İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son oturumu, siyaset sahnesini adeta savaş alanına çevirdi. AK Parti Balçova Meclis Üyesi Abdulhakim Evin’in Gezi olayları ve Kemal Kılıçdaroğlu’na dair çarpıcı açıklamaları, CHP sıralarını haklı olarak ayağa kaldırdı. Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, bu sert sözlere kayıtsız kalmadı ve AK Parti’nin kışkırtıcı politikalarına gereken yanıtı verdi.
Ama ne oldu?
Hemen ardından AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız sahneye çıktı ve kendi üslubunca bir dolu 'laf kalabalığı' yaptı.
Meğer ne çok mesele varmış konuşulması gereken!
Bornova’daki caminin metrekaresinden İsveç’in NATO üyeliğine, Levent Üzümcü’den Egemen Bağış’a, nereden tutsanız elinizde kalacak bir metin!
Tabii ki Yıldız’ın bu açıklamaları, hedef şaşırtma sanatının bir örneğiydi. Ama gelin görün ki, gerçeklerden kaçmak kolay değil!
Yıldız, lafı dolandırdıkça dolandırdı, bir o konuya daldı, bir bu konuya çıktı.
Öyle ki, İzmir’in yerel meselelerinden çok, uluslararası diplomasi uzmanı edasıyla açıklamalar yaparken kendini kaybetmiş gibiydi. Tabii burada asıl mesele, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin Yıldız’a verdiği o 'kapak' gibi yanıttı.
Ömer Eşki, Hakan Yıldız’ın gerçeklerden uzak açıklamalarını bir çırpıda silip süpürdü ve İzmir halkının vicdanında yerini bir kez daha sağlamlaştırdı.
Eşki’nin açıklamasında en çarpıcı cümlelerden biri, Yıldız’a adeta şamar gibi inen şu sözdü: “Reisinizden duyduğunuz korkunun Allah’tan duyduğunuz korkudan daha büyük olmasıdır.” Ne kadar basit ama bir o kadar etkileyici!
Eşki, AK Parti’nin din istismarına dayanan siyaset anlayışını öylesine net bir şekilde ortaya koydu ki, Yıldız’ın tüm o uzun ve karmaşık açıklamalarının ne kadar boş olduğunu herkes gördü. Yıldız, laf cambazlığı yaparken, Eşki net bir tokatla meseleyi bitirdi: “2025 Kasım’ında CHP iktidarıyla tüm dertleriniz sona erecek!”
Ömer Eşki’nin bu duruşu, İzmir siyasetinde son dönemin en samimi ve cesur çıkışlarından biri oldu. Çünkü Hakan Yıldız gibi isimler, meseleyi her zaman genel siyasete çekip, asıl konuşulması gereken İzmir’in sorunlarını arka plana itiyor.
Camilerin metrekaresi üzerinden dini hassasiyet tartışmasına girmek mi?
Bunu ciddiye alıp da tartışmak mı lazım gerçekten?
Eşki’nin dediği gibi, “Gerçekleri ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın, bir gün su yüzüne çıkar.” Hakan Yıldız, laf salatasını uzattıkça uzatırken, Eşki kısa ve öz yanıtıyla hem Hakan Yıldız’ı hem de onun temsil ettiği siyasi anlayışı alaşağı etti.
Bir diğer harika nokta ise, Eşki’nin Gezi olaylarına sahip çıkışıydı. “Gezi bizim onurumuzdur” diyerek, halkın mücadelesine, demokrasiye ve özgürlüğe olan inancını bir kez daha vurguladı. Yıldız’ın “vandalizm” söylemi karşısında dimdik duran Eşki, İzmir’in Gezi ruhunu en iyi temsil eden isimlerden biri olarak parladı. Hakan Yıldız ve benzerlerinin “kaos ve yıkım” diye yaftalamaya çalıştığı o günler, aslında halkın özgürlük arayışının en güzel ifadesiydi. İşte Ömer Eşki, tam da bu yüzden İzmir halkının sevdiği bir isim. Halkın yanında duran, gerçekleri söylemekten çekinmeyen, kısır siyasi polemiklere boyun eğmeyen bir lider.
Sonuç mu? Hakan Yıldız, uzun açıklamalarıyla ne kadar çabalasa da, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’den gelen yanıt, AK Parti’nin İzmir’deki manipülasyon çabasını boşa çıkardı. Yıldız’ın laf kalabalığına karşın, Eşki’nin net ve cesur açıklamaları, kimin gerçekten halk için çalıştığını, kimin ise sadece algı yarattığını bir kez daha gösterdi. İzmir’in Ömer Eşki gibi korkusuz başkanlara ihtiyacı var, çünkü o sadece Bornova’nın değil, İzmir’in vicdanının sesi olmaya devam ediyor.
Bravo Ömer Eşki!
Bu kapak gibi yanıtınız, İzmir’in demokratik ruhunu ve sizin halktan yana duruşunuzu bir kez daha taçlandırdı. Hakan Yıldız ve benzerleri uzun uzun yazadursun, gerçekler ortada: İzmir sizinle gurur duyuyor!
Peki bunlar yaşanırken Başkan Tugay’ın siyasi Kurmayları Nerede?
Ömer Eşki, meydanlarda Hakan Yıldız’a kapak gibi yanıtlar verirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurmayları nerede, kim bilir?
CHP’nin Büyükşehir’deki Başkan Vekili Altan İnanç, Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır ve Grup Sözcüsü Elvin Sönmez Güler… Koca Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir arbede yaşanıyor, ortalık toz duman, ama kurmaylardan çıt yok!
Dedikodular almış başını gitmiş durumda. “Eşki’nin bu cesur çıkışları, Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığının bir sinyali mi?” sorusu, siyaset kulislerinde fısıltıyla değil, artık açık açık konuşulmaya başlandı.
Ve gelin görün ki, bu durum CHP içinde yeni fitne tohumlarının atılmasına zemin hazırlıyor. Çünkü Eşki’nin yükselen bu yıldızını görenler, hemen onun önünü kesmenin hesaplarına girmiş durumda. Peki bu sessizlik neyin göstergesi?
Cemil Tugay’ın kurmayları gerçekten Eşki’nin çıkışına destek mi veriyor, yoksa perde arkasında farklı oyunlar mı dönüyor?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın da bu manipülasyonlara karşı dikkatli olması şart. Çünkü CHP içinde bir kutuplaşmanın fitili ateşlenirse, bu durum partinin iç huzurunu ciddi şekilde sarsabilir. Eşki’nin Büyükşehir adaylığı iddiaları ve cesur çıkışları, özellikle Cemil Tugay’a karşı yeni bir cephe açmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyor olabilir. Unutulmamalı ki, siyasette her güçlü çıkışın bir bedeli vardır ve bu bedel, fitneyle dolu tuzaklarla dolu bir yola dönüşebilir.
Tugay’ın ekibi, tam da bu noktada devreye girmeli ve Eşki ile aralarına sokulmak istenen bu fitneye karşı sağlam bir duruş sergilemeli. CHP’nin İzmir’deki başarısı, bu iki önemli ismin arasındaki uyumla doğrudan bağlantılı… Eşki’nin cesur çıkışları, Tugay’ın liderliğini gölgede bırakmak için değil, aksine CHP’nin İzmir’deki güçlü duruşunu perçinlemek için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Ancak bu noktada, fitne peşinde koşanların oyunlarına karşı dikkatli olunmazsa, CHP içinde tehlikeli bir ayrışma başlatılabilir.
Özellikle Cemil Tugay, bu manipülasyonlara karşı dikkatli olmalı. Siyasetin tuzaklarla dolu koridorlarında, her güçlü figürü birbirine düşürmek isteyenler daima olacaktır. Tugay ve Eşki arasına fitne sokmaya çalışanların hedefi belli: CHP’yi kendi içinde bölmek, birlik görüntüsünü zedelemek ve İzmir’i kazanılamaz bir siyasi cepheye dönüştürmek. Bu yüzden, kurmayların sessizliğini bozmaları ve CHP’nin içindeki bu potansiyel çatlağa karşı birleşik bir duruş sergilemeleri şart…
CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Eşki’nin çıkışlarını tehdit olarak görmek yerine, bu enerjiyi partinin gücüne güç katacak bir sinerjiye dönüştürmeli. İzmir halkı, kavga değil hizmet bekliyor; siyasi polemik değil, çözüm odaklı bir belediyecilik görmek istiyor. Eşki’nin Büyükşehir adaylığı söylentileri ne kadar dolaşırsa dolaşsın, CHP içinde bu durumu fırsata çevirecek zeka ve sağduyu olduğu sürece, kimse partiyi bölmeyi başaramaz.
Kısacası, Eşki ve Tugay’ın uyumu, CHP’nin İzmir’deki başarısının anahtarı. Fitne peşinde koşanlar ise sadece izlemekle yetinecek. Tugay dikkatli olsun; sessiz kurmaylar sahneye çıksın, çünkü İzmir siyaseti boşluğu kaldırmaz. CHP, içindeki kutuplaşmayı engelleyip, bu güçlü figürleri bir arada tutmayı başarırsa, İzmir’de kazanamayacakları hiçbir seçim yok. İzmir siyaseti heyecanlı bir dönemden geçiyor ve bizler de bu sahneleri keyifle izlemeye devam edeceğiz!
Sahi birde CHP’nin il başkanı vardı değil mi? CHP’nin genel başkanlarına bu kadar söz söylenirken O nerelerde bilen var mı?