CHP İzmir İl Kongresi çok tartışıldı ve özellikle yaşananlar kamuoyunu çok meşgul etti…
İl kongresi sonrası yapılan açıklamalarda zaman zaman tansiyon yükseldi…
Yaklaşan yerel seçimler öncesi bu durumu kendilerine siyasi bir avantaj olarak çevirmeye çalışanlar, olayları tırmandırmak için çaba sarf ederken, İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun “yaşananlar basit adli bir vakadır” açıklamasının ardından olaylar duruldu…
CHP’de yaklaşan yerel seçimler öncesi ilçelerde aday olmak isteyenler kongreden güçlü çıkan Büyükşehir cephesine yanaşmaya çalışıyor…
Ve bunlar yaşanırken ilçe kongrelerinde muhalif olan isimlerle ilgili özel çalışmalar yapılıyor…
Kongrede yaşanan rekabeti bir parti içi “SAVAŞA” döndürmek isteyenler var…
Oysa şöyle geriye dönüp baktığımızda özellikle muhalif görünen Buca, Çeşme ve Çiğli belediye başkanları İzmir Büyükşehir cephesiyle birlikte hareket etti…
Çeşme’de Ekrem Oran hem Büyükşehir’le hareket etti, hem de Aslanoğlu’na imza verdi…
Aynı şekilde Buca’da da Erhan Kılıç yine aynı şekilde bir tavır sergiledi…
Çiğli’de ise yaşananlar tam anlamıyla bir “SİYASİ AHLAKSIZLIKTI” …
Bunu daha önce yazdığım köşe yazısında da dile getirmiştim…
Çiğli’de yaşananları ve perde arkasını ilk defa sizinle paylaşmak istiyorum…
Çiğli İlçe Kongresinde başlayan tartışmalar İzmir kamuoyuna sıçramış ve parti içinde yaşanan gerilimin nedeni olmuştu.
Bu işte sorumluluğu olanlar kimler? İşte bunları sizinle paylaşmam gerektiğine inanıyorum…
Kamuoyunda ‘masayı deviren adam’ olarak görünen Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün tavrının neden bu kadar sert olduğunu biraz aralamak lazım…
Masayı devirmediğine görüşmelerde olan İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Utku Gümrükçü,İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Niyazi Arslan,Erdal Mansuroğulları ve Yaşar Sert şahittir…
Hatta bir adım daha ileri gidelim, Heval Savaş Kaya ile Utku Gümrükçü kendi aralarında yaptıkları görüşmede “partinin seçimlerden hemen sonra içinde bulunduğu durum ortadayken burada birlik, beraberlik içine olmak lazım. Sadece Çiğli İlçe Kongresi değil, İl ve Kurultayda birlikte hareket etmek lazım” diyerek bir akit yapıldı…
Ve bu sözlü anlaşmaya dayanarak masa kuruldu…
Bu masada hem Büyükşehir cephesinin hem de Gümrükçü’nün samimi olduğunu düşünüyorum…
Ancak; bu birliktelikten rahatsız olan Çiğli’deki diğer yapı yani Niyazi Arslan ve Erdal Mansuroğulları kongre öncesi üzerinde uzlaşılan listeyi değiştirerek bu birlikteliğin oluşmasının önüne geçtiler…
Hatta biraz daha ileri gideyim bunu bilerek ve de isteyerek yaptıklarını düşünüyorum…
Bu gerilimin asıl sorumluları bunlar...
Masanın “AKİTİNE” uyulmayarak dışında davranılması yani kısacası “dolandırıcılık diyorum” buna…
Gümrükçü cephesinde ciddi tepki gördü…
Bence de sonuna kadar halkı bir tavırdı..
Dolayısıyla Başkan Gümrükçü’nün Büyükşehir’i “GARANTÖR” olarak görmesi nedeniyle kendisine “SİYASİ BİR OPERASYON” yapıldığı ve bu işin içinde Büyükşehir Belediyesi cephesinin olduğunu düşündüğü için de “WhatsApp gruplarından çıkarak” tepki gösterdi…
Aslında yaşananlardan ne İzmir Büyükşehir ekiplerinin ne de Başkan Gümrükçü’nün hatası vardı…
Bunun tek sorumlusu Çiğli’de delege seçimlerinden avantajlı çıkan ve aynı zamanda belediye başkan aday adayı olan Niyazi Arslan ve Erdal Mansuroğulları’ndan başkası değil…
Ancak; şunu unutmamak lazım, “HER GECENİN BİR SABAHI VAR!”
Mutlaka yaşananlara rağmen kendisine siyasi rant elde etmek için her türlü entrikanın peşinde olanlar “FİLM FIRILDAK “ çevirenler hak ettikleri muameleyi göreceklerdir…
Bu yaşananlarla ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Başkan Gümrükçü oturduğunda ve yaşananları dinlediğinde vicdanına güvendiğim Tunç Soyer’in Gümrükçü’ye hak vereceğini ve yaşanan gerilimin son bulacağına inanıyorum….
Bu konu hakkında ve yaşananlarla ilgili yarın 8.gün programında daha geniş işleyeceğim ve perde arkasını sizinle paylaşacağım…
POLİTİKA
Sayfa başına git