İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı, sadece bir siyasi çatışma değil, aynı zamanda İzmir’in siyasi atmosferinin ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne seren bir gösteriye dönüştü.
AK Parti Balçova Meclis Üyesi Abdulhakim Evin’in, İzmir Büyükşehir Belediyesi Stratejik Planı hakkında yaptığı konuşmada, Gezi eylemlerini ve CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alması, mecliste tansiyonu yükseltti. CHP’li Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin “Sen bizim genel başkanımıza hakaret edemezsin” şeklindeki tepkisi, karşılıklı hakaretler ve bağırışlarla sonuçlandı.
Evin’in bu gereksiz polemiği, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın 20 yıl aradan sonra Ankara’ya gerçekleştirdiği önemli ziyaretten sonra, İzmir kamuoyunda yankı uyandırmışken, büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Meclis üyesi Evin’in bu hareketi, aslında İzmir için bir kazanç değil, verilen çabaların heba edilmesinden başka bir şey değil. Popülizmin ve kaosun temsilcisi olarak, İzmir halkının hak ettiği siyasi olgunluğu bir kez daha ayaklar altına aldı.
Evin’in bu çabasını, İzmir’in siyasi arenasında yükselmek için yapılan gösterişli bir şov olarak değerlendirmek mümkün.
Ancak bu tür hareketler, İzmir’e değil, sadece kişisel hırsların ve politik popülizmin kazanç sağladığı bir sahne sunuyor. İzmir halkı, bu tür provokatif tavırlardan yoruldu. İhtiyacımız olan, gerçek ve yapıcı siyasettir; kaos ve popülizme dayalı stratejiler değil.
Bu durum, mecliste yaşanan kaosun yalnızca bir siyasi gerginlik olmadığını, aynı zamanda İzmir’in siyasi ilişkilerinin ne denli hassas bir noktada olduğunu gösteriyor. Meclis sıralarında yaşanan bu gerginlik, sadece iki parti arasındaki gerilimi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda İzmir’in genel siyasal atmosferine de zarar veriyor. Bu tür olaylar, İzmir’in gelişimine katkı sağlamak bir yana, kentteki siyasi yapıyı daha da karmaşık hale getiriyor.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın, İzmir halkıyla kurmak istediği gönül köprüsü ve kenti daha ileriye taşımak için verdiği çabalar, ne yazık ki meclisteki bu acemi ve düşüncesiz tutumlar yüzünden sekteye uğruyor. Saygılı’nın, İzmir’deki imajı ve halkla olan ilişkileri üzerine yaptığı çalışmalar, Evin ve diğer meclis üyelerinin gereksiz tartışmaları yüzünden ciddi şekilde zarar görüyor. Bu durum, Saygılı’nın çabalarının büyük ölçüde boşa gitmesine ve AK Parti’nin İzmir’deki hedeflerinin gerçekleşmesine engel teşkil ediyor.
Mecliste yaşanan bu tür tartışmalar, yalnızca AK Parti’nin değil, tüm İzmir’in siyasi geleceğini de olumsuz etkiliyor. Popülizmin ve kaosun temsilcisi olan bu tür davranışlar, kentin siyasi gelişimine katkı sağlamaktan çok, mevcut sorunları daha da derinleştiriyor.
Evin’in provokatif tavrı, İzmir’in siyaseten büyümesini ve gelişmesini engelliyor. Bu tür davranışlar, İzmir halkının ihtiyacı olan yapıcı ve çözüm odaklı siyaset yerine, sadece gündemi değiştirmeye yönelik hamleler olarak değerlendirilmeli.
AK Parti’nin İzmir’deki hedeflerine ulaşabilmesi ve halkla güçlü bir bağ kurabilmesi için, meclisteki bu tür kargaşalardan kaçınılması gerekiyor. Bilal Saygılı’nın, İzmir halkı ve kentle kurmaya çalıştığı ilişkiler, bu tür iç çatışmalar yüzünden zayıflıyor ve AK Parti’nin İzmir’deki siyasi imajını olumsuz etkiliyor. Saygılı’nın bu meclis toplantısındaki çabaları, popülist yaklaşımlarla gölgelenmekte ve İzmir’in gelişimine katkı sağlamaktan uzaklaşmakta.
İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis toplantısındaki bu olay, İzmir’deki siyasi dinamiklerin ne denli kırılgan olduğunu ve popülizmin kente olan etkilerini bir kez daha gözler önüne seriyor. İzmir’in gerçek anlamda bir değişim ve gelişim sağlaması için, daha yapıcı ve dengeli bir siyasi tutumun benimsenmesi şart. AK Parti’nin İzmir’deki hedeflerine ulaşması ve halkla güçlü bir bağ kurabilmesi için, bu tür provokatif ve kaotik tavırlardan uzak durulması gerektiği açıkça görülüyor.
"CHP Meclis Grubu Zayıflığını Gizleyemiyor: Yeni Bir Liderlik Şart"
Mecliste yaşanan bu gerilim, aslında CHP grubunun ne kadar zayıf olduğunu da gözler önüne seriyor. Eğer CHP’nin meclis grubu sağlam bir duruş sergileyebilseydi, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin Evin’e karşı çıkmasına gerek kalmazdı. CHP grubu, bu gibi anlarda savunmasız kalıyor ve bireysel çıkışlar yapmak zorunda kalıyor.
Buradan Sayın Cemil Tugay’a bir öneri: Geçtiğimiz dönem Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’nün grup başkan vekilliği için çabalaması, maalesef CHP grubu tarafından kabul görmemişti. Bu yaşananlar, aslında grubun iç dinamiklerinin ne kadar kırılgan olduğuna dair önemli bir örnek.
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin CHP grup başkan vekili olması, bu bağlamda faydalı olabilir. En azından gelen eleştirilere cesurca yanıt veren bir isim var karşımızda. Mecliste provokasyonların hedefi haline gelmektense, güçlü ve dik bir duruş sergilemek CHP’ye daha fazla fayda sağlayacaktır.
Yoksa AK Parti grubu CHP’nin hakim olduğu mecliste daha çok şov yaparlar…
Benden söylemesi…
POLİTİKA
Sayfa başına git