31 Mart yerel seçimlerinin ardından seçilen belediye başkanları koltuklarına oturdu.
Şimdi tebrikleri kabul ediyorlar.
Uzunca bir süre daha devam eder.
Koltuğa oturan yeni belediye başkanları ilk icraatlarını da yaptı.
Kimi makam kapısını söktürdü.
Kimi kat kapısını açtı, kimi turnikeleri kaldırttı, kimi de tümden koltuğu ve masayı attı.
Yani ilk icraatları belediyeyi halka açmak oldu.
Doğal olarak kamuoyunda takdir edildiler.
Bütün bunlar olurken tabii ki vatandaşlar akın akın belediyelere koştu.
Bazıları başkanlara ‘hayırlı olsun’ derken, belediyeyle işleri varsa, onları da çaktırmadan araya sıkıştırmaya çalıştı.
Başkanlara Allah kolaylık versin.
Özellikle ilk dönemi olanlar için söylüyorum.
Hani evliliklerde balayı dönemi var ya işte onun gibi bir şey..
Balayı bitip de tüm bu isteklerden sıkıldıklarında ne yapacaklarını izleyeceğiz.
Kim kapıyı gerçekten halka açtı, kim görünmez kapılar koyd? O zaman vereceğiz notumuzu...
Önemli olan bu şeffaflığın 2- 3 ay değil, beş yıl sürmesi.
Yeter ki, yıllar geçtikten sonra arka merdivenler yeniden kurulmasın.
Bunların örneklerini çok yaşadık.
Öte yandan başkanların, adayken vatandaşlara sunduğu dosyalar dolusu vaatler, projeler var. İzmirli seçmen bilinçlidir. Hepsinin tek tek takipçisi olacaktır. Yok öyle seçim öncesi bol keseden vaat savurmak...
Bunu da buradan belirtmek istedim.
Şimdi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin belediye başkanlarına bazı uyarılarda bulundu.
Eğer özetlersek, "Halkımız 5 yıl için yetkiyi size verdi; ‘baharı sürekli kılmak’ artık sizin göreviniz. Verdiğimiz sözleri tutma zamanı... Hiç bir ayrım yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden, tüm halkı kucaklama ve harcadığınız her kuruşun hesabını verme, hizmet üretme zamanı. Sizlerin, bu ilkelere uymanız, ‘baharın sürekliliği’ açısından çok önemlidir” dedi.
Peki Kılıçdaroğlu bunları neden söylüyor...
Uzun zaman sonra bu kadar başarılı bir seçim geçirdikten sonra hedefi koymuş.
Genel iktidar.
“Ekonomik krizin ortasında boğuşan halkın yanında olun. İhaleleriniz şeffaf olsun. Hizmetlerinizi iyi anlatın. Harcadığınız sizin paranız değil. Halkın parası. Kuruş kuruş hesabını vereceksiniz” diyor.
“Her zaman halkın içinde olun. Bunları yaparsanız başarılı olursunuz” diye uyarıyor.
Madem genel iktidara yürüyorsunuz, benim de yeni başkanlara naçizane 5 tavsiyem var.
1- Uzlaşmacı olun. Muhalefete de söz hakkı verin.
2- Örgütünüzde veya teşkilatınızda varsa küskünleri geri kazanın.
3- Halkı unutmayın, bulunduğunuz bölgelerde kimseyi aç, açıkta bırakmayın.
4- Sizi dışarıda personeliniz temsil eder. Sokakta her biri o kentin başkanıdır. İmaj her şey. Personelinize iyi örnek olun. Aslolan dürüst, doğru, güler yüzlü hizmet.
5- İnsanı da makamları da kibir bitirir. Kibre kapılmayın.