CHP’de delege seçimleri sona erdi ve gözler yapılacak ilçe kongrelerine çevrildi. Ve ardından yapılacak il kongresine…
İlçe kongreleri yapılmadan bazı kişiler il başkanlığı için harekete geçmiş durumda…
Bazı isimler şimdiden tartışılmaya başlandı.
Çok güzel bir atasözü vardır. “Erken öten horozun başını keserler.” Bu sözün boşuna söylenmediğini, hayatımızda edindiğimiz deneyimler de ortaya koyuyor…
Şimdi CHP’de de bazı horozlar var…
Erken ötmeye başladılar…
Bunların başı kesilir mi bilemem ama bu adı geçen birçok ismin bırakın il başkanı olmayı, aday dahi olamayacağını düşünüyorum.
Aslında bu isimlerin suçu yok. O isimleri bu havaya sokan çevreler ve bir de kendisine “siyaseti dizayn” etmeyi görev edinmiş kişilerin yarattığı algıdan dolayı ortaya çıkan bir tablo bu…
Aylar önceden “il başkanı adayı şu olacak, şu olmalı” gibi…
Bir de bu kişilerin geçmişte aktif siyasetin içinde olduğunu ve gelecekte yine aynı hedef içinde olduğunu düşünürsek, işte il başkanlığı için adı geçen kişiye iyilik mi yoksa kötülük mü yaptığını sorgulamak lazım…
Şimdi İzmir’de yayın yapan bir radyo istasyonu var.
Bu radyo son dönemlerde beni takip etmeyi, bazı siyasilerle ilgili “Yaptığım haber ve yazdığım köşe yazılarıma” cevap vermeyi kendisine görev edinmiş.
Geçmişte defalarca olduğu gibi dün yine aynı sahneye şahit oldum. Ama artık bu konuda birkaç kelam etmek gerekir.
Şimdi dün yine bu radyo istasyonunda “benim yazdığım yazılarla ilgili bir algı yönettiğimi” ifade ettiler.
Programın adı “Doğan Beyazgül ile Özgür Yorum”
Ve programın konuğu İl Yöneticisi Utku Gümrükçü…
Peki; Doğan Beyazgül kimdir'
Utku Gümrükçü’nün ilçe başkanı olduğu dönem ilçe yönetim kurulu üyesi… Muhtemelen yeni oluşacak yönetimde yine yönetime girebilecek isimlerden…
Belki de çabası bu yüzden olabilir.
Şimdi öncelikle Utku Gümrükçü ile ilgili bir şey söylemem gerekiyor. Bence İzmir’in en yetenekli siyasetçilerinden, bu net… Ancak; Gümrükçü’nün dönüp dolaşıp geldiği yer CHP Çiğli İlçe Başkan adayı… Ben hep şunu söylerim; “Gümrükçü iyi oyuncu ama sahada nerede duracağını bilmiyor.”
Gelelim Doğan Beyazgül’e…
Şimdi bu kişiyi tanımayanlar olabilir. Geçmişte yaşadığı bir olayla gündeme gelmişti. Bu olayı anlatınca, kim olduğunu hatırlayacaksınız.
Hani geçtiğimiz yıllarda 19 Mayıs günü Tuncay Özkan ve o dönem CHP Çiğli İlçe Başkanı Utku Gümrükçü ile ilçe yöneticileri Ege Palas Oteli’nde bir araya geliyor. CHP’nin İzmir Milletvekili listesine birinci bölgeden kontenjan aday olarak giren Tuncay Özkan’ın, yanındakilere ‘İlhan Cihaner’ ilgili sohbet sırasında “Bu partiyi Alevilerden temizlemezsek bu partiden hiç bir şey olmaz” demesi üzerine başlayan tartışma İlçe Yöneticisi Doğan Beyazgül ve ilçe başkanı arasında yumruklaşmaya kadar varıyor. Daha sonra Yönetim Kurulu Toplantısı’nda gündeme gelen konu üzerine yine iddiaya göre İlçe Başkanı Gümrükçü, Tuncay Özkan’ın espri yaptığını söylüyor. Bu sırada CHP’li vekilin sözleri nedeniyle tartıştığı Beyazgül içeri girerek olayın doğru olduğunu söylüyor.
Hatta o dönem İl yönetiminde olan Ali Karabay ve Şirin Akgül’ün de bulunduğu kalabalık bir arkadaş grubunun olduğu bir yerde Doğan Beyazgül’e bu konu sorulduğunda Beyazgül “Evet bu doğru. Gerekirse bu konu ile ilgili çıkar açıklama yaparım” diyor ama ne hikmetse olayın büyümesinden sonra Beyazgül bu olayı inkar ediyor…
İşte bu sevgili eski İlçe Başkan Yardımcısı ve o radyonun programcısı, dünkü yayında programa aldığı eski ilçe başkanına övgüler yağdırdı, İl Başkan adayı yaptı, hatta yetmedi “Tabandan büyük bir talep var lütfen il başkanı ol” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Çiğli ile ilgili analiz yaparken, delege seçimlerinden zaferle çıkan iki farklı grubun önümüzdeki günlerde 2019 hesaplarını yaparken sıkıntı yaşayabileceklerini ifade etmiştim.
Bunu Sayın Doğan Beyazgül nasıl anlamış noktası virgülüne yazıyorum.
İşte programda söylediği sözler:
“Aziz Buğa, Yüksel Arduç gibi isimlerle nasıl bir yapı oluşacak. Bazı yayın organlarında okuyoruz, internet gazetelerinde okuyoruz, biraz ayrıştırmaya yönelik yazıları görüyoruz. Sıkça görmeye başladık. Çiğli ile ilgili yazılarda ve sanki “komplo teorileri” var, sanki bir ayrıştırma var, sanki bir problem varmış gibi açıklamalar var. “
Hangi yazımda “komplo teorisi” var anlayamadım.
Delege seçimlerinde işbirliği yapan Koçer ve Buğa’nın 2019’da karşı karşıya geleceklerini yazmak nasıl bir “komplo teorisi” olabilir. Aziz Buğa ve Alı Rıza Koçer’in böyle bir ayrışmayı yaşamaması için HDP’de olduğu gibi “eş başkanlık” yapması gerekir. CHP’de tüzükte böyle bir şey olmayacağına göre ne yapacak bu kişiler…
Bunları yazmak ya da bilmek için “kahin” olmaya gerek yok. Alı Rıza Koçer’i biraz tanıyorsam bu delege seçimlerinde Buğa ekibi ile mutlaka bir sorun yaşayacaktır. Bu lafımı çok iddialı söylüyorum.
Geçtiğimiz günlerde Koçer’in kendi facebook sayfasında yaptığı teşekkür açıklaması bence “krizin” başlangıcıdır…
Neden mi'
Çünkü orada kullandığı dil ve yöntem “burada patron benim” diyor.
Genelde bu tip teşekkür açıklamalarını üst düzey yöneticiler güzel yapılan bir işten sonra ekibinde çalışan kişilere yaparlar… Burada Koçer ev sahibi yanındakiler ise ekibin bir parçası…
Oysa Koçer burada yaptığı teşekkürü kişiler yerine “CHP üyeleri ve delege seçilen isimlere yapmış olsaydı” ve altına Alı Rıza Koçer yerine “Beyaz liste bileşenler vs” demiş olsaydı o zaman herkes adına teşekkür yapmış olacaktı. Hatta madem Beyaz liste bir ekipse o zaman diğer kanaat önderlerine teşekkür yazılırken diğer ekip üyelerin fikrini alması gerekmez mi'
Onları yok saymak neden'
Şimdi burada Doğan Beyazgül’e sormak lazım “ayrıştıran ben miyim yoksa siyasiler mi'”
Şimdi eski İlçe Başkanı ile il yöneticisinin yaptığı programda konuşulanları ne kadar dikkate alacağınızı bilemiyorum ama ben “bozacı şıracı” hikayesine benzettim.