Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, siyasetin kirli yüzünden uzak durarak, birlik ve beraberliği ön plana çıkaran tavrıyla Türk siyasi tarihine yeni bir soluk getiriyor. Depremin yarattığı büyük yıkıma rağmen halkına umut aşılayan Tutdere, polemiklerden elde edilecek siyasi rantı reddederek, siyasetin özüne dönüşün mükemmel bir örneğini sergiliyor.
TR35 TV ekranlarında sorularımı yanıtlarken, Tutdere’nin söyledikleri siyasi sahnemizde alışılmadık, ama tam da ihtiyaç duyduğumuz türden. “Biz sürekli kapışan yapı içerisinde olmayacağız. Biz dayanışan ve omuz veren bir anlayış ile bu kenti ayağa kaldırabiliriz,” diyen Tutdere, siyasetin gerçek amacını hatırlatıyor:
Halkın sorunlarına çözüm bulmak.
Tutdere, vekillik döneminden beri halkın takdirini kazanan bir isim. “Belediye başkanının partisi olmaz. Biz ayrım yapmadan ulaşabileceğimiz herkese hizmet edeceğiz,” diyerek, belediyeciliğin partiler üstü bir hizmet olduğunu bir kez daha vurguluyor. Valilikle, devlet kurumlarıyla ve merkezi hükümetle işbirliği yaparak, Adıyaman’ı yeniden ayağa kaldırma sürecinde dayanışmanın gücünü ortaya koyuyor.
Türkiye’de siyasetin sıkça polemiklerle, kavgalarla anıldığı bu dönemde, Tutdere’nin çizdiği yol haritası devrim niteliğinde. “Dayanışma, halka hizmetin siyaseti olmaz. Siyaset seçim kazanınca yapılır, sandık kapandıktan sonra çalışma vaktidir. Biz en büyük siyasetin çalışmak olduğuna inanıyoruz,” diyerek, gerçek siyasetin halka hizmet etmek olduğunu ifade ediyor.
Diğer taraftan bir çağrı’da izmir’e yaptı…
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin İzmir’e yönelik çağrısı, gerçekten de dikkat çekici. CHP’nin 47 yıldır kazanamadığı Adıyaman’ı alarak tarihi bir zafer kazanan Tutdere, şimdi de İzmir’e, yani Ege’nin parlayan yıldızına sesleniyor: “Gelin, Adıyaman’ı Ege’nin incisi yapalım!”
Tutdere’nin TR35 TV ekranlarında söyledikleri, Türkiye siyasetinde alışık olmadığımız türden bir açıklamaydı. “Masa başı siyasetin karşılığı yok” diyen Tutdere, kelimenin tam anlamıyla siyasetin özüne dönmemizi öneriyor.
Peki, bu nasıl olacak?
Cevap basit: çalışarak ve dayanışarak.
Tutdere, “Adıyaman sadece 31 Mart seçimlerindeki sonuçlarla tartışılması gereken bir kent değil” diyerek, bu şehri siyaset tarihimizin ve deprem bölgelerimizin önemli bir parçası olarak tanımlıyor. Adıyaman’ın yaşadığı büyük yıkımın ardından, Başkan Tutdere "İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İzmir halkının gösterdiği dayanışma, Adıyaman’ın yeniden ayağa kalkmasında önemli bir rol oynadı."diyor ve Bu dayanışmayı daha da büyütmek için İzmir’e sesleniyor.
“Biz seçimi kazandığımız saatten bu yana ciddi çalışmalar yürütüyoruz” diyor Tutdere. Adıyaman’ı yeniden inşa etme sürecinde, İzmir’den de ciddi destek aldıklarını belirtiyor. Şimdi ise bu dayanışmayı daha da ileriye taşımak istiyor. “Adıyaman’ı Ege’nin incisi yapmaya kararlıyız” sözleriyle, Tutdere’nin bu yolda ne kadar kararlı olduğunu görmek mümkün.
İzmir halkının ve belediyelerinin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merak konusu…
Ancak şurası kesin: Adıyaman’ın bu çağrısı, sadece bir dayanışma çağrısı değil, aynı zamanda Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirler arasında kurulabilecek güçlü bağların da bir örneği.
Sonuç Olarak: Türkiye’nin Birlik ve Beraberliği İçin Çalışmak
Tutdere’nin “Belediye başkanının partisi olmaz” diyerek ifade ettiği anlayış, siyaset arenasında yeni bir sayfa açmanın gerekliliğini ortaya koyuyor. Adıyaman halkının güvenini kazanmak için gösterilen çabanın, Türkiye’nin her yerinde aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor.
Adıyaman’dan İzmir’e uzanan bu çağrı, umarım Türkiye’nin her yerinde yankı bulur ve dayanışma ruhu ile yaralar sarılır. Adıyaman’ın Ege’nin incisi olması belki zaman alacak ama bu yolda atılan adımlar, Türkiye’nin geleceği için umut verici..
MASA BAŞI SİYASETİN SONU: TUTDERE’NİN YOL HARİTASI
Gelelim Başkan Tutdere’nin siyaset anlayışına…
Siyaset sahnesine damgasını vuran Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, ezber bozan açıklamalarıyla gündemi sarsmaya devam edecek gibi…
Tutdere, siyasi polemiklerin bir parçası olmayacağını vurgularken, gerçek siyasetin ne olduğunu herkese yeniden hatırlatıyor: “Masa başı siyasetin karşılığı yok.”
TR35 TV ekranlarında Başkan Tutdere’nin söyledikleri tam da Türkiye’nin ihtiyacı olan türden. “Biz sürekli kapışan yapı içerisinde olmayacağız. Biz dayanışan ve omuz veren bir anlayış ile bu kenti ayağa kaldırabiliriz,” diyen Tutdere, siyaseti yeniden tanımlıyor. Vekillik döneminden beri halkın takdirini kazanan Tutdere, belediye başkanlığı döneminde de aynı prensiplerle hareket ediyor: “Belediye başkanının partisi olmaz.”
Tutdere’nin sözleri sadece bir iddia değil, aynı zamanda bir eylem planı. “Biz ayrım yapmadan ulaşabileceğimiz herkese hizmet edeceğiz. Bu hizmeti yaparken valilikle, devlet kurumlarıyla, merkezi hükümetle işbirliği içerisinde olacağız. Şu an güzel bir diyalogumuz var. Bu yıkılmış kenti ancak bu şekilde ayağa kaldırabiliriz,” diyen Tutdere, işbirliği ve dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.
Türkiye’de siyasetin sıkça polemiklerle, kavgalarla anıldığı bu dönemde, Tutdere’nin çizdiği yol haritası bir devrim niteliğinde. “Dayanışma, halka hizmetin siyaseti olmaz. Siyaset seçim kazanınca yapılır, sandık kapandıktan sonra çalışma vaktidir. Biz en büyük siyasetin çalışmak olduğuna inanıyoruz,” diyerek, siyasetin özüne vurgu yapıyor. Gerçek siyaset, halkın sorunlarına çözüm bulma sanatı. Masa başında, sırf polemik olsun diye yapılan hamlelerle bir şey olmaz.
Tutdere, masa başı siyasetin Türkiye’de karşılığının olmadığını net bir şekilde ifade ediyor. Çalışan, samimiyetle halka omuz veren ve halkın zor anında yanında duran siyasetin her zaman başarı getireceğini belirtiyor. “Çalıştığınız zaman, halka hizmet ettiğiniz zaman hem partinize hem de halkınıza en güzel başarıyı getirmiş oluyorsunuz,” diyen Tutdere, siyasetin aslında ne olması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Adıyaman’dan yükselen bu ses, tüm Türkiye’ye bir ders niteliğinde… Siyaset polemiklerle değil, halkın dertlerine derman olmakla yapılır. Abdurrahman Tutdere, bu anlayışıyla siyasetin yeni yüzü olmayı hak ediyor ve Türk siyasetinde büyük bir adım atıyor. Depremin yarattığı enkazın altından, birlik ve beraberlik ruhuyla, polemiklerden uzak durarak nasıl yeniden doğulabileceğini gösteriyor.
Tutdere’nin bu tavrı, sadece Adıyaman için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki siyasetçilere de örnek olmalı. Siyasetin gerçek anlamını hatırlatan bu anlayış, ülkemizin geleceği için umut verici.