Selçuk'ta yeni bir direnişin hikayesi yaşanıyor…
Belediye Başkanı elinde Türk bayrağı, belediyenin iş makineleri, kamyonları ve Selçuk halkı ile birlikte bir direnişin sembolü oluyor.
Halkın mücadelesinde önderlik yapıyor.
Bir 'politik hesaplaşmaya' dur demek için günlerdir mücadele veriyor…
Tarih, bazen küçük gibi görünen meselelerin büyük direnişlere ilham verdiğini göstermiştir.
Taksim Gezi Parkı olaylarını hatırlıyor musunuz?
Ağaçların kesilmesiyle başlayan, adalet, demokrasi ve özgürlük taleplerine dönüşen o büyük hareket. Şimdi, Selçuk’ta benzer bir hikaye yazılıyor: Meryem Ana Evi otoparkı savaşı.
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, adeta bir modern zaman "direniş simgesi" haline geldi. Otopark gelirlerinin belediyeden alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na devredilmesine karşı, halkın yanında, dimdik ayakta duruyor. Eylem alanında yaptığı konuşmada Sengel, kelimenin tam anlamıyla rest çekti.
Ne diyor başkan?
“Madem planı yok ve Selçuk Belediyesi işletemiyor. Hiç kimse işletemeyecek!” İşte bu kadar net, bu kadar cesur…
Ancak mesele sadece otopark mı?
Elbette hayır.
Bu, siyasetin kirli yüzünün bir başka yansıması…
Otuz yıldır Selçuk Belediyesi’nin işlettiği otoparkın birdenbire bakanlığa devredilmek istenmesinin altındaki politik nedenleri görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Bakanlık otopark mı işletecek?
Yoksa mesele başka mı?
İşte bu soruyu herkesin sorması gerekiyor.
Filiz Ceritoğlu Sengel, yalnızca halkı için değil, aynı zamanda belediyecilik anlayışının bir onur savaşı için de mücadele ediyor. Ancak burada bir parantez açalım: Sengel’in bu mücadelesinde partisinden ve parti örgütünden yeterince destek görmemesi ciddi bir eksiklik. Cesur bir liderin arkasında güçlü bir dayanışma görmek gerekmez mi?
CHP’nin, Sengel gibi isimlerin mücadelesini yalnız bırakması, kendi değerleriyle çelişmek anlamına gelmez mi?
Gelelim işin trajikomik tarafına: Bakanlık otopark işletmeciliği yapacakmış!
Hadi canım siz de!
İşte vizyon dediğiniz bu olsa gerek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, bir otopark işletme meselesine bu kadar heveslenmesi, ülkenin başka hiçbir derdi kalmamış gibi hareket etmesi tam bir komedi.
Bu köşeden Başkan Sengel’e bir selam gönderelim: Mücadelenizi destekliyoruz, haklı bir davada dimdik durduğunuz için sizi alkışlıyoruz. Bakanlık yetkililerine ise küçük bir not: Meryem Ana Evi otoparkını işletseniz ne olacak?
Halkın gönlünü kazanamayacaksınız.
Son söz: Selçuk’taki bu otopark savaşı, küçük bir otoparktan daha fazlasını temsil ediyor.
Bu, halk iradesi ile siyaset mühendisliği arasında bir mücadele.
Ve görünen o ki, bu savaşta direnen tarafın adı Filiz Ceritoğlu Sengel…
Son sözü Gezi'den alıntı yaparak bitirelim: “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” Selçuk'taki bu otopark savaşı, aslında çok daha derin bir direnişin habercisi. Halkın iradesine karşı siyaset mühendisliği yürütenlere karşı,Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel gibi cesur adımlarının direnişin simgesi olur mu?