Karşıyaka Belediyesi, son yıllarda topluma hizmet etmiş değerlerin isimlerini bazı yatırımlarında yaşatmaya devam ediyor...
Bunlardan biri daha hafta sonu gerçekleştirildi. İlçenin tanınmış sağlıkçılarından Mehmet Çağatay’ın ismi de Bahçelievler Mahallesi’nde oluşturulan parka verildi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar özetle, “Vefa kenti Karşıyakamızda hep birlikte bir vefa örneği daha sergilemiş olduk” dedi.
Dedi demesine ama...
Törende çekilen bir fotoğraf karesi bazılarımızın vefa göstergesini gözler önüne serdi!
Sağdan say 30 kişi soldan say 30 kişi...
Onların çoğu da belediye protokolü ve Mehmet Çağatay Bey’in eşi, dostu, akrabası...
Evet ülkemizdeki vefa işleri böyle yürüyor.
İktidardaysan iktidardan düşene kadar, zenginsen malını mülkünü kaybedene kadar, paran varsa paranı kaybedene kadar, gücün varsa gücünü kaybedene kadar...
İşin özü bu.
Ben bu foğoraf karesine bakınca vefayı değil, vefasızlığı gördüm.
Karşıyaka’daki önceki vefa buluşmalarını hatırlıyorum da alan tıklım tıklım olurdu.
Herkes kendini göstermek ve ön saflara geçmek için birbirilerini iteklerdi...
Alkış, kıyamet kopardı...
Diyeceğim o ki; Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar o koltukta 5 yılını geçirdi, saçlarını ağarttı.
Ama yeniden aday gösterilmediği için koltuktan düşmeden gözden ve gönülden mi düştü'
Bu zamana kadar ‘Vefa’yı dilinden düşürmeyen Başkan Akpınar, acaba bu kelimenin içini yeterince dolduramadı mı'
Bence bu fotoğraf karesini o da sorgulamalı.
Son zamanlarda sosyal medyada da çok dolaşan bir başucu lafı var; “Biz ne ara böyle olduk” diye.
Bence aslında biz uzun zamandır böyleydik... Pek çok duygumuz gibi vefa duygumuzda erozyona uğradı. Vefasızlık şimdi bu kadar görünür oldu.
Şimdi bir başka örnek daha vermek istiyorum.
Yeniden aday gösterilmeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir açıklamasında ne demişti; “71 yaşındayım, 3.5 ayda öğrendiklerimi 71 senede öğrenememişim.”
Okkalı bir laf.
Peki Başkan bunu neden söyledi.
15 yıl boyunca, “İzmir Azizdir Aziz kalacak” dediler, “Ağa da sensin, paşa da sensin” dediler, “Büyük Başkan” dediler
Şimdilerde ise politik çevresinden etrafında pek kimse yok. Sağına baktı üç-beş, soluna baktı üç-beş kişi...
O zaman anladı işte siyaseten menfaat bekleyenlerin vefasızlığını...
Aslında yeniden aday gösterilmemesine, CHP’nin politikalarını görevdeyken bile en sert biçimde eleştirenlerin başında gelmesine rağmen o öyle bir partili ki 71 yaşında dere tepe dolaşıyor, seçimler için partisine oy istiyor. Ne hizmeti aksatıyor, ne tören erteliyor... Törenleri yine dolup taşıyor, bebesinden ninesine, ona sevgiyle coşkuyla elini uzatıyor. Yine halkın arasında.
Belki o da Akpınar gibi siyasi olarak vefasızlığa uğruyor ama bir fark var; Kocaoğlu halkın gönlünde.
Böyle bir veda keşke her başkana nasip olsa.