İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD ortaklığında hayata geçirilen toplu taşıma sistemi İZBAN'ın Selçuk-Torbalı Hattının açılış töreninde konuşmacı olarak kürsüye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çıktı.
Ve daha konuşmasının protokolü selamlama bölümüne bile başlayamadan aleyhinde sloganlar atıldı. Konuşmasına izin verilmeyen ve bu duruma sinirlenen Kocaoğlu, "Bu projenin anası da babası da İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Ayıptır, ayıptır, bu yaptığınız 40’ı geçti. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyım. Ben sizlerin oylarıyla, yüzde 56 oy almış belediye başkanınızım. Siz nezaket kuralları içinde beni dinlemek zorundasınız. Bu proje Sayın Başbakanımız kadar benim projemdir. Buna göre davranılması ve adam gibi durulması gerekmektedir. Adam gibi durmaya çağırıyorum, adam gibi durun, hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek yaşananlara tepki gösterip kürsüden indi ve töreni terk etti.
Ve Kocaoğlu’nun alandan ayrıldıktan hemen sonra yaptığı açıklamaya dikkat edilmesi gerekiyor. Ne diyor Kocaoğlu; “Kürsüye çıktığında bazı gruplar tarafından yuhalandığını, in aşağı, konuşma” dendiğini belirtiyor. Kocaoğlu’nun açıklamasında en çarpıcı yer ise “TCDD Genel Müdürü beni arayarak programın henüz belli olmadığını söyledi. 8 Eylül'de, yani bugün, tören günü İzmir Valiliği'nden program elimize ulaştı.” Evet, düşünebiliyor musunuz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50 ortağı olduğu İZBAN açılışı var ve programa bir gün kala İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’na ulaşıyor…
Kocaoğlu’nun alanı terk ettiği sırada Adem Nakçı ile yayındaydık.
Ve bu olayı canlı yayında öğrendiğimde ilk verdiğim tepki; “Birileri Başbakan’a ‘YALAKALIK’ için işgüzarlık yapmıştır” dedim
Nitekim Kocaoğlu’nun ilk açıklamasındaki sözleri beni haklı çıkardı.
İşte tam da düşündüğüm gibi olmuştu.
Oysa aynı Kocaoğlu, İzmir Enternasyonal Fuarı açılışında, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, CHP'liler tarafından protesto edildiğinde, kürsüye fırlayıp herkesi susturmuş ve Bakan Ergün'den özür dilemişti.
Şimdi iki olay arasındaki farkı göz önüne sermek isterim.
Fazla geriye gitmeye de gerek yok. Bu yılki fuar açılışında da ayrıcalık yapmadığı için kendi partilileri tarafından tepki görmüş ve eleştiri bombardımanına tutulmuştu…
Aynı tepkiyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir mitingine geldiğinde Cumhurbaşkanı’nın otobüsüne “el işareti yapan” densize de göstermiştim.
Şimdi dünkü olayın İzmir’de yaşanmasına neden olan “YALAKALAR” bundan sonra törenlerde oluşabilecek bütün olumsuzlukların sorumlusudur…
Oysa Başbakan Binali Yıldırım ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu arasında Yıldırım’ın Başbakan koltuğuna oturduktan sonra yakalanan ahenk İzmir’de yatırımların hızlanmasına neden oldu. Ve geçen süre içinde hem Büyükşehir Belediye Başkanı hem de Başbakan İzmir adına iyi bir hava yakalamışlardı…
Bu törende yaşananlar iki önemli ismin arasına “kara kedi” girmesine neden oldu…
Şimdi herkes bu işten kendisine siyasi menfaat elde etmek için resmen olayın üzerine “benzin döktüler.”
Özellikle AK Partili vekillerin açıklamalarını şaşkınlıkla okudum.
Bana göre çok sert ve abartılı olmuş.
Eleştirinin dozunu kaçırmışlar.
AK Partili vekillerin “Küstah, terbiyesiz, abuk sabuk hareket eden, saygısız ve yalancı” gibi hakarete varan açıklamalarına karşın CHP kanadından ise cılız ve çok ciddiye alınmayacak açıklamalar geldi.
İl ve ilçe örgütlerinin dışında milletvekillerinden Mustafa Balbay, Musa Çam, Atilla Sertel, Murat Bakan ve Tacettin Bayır’dan açıklama geldi.
Ve bu açıklamaların yanında bir de parti içinde muhalif olan isimlerden gelen yanıtlar beni tamamen şaşkına çevirdi…
Muhabirlerimizin görüş almak için aradığı CHP’li vekillerden Aytun Çıray “Bu konu ile ilgili açıklama yapmak istemiyorum” diyor.
Tuncay Özkan ise “Araba kullanıyorum. Olayı görmedim. Önce bakmalıyım. Yarın açıklama yapabilirim.” ifadesini kullanıyor.
CHP’nin Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’ın cep telefonu kapalı. Şarjı bitmiş olabilir, toplantı da olabilir, bir programda olabilir. Bu mazeretler olabilir. Tamam, olabilir peki neden sonra bu konu ile ilgili tek satır açıklama yapmıyor.
İl Başkan Yardımcısı Okan Karlıdağ’ın oğlunun sünnet düğününe katılan Sındır’ın orada konuşmak da mı aklına gelmiyor.
Genel Sekreter’den bu sabah gelen açıklama sadece İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılını kutlama mesajı.
Dünkü olaya dair tek satır bile yok…
CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır’ın bu açıklaması yandaş medyanın Türkiye’de yaşanan olayları görmemesi gibi bir durum olmuş…
Dün İzmir gündeminin en tepesine oturan olayı görmemesi, yok sayması “bu nasıl bir öfke” dedirtiyor.
Oysa Sındır’ın hemen hemen mevkidaşı sayılabilecek AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ olaydan yarım saat sonra yaşananlara tepkisini ortaya koyuyor, ama CHP Genel Sekreteri’nden tık yok…
Neden'
Ya diğer bir Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok… Ondan ses seda yok.
Bunun bir açıklaması olabilir mi'
Parti içinde yaşanan çekişme CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı’na yapılan siyasi saldırıları görmezden gelmek için bir neden olabilir mi'
Yaşananlarla ilgili CHP’nin diğer illerdeki Genel Başkan Yardımcıları sosyal medya hesaplarından tepki gösteriyor ama İzmirli Genel Sekreter’den tek kelime yok…
Peki bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger…
Sosyal medya hesaplarına baktım ama ondan da açıklama yok… Bu da bana çok manidar geliyor…
Ondan sonra toplantılarda partilerinin iktidara koşacağını söyleyen CHP’lilere kim inanır bilemiyorum ama ben inanmıyorum.
Vallahi inanmıyorum…
NOT: Törende Başbakan’a “YALAKALIK” olsun diye yaygara koparanlar bundan sona İzmir’de devlet erkanın katılacağı toplantılarda çıkacak kavga dövüşten siz sorumlusunuz…