Geçtiğimiz günlerde Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın egepostasi.com haber portalı Genel Yayın Yönetmeni Sercan Avcı ile yaptığı röportaj CHP’de gündem yaratmış ve Başkan Karabağ’ın parti içi verdiği mesajlar örgüt içinde olumlu yönde destek bulmuştu.
Başkan Karabağ o dönem nasıl bir açıklama yapmıştı, kısaca hatırlatmak gerekirse
Karabağ; “Normal bir süreç değil. Parti içi yarışı acımasız şekilde yaşamamalıyız. Kongrelerin bence barış içinde geçmesi gerek. Ülkenin kuruluş yapısı değiştiriliyor. Süreç başladı. Bu süreç içinde CHP’nin kuruluş dönemindeki ruhu yakalaması lazım. Siyasetçilerin bir seferlik kendinden başka Türkiye’yi düşünmesi gerek. Siyaset yapanlar bu sefer kendilerini aşmaları gerek. Egolarına yenilirlerse 'siyasi çıkar peşinde koşacağız' derlerse seçilecek yerlerde kalmaz. Mesele parti içi seçilmekten çok ötede çok önemli. Ülkeyi, vatanı, Cumhuriyeti, Atatürk’ü düşünen çocuğunu düşünen her şahıs bu kongreler sürecinde kavgayı gürültüyü kötü sözü bırakmalı” diyerek parti içinde yaşanacak çekişmenin CHP’ye büyük zarar vereceğini ifade etmişti…
Evet, Başkan Karbağ’ın “Ülkeyi, vatanı, cumhuriyeti, Atatürk’ü düşünen çocuğunu düşünen her şahıs kongreler sürecinde kavgayı gürültüyü kötü sözü bırakmalı.” Bu son cümleleri çok önemliydi…
CHP Parti içinde kavgayı bir kanara bırakmalı…
Aslında tecrübeli siyasetçi belki de CHP’de önümüzdeki süreçte yaşanacak tartışmalara dikkat çekmişti.
İşte örgüt içinde birlik beraberlik mesajlarının verildiği dönemde CHP’nin “parti içi iktidar olmak” Türkiye’de iktidar olmaktan daha önemli olduğunun yeni örneği dün Bayraklı’da yapılan bir toplantıyla karşımıza çıktı…
Şimdi dün Bayraklı’da Belediye Başkanı Hasan Karabağ’a muhalif olan eski belediye başkan adayları, meclis üyeleri bazı partililerin içinde olduğu bir grup Bornova’da toplantı yapmışlar…
Aslında toplantıya katılan isimlerin nasıl bir araya geldiklerini tam olarak anlamış değilim… Solcuların çok kullandığı bir söz vardır ya “ortak düşman Amerika” olunca bir araya geliniyor demek ki…
Oysa bu arkadaşlar, “pokerde 5 benzemez kartla oyun kazanacaklarını” düşünüyorlar…
Şimdi gelelim toplantıda yaşananlara ve kimlerin katıldığına…
Toplantıya, YDK eski Üyesi ve Bayraklı Belediye Başkan Aday Adayı Murat Haluk Öncel, eski meclis üyesi ve milletvekili aday adayı Pınar Susmuş, İl eski Başkan Yardımcısı ve Bayraklı Belediye Başkan Aday Adayı Serdar Sandal, Bayraklı Belediye Başkan Aday Adayı Kerim Özer, eski meclis üyeleri Mehmet Ali Açık, Cemal Eroğlu, geçtiğimiz kongrede ilçe başkanlığına aday olan Songül Gök, Meclis Üyesi Cindi Canpolat, Onur Mahallesi eski muhtarı Binali Bilgöl, Cemevi yöneticisi Ali Babacan ve İl Başkan yardımcısı Metin Güler katılmış.
YDK eski Üyesi Murat Haluk Öncel’in yönettiği toplantının hararetli başladığı ve toplantıda Belediye Başkanı Hasan Karabağ ve İlçe Başkanı Cemalettin Alper’in yerden yere vurulduğu ve ağır eleştirilerin yapıldığı iddia edildi.
Toplantıya katılanların ortak görüşüyse “İlçe başkanlığını Hasan Karabağ’ın elinden almamız gerekiyor. Bu ilçe yönetimi ve ilçe başkanı ile olmaz. Önce ilçe başkanlığını kazanacağız. Bu nedenle mahallelerde yapılacak delege seçimlerinde kesinlikle mahallelerden tek liste çıkarılmasına izin vermeyeceğiz, bütün mahallelerde ise liste çıkarmamız gerekir” dedikleri gelen iddialar arasında…
En çarpıcı iddia ise,
Yapılan eleştiriler üzerine toplantıya katılan İl Başkan Yardımcısı Metin Güler’in toplantıda yapılan eleştirilere sert tepki gösterdiği iddia edildi.
Güler’in Başkan Karabağ ve İlçe Başkanı Alper’e yapılan eleştirilere yönelik “Ben İl Başkan Yardımcısıyım, bu yaptığınız yanlış. Burada anlattığınız sorunları ilçe başkanı ile bir araya gelerek konuşsaydınız. Bayraklı’da partimiz yüzde 65 oy aldı. Bayraklı’da başarılı bir tablo var bu nedenle yaptığınız bu toplantıyı doğru bulmuyorum” dediği öğrenildi.
Güler’in konuşmasının ardından toplantının havasının değiştiği ve eleştirilerin kesildiği öğrenildi.
Şimdi, Bayraklı’da iki dönemdir belediye başkanlığı yapan ve CHP’nin bayrağını dalgalandıran bir belediye başkanına yapılan bu doğru mudu? Başkanın koltuğuna aday olan kişilerin delege seçimlerini fırsat bilerek yaptıkları acımasız eleştirilerin ne kadar doğru olduğunu CHP kamuoyu değerlendirecektir.
Ben Bayraklı’da oturan ve CHP örgütünü yakından takip eden bir gazeteci olarak şimdi buradan sormak istiyorum…
2014 yerel seçimlerinde Bayraklı Belediye Başkanlığına aday adayı olan isimlerin seçimler dahil olmak üzere daha sonra Bayraklı’da hangi örgüt toplantısına, hangi örgüt üyesinin cenazesine veya düğününe katılmışlardır…
Sadece seçimden seçime ortaya çıkarak aday adayı olan ve partiye emek vermeyen bu isimlerin nasıl olurda bu kente ve örgüte az ya da çok hizmet veren insanlar hakkında ahkam kesebilirler…
Oysa bu isimler arasında bazı kişilerin aday olamadıklarında DSP’ye destek vererek meclis üyesi listelerini yazdıklarını, seçimlerde belediye başkanı aleyhinde sokak sokak dolaşarak seçimi kaybetmesi için çalıştıklarını cümle alem bilir…
Meclis üyeliği yaptığı dönem AK Partili meclis üyeleriyle iş birliği yaparak kendi partisinin belediye başkanını şikayet eden, kaçak düğün salonunu yıkımını fırsat bilerek Belediye Başkanı hakkında olumsuz propaganda yapmaya çalışan bu kişilerin delege seçimleri öncesi CHP’nin önderleri gibi davranıp, toplantılar yaparak CHP adına ahkam kesmeleri ne kadar etik bir durumdur…
Bu isimlerin CHP örgütleri içinde karşılığı olmadığını da ifade etmek isterim… Zaten Bayraklı’da bu isimlerin 2019 hazırlığı içinde oldukları o tarihlerde kendi içlerinde büyük sorunlar yaşayabileceklerini bütün kamuoyu biliyor…
2019’da belediye başkanlığına aday olmayı düşünen bu isimler aday adayı olacakları zaman hangisi çekilecek hangisi aday olacak…
Grup içinde asıl kavga o zaman başlayacak… O nedenle bu yapılan toplantıların çok fazla öneminin olmadığını ve sadece gündemi meşgul edeceğini düşünüyorum…
Son söz, CHP Bayraklı’da iki dönem iktidar olan bir yapının altına dinamit koyarak yok olmasına katkı koyanları bu örgüt asla affetmeyecektir.
Benden söylemesi…