokrasi gönül bahçenizde.”
Vefasızlığın en acımasızı, sevgi dolu ellerinizi ellerine uzattığınız, yine sevgi dolu yüreğinizi yüreğine yasladığınız, dost bildiğiniz, birlikte siyaset yaptığınız, aynı yolda yan yana, omuz omuza yürüdüğünüz, arkadaşlarınızın, sevdiklerinizin vefasızlığı yıkar gider ve can evinden vurur insanı.
Ön seçim, gerçek demokrasinin mabedidir. Bu mabette, ilkeli, kişilikli, onurlu, yüreği insan sevgisiyle dolu siyasetçi, anlık gelişmelere ve olaylara göre kulvar değiştirerek siyaset yapmaz, esen rüzgara göre yön değiştirmez.
Seçim dönemlerinde milletvekilliğine, belediye başkanlığına, belediye ve il genel meclis üyeliklerine aday olanların, hem ilkeli, dürüst, sevilen, sayılan, yetenekli, deneyimli, sözüne güvenilir birer kişi olup olmadığını önemsemiyoruz, hem seçildikten onlardan ilkeli ve dürüst davranmalarını istiyoruz.
Hata, onların bu niteliklere sahip olup olmadığına bakmadan seçilmesine göz yuman bizde m? Ya da bu niteliklere sahip olmadığı halde o koltuklara tilki kurnazlığı ile seçilmeyi becerebilende mi'
Ne yazık ki, insanları ötekileştirme üstüne yapılan politikalar, siyaseti her geçen gün çürütmekte, siyaset adamına duyulan güveni yok etmektedir. Bu algıyı pozitif olarak değiştirebilecek, diyaloga açık, ahlaklı, dürüst, demokrasiye saygılı, eleştirilerinde kişilere hakaret etmeyen siyasetçiler geleceğin umududur.
Geçmişte, ister genel seçim, ister yerel seçim olsun adaylarını önseçimle belirleyerek parti içi demokrasinin öncülüğünü yapan CHP, yıllar sonra bu ilkesinden çark edince, milletvekilliğine, belediye başkanlığına, belediye ve il genel meclis üyeliklerine aday olmak isteyenlerin umutları, partide yönetim erkini elinde tutan siyaset bezirganlarının iki dudağı arasındaydı.
Parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığı o yıllarda, bu koltuklara seçilmek isteyenler için en önemli kriter, partinin üst yöneticileriyle iyi ilişkiler kurmaktı.
Kula kulluk yapmak istemeyenler, parti yöneticilerin karşısında eğilip bükülerek el etek öpmeyenler, ağzınla kuş tutsa da aday listelerine girmesi imkansızdı.
Sözün özü:
Dileğimiz, 29 Mart Pazar günü, örgütünün terazisinde tartılma yüreğini gösteren milletvekili aday adaylarının katıldığı, etrafı dikenli tellerle çevrili yasak bölgeleri olan bu göstermelik “Önseçim masalı”, kontenjansız, emeğe, gençlere ve kadınlara önem verilen gerçek ön seçimlerin miladı olsun.

Yorum Ekle