24 Haziran tarihi seçimleri geride kaldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçim zaferlerine yeni iki halka ekledi.
Hem yeni sistemin ilk Başkanı oldu hem de partisi Mecliste çoğunluğu elde etti.
Sayım gecesi kelimenin tam anlamıyla nefes nefese geçti.
Ana muhalefet cephesinden manipülasyon iddiaları peş peşe geldi.
Ancak ertesi gün CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce kameraların karşısına geçip, yenilgiyi kabullendi, rakibini kutladı. Olması gerekeni yaptı.
Yenmek de yenilmek de yarışın doğasında var…
İnce’nin açıklaması kitlesini tatmin etti mi'
Büyük ölçüde etti.
Ancak açıklamayı gece yapması daha doğru olurdu diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yine bildik balkon konuşmasını yaptı diyebiliriz…
Öte yandan sosyolojik olarak irdelenmesi gereken ve yine anketlerin yanıldığı bir seçimi geride bıraktık.
24 Haziran Türkiye’nin jet hızıyla yapılan ilk seçimi olma özelliğiyle tarihteki yerini alırken, seçimlerin akılda kalanlarına şöyle bir göz atalım…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millet bahçelerindeki ‘bedava çay-kek’ vaadi…
Çok konuşuldu, eleştirildi, mizah konusu oldu…
Ancak ‘kek’ vaadi, İnce’nin uzay madenciliği ve nano teknoloji vaadini ezici üstünlükle mağlup etti…
İnce’nin bitmeyen enerjisiyle gerçekleştirdiği mitingler de takdir edildi.
50 günde 100’ün üzerinde gerçekleştirdiği mitingle seçim sürecine damga vurdu.
3 büyük kentte gelincik tarlasını andıran meydanlardaki kalabalıklar İnce gibi destekleyenleri de umutlandırmıştı.
Ancak gelinciklerin coşkusuna kananlar yanıldı.
Bir diğer akılda kalan
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaşadığı prompter kazaları oldu.
Sosyal medyada özellikle genç kullanıcılar mizah konusu yaptı.
Son Başbakan Binali Yıldırım ise İzmir Bayraklı’daki mitinginde Karşıyaka Spor Kulübü’nün ünlü “Kaf Sin Kaf” tezahüratını yaptırmaya “Sin”den başlayınca zor anlar yaşadı. Yine sosyal medayanın muzip kullanıcıları remix'ini bile yaptı. İzleyenler her defasında güldü.
Son Başbakan’ın son esprisi de yine bomba gibiydi.
Yıldırım’ın oyunu kullanıp çıkışta gazetecilere açıklama yaparken gelen bir soru üzerine “Koltuk elimizde kaldı, müzayedeye çıkaracağız” sözleri kırdı geçirdi.
Saadet Partisi’nin stantlarında pirinçli, nohutlu, mercimekli milliyetçilik göndermesi, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun ‘Superman Karamollaoğlu’ reklamı ilgi çekiciydi.
Yine Saadetli gençlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla Yenikapı’da gerçekleşen ‘Zulme Lanet Kudüs’e Destek’ mitingini, yan yana getirildiğinde, “İktidar miting yapmaz icraat yapar” yazısını ortaya çıkaran dövizlerle trollemesi kolay unutulacak cinsten değil.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun genç seçmene seslenilen bilgisayar oyunu terimlerine ve sosyal medya kanallarına değinilen animasyon videosu ses getirdi. “Gelin geleceğimize sahip çıkalım, hep birlikte bug'sız yeni bir dünya tasarlayalım” sloganlı reklam filmi çok izlendi, gülümsetti ama belli ki gençleri yeterince etkileyemedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli ise seçim öncesi ve propaganda sürecinde "af, af, af" dedi. İktidardan yüz bulmadı. “İttifak çatırdar mı” diye bekleyenler yanıldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hile ihtimaline dikkat çekip, “öyle bir şey olursa beni YSK’nın önünden ancak jiletle kazırsınız” dedi. Seçim oldu, sayım bitti, ortalık karıştı…
Akşener de kayıplara karıştı.
Gelelim seçimin kaybeden tarafının kaybedenine. Sayım boyunca şaibe olduğunu ileri sürüp seçimin ikinci tura kaldığını üstüne basa basa söyleyen CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan’ın gece yarısından sonra ise ekranlar karşısındaki o halini izleyenler herhalde benim gibi unutamayacaklardır.