Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mimarlık ruhuyla belediye yöneten kadın
Mithat Umutoğulları
YAZARLAR
17 Mayıs 2025 Cumartesi

Mimarlık ruhuyla belediye yöneten kadın

Bir kentin havasını soluyorsak, sokaklarında yürüyor, hikâyelerine tanıklık ediyorsak… O kente karşı bir vicdani sorumluluğumuz var demektir.

Gazetecilik sadece eleştirmek, yanlışın peşine düşmek değil; aynı zamanda doğrunun yanında dimdik durabilmektir. Kente katkı sunan, işini hakkıyla yapan siyasetçileri alkışlayabilmek… Onları haksızlık karşısında yalnız bırakmamak da bu sorumluluğun bir parçasıdır.

İşte tam da bu tanıma uyan bir isim var karşımızda: Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu…

Hayatını Mimarlar Odası’nda, kent mücadelesinin tam ortasında geçirmiş bir isim. Çarpık yapılaşmayla, kent suçlarıyla, plansızlıkla savaşarak gelen bir yolculuk onunkisi… Sivil toplumdan çıkıp yerel yönetimin tam kalbine yürümüş biri. Şimdi ise Konak’ta belediye başkanı olarak, yalnızca bir makamı değil, bir sorumluluğu taşıyor.

Zaman zaman hedef olan, haksız eleştirilerle karşılaşan bir isim olsa da…

Bu eleştiriler çoğu zaman yüzeysel, basit ve küçük tartışmalar etrafında dönüyor. Oysa asıl konuşmamız gereken, bu kente ne kattığı ve ne katabileceği olmalı.

Bir kentin havasını soluyorsak…

Sokaklarında yürüyor, hikâyelerine tanıklık ediyorsak…

O kente karşı vicdani bir sorumluluğumuz var demektir.

Ve bu sorumluluk sadece yanlışın peşine düşmekle sınırlı değil.

Doğrunun yanında durmak da, gazeteciliğin en az o kadar onurlu bir görevi.

Bu yüzden bugün size bir “doğru”dan söz etmek istiyorum.

Kimliği: Kent için ter döken, samimi, çalışkan bir kadın.

Nilüfer Başkan, belediye koltuğuna tesadüfen oturmadı.

Arkasında yıllar süren bir kent mücadelesi, Mimarlar Odası’nda yoğrulmuş bir aktivizm geçmişi var.

Plansızlığa, çarpık yapılaşmaya, rant hırsına karşı verilen yılların direnci…

Ve şimdi bu direnci yönetime taşıyan bir lider…

Sivil toplumun sahnesinden çıkıp, belediyeciliğin merkezine yürüyen bir isim o.

O yüzden sadece yöneten değil, aynı zamanda yaşayan; sadece emir veren değil, sorumluluk alan biri.

Zaman zaman hedef olabiliyor.

Eleştiriliyor.

Ama baktığınızda, eleştirilerin çoğu basit, yüzeysel, dedikodu seviyesinde…

Çünkü esas mesele, onun Konak’a ne kattığı ve ne katacağı.

Ve inanın…

Nilüfer Hanım’ın Konak’a katacak çok şeyi var. Ve bunu zaman içinde göreceğiz...

Bir belediye başkanı düşünün…

Kentle arasında teknik değil, duygusal bir bağ kurmuş.

Bir mimar olarak sadece bina değil, “doku” inşa etmeye çalışıyor.

Kentle birlikte hafızayı, ruhu, toplumsal adaleti yeniden kurgulama çabasında.

Kentsel dönüşüm onun için sadece kentsel değil; aynı zamanda insani bir mesele.

Bir gecekonduyu yıkmadan önce içinde yaşayan hayatları düşünen, geçmişi, kökü, aidiyeti hesaba katan bir bakış bu.

Konak zor bir ilçe…

Bir yanda Alsancak’ın ışıkları…

Diğer yanda Ballıkuyu’nun, Kadifekale’nin sessizliği…

Bir yanda turiste gülümseyen vitrinler…

Diğer yanda sabaha dek ayakta kalmaya çalışan anneler, çocuklar…

Nilüfer Başkan tam bu çelişkilerin ortasında, dengeyi sağlamaya çalışıyor.

Makyajla değil, gerçek dönüşümle…

Tribünle değil, alın teriyle…

Peki, yeter mi?

Hayır.

Çünkü onun bir artısı daha var: samimiyeti.

Yapmacık değil.

Yüzüne bakan anlar.

Çünkü halk, içten olanı hemen tanır.

O yüzden Konak halkı da onu tanıyor, anlıyor, destekliyor.

Benim beklentim yüksek mi?

Evet.

Ama sebebi de açık:Çünkü başkanın potansiyeli yüksek…

Çünkü onun bu kente dair hayalleri, bir şehrin kaderini değiştirebilecek kadar güçlü.

Bir kadın başkan olarak sadece var olmakla kalmıyor, aynı zamanda fark yaratıyor.

Bugün Konak’ta bir çocuğun daha huzurlu bir parkta oynayabilmesi,Bir kadının karanlık sokakta korkmadan yürüyebilmesi, Bir yaşlının çantasını bırakabileceği bir bankta dinlenebilmesi onun sayesinde mümkün olacak.

Son sözüm şu:

Nilüfer Çınarlı Mutlu sadece bir başkan değil…

Eğer bu çizgide devam ederse, Konak’ın hafızasında yer edecek bir “kent mimarı” olarak anılacak.

Ve biz gazeteciler için böyle isimleri desteklemek, övmek değil;

Sadece hak ettiklerini teslim etmektir.

Çünkü iyi olanı savunmak da bu mesleğin namusudur.

Ama ne yazık ki...

Bazen bir belediye başkanını, Sırf birini görevden aldı diye, Bir müdürün yerini değiştirdi diye,Bir personeli farklı bir birime kaydırdı diye...

“Kötü belediye başkanı” ilan etmeye kalkanlar oluyor.

Kusura bakmayın ama bu tür söylemler, ne gazetecilikle ne de kent vicdanıyla bağdaşır.

Bu kadar sığ, bu kadar ucuz, bu kadar niyetli eleştiriler…

Ciddiye alınacak şeyler değil.

Çünkü bir başkanın iyi ya da kötü oluşunu belirleyen şey; Kime hangi odayı verdiği değil…

Bu kente ne kattığı, ne kattığıdır.

Ve Nilüfer Çınarlı Mutlu, bu kente şimdiden çok şey katmaya başladı bile.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Ege Postası