Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Tunç Soyer'in sessiz sineması ve CHP'nin demokrasi karnavalı…
Mithat Umutoğulları
YAZARLAR
4 Şubat 2024 Pazar

Tunç Soyer'in sessiz sineması ve CHP'nin demokrasi karnavalı…

Ah, ne büyüleyici bir sessizlik!

Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, demokrasi ve insan hakları konusunda nutuklar atarken, kendi partisinin aday atamaları karşısında bir sessizlik türküsü söylüyor.

 Kendisine onca yıl makam veren CHP'nin atadığı adayın yanında durmaktan imtina ediyor. Sessizliğiyle, bir yandan "Konuşmak gümüşse, susmak altındır" atasözünü yeniden popüler hale getiriyor, diğer yandan "Altın suskunluğum, aslında ne çok şey anlatıyor" diyerek kendi içinde bir ironi yaratıyor.

Soyer, adeta demokrasi ve insan hakları konusunda bir bilge gibi konuşurken, parti içi meselelerde bir Zen ustasının ketumluğunu sergiliyor.

 Peki, bu sessizlik ne anlama geliyor?

CHP'nin kendi içindeki demokrasi pratiğini mi sorguluyor, yoksa bir stratejik sessizlik mi bu?

Yoksa Soyer, "Eğer aday ben değilsem, destek de ben değilim" mi diyor?

Sorular, sorular, daha çok sorular...

Şimdi, birileri çıkıp "Ama Tunç Soyer, demokrasi adına, insan hakları adına ne güzel konuşuyor" diyebilir. Elbette, kürsülerden yapılan konuşmalar, sosyal medya paylaşımları güzel.

Ancak unutmayalım ki, gerçek demokrasi sınavı, kendi evimizde, kendi partimizde başlar. Partinin atadığı adayın yanında duramamak, bu sınavda kaçırılan bir soru gibi duruyor.

Bir yanda demokrasi ve insan hakları şampiyonu, diğer yanda parti içi demokrasiye sessiz kalan bir başkan….

Bu, Shakespeare'in yazmadığı modern bir trajedi.

Belki de Soyer, "Siyasette sessizlik en büyük retoriktir" demek istiyor.

 Ama unutmasın ki, siyaset sahnesinde bazen sessizlik, en gürültülü çığlıklardan daha fazla yankı uyandırır.

Sonuç olarak, Tunç Soyer'in bu sessizliği, aslında çok şey söylüyor. “CHP içinde bir demokrasi karnavalı yaşanıyor ve herkes kostümünü giymiş durumda. Kimi demokrasi havai fişekleri atıyor, kimi sessizliğe bürünmüş bir maske takmış.” Karnavalın sonunda hangi maskeler düşecek, hangi sesler yükselecek merak konusu…

Tunç Soyer ve CHP'nin bu demokrasi karnavalında, belki de en çok ihtiyacımız olan şey; gerçek, samimi ve cesur bir diyalog.

Ve unutmayalım, demokrasi sadece konuştuğumuzda değil, harekete geçtiğimizde de yaşar…

İZMİR'İN TUGAY AŞKI: PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELERİ GÖLGELERDE BIRAKAN BİR DESTEK

İzmir, politik kulislerde dönen dolapları, parti içi çekişmeleri bir kenara bıraktı ve gönlünü tam anlamıyla Cemil Tugay'a açtı.

 Torbalı'da düzenlenen miting, bu büyülü aşkın en net kanıtlarından biri oldu. Binlerce insan, CHP içindeki tartışmalara adeta bir inat gibi Tugay'a büyük destek verdi. Sanki İzmir halkı diyor ki: "Parti içi oyunlarınız bizi ilgilendirmiyor, bizim adayımız belli!"

Bu destek, uzun zamandır bir adaya verilmiş en büyük destek olarak tarihe geçti bile. İzmir, demokrasiye olan inancını, siyasetin üstünde bir birlik ve beraberlik örneği göstererek pekiştiriyor. Tunç Soyer'in sessizliği, parti içi anlaşmazlıklar, eleştiriler... Tüm bu sesler, İzmir halkının Tugay'a olan coşkulu desteği karşısında solgun kalıyor.

Peki, bu destek ne anlama geliyor?

İzmir halkının, siyasi partilerin iç çatışmalarından çok, şehrinin geleceğine odaklandığının bir göstergesi mi?

Yoksa, siyasetin bireyler üzerindeki bölücü etkisine karşı bir duruş mu?

Belki de her ikisi.

İzmir, Cemil Tugay'la birlikte yeni bir başlangıç, yeni bir umut arıyor. Bu destek, sadece bir adaya değil, aynı zamanda temiz siyasete, şeffaflığa ve katılımcılığa olan özlemin bir ifadesi.

Torbalı mitingi, İzmir'in bir mesajıydı aslında: "Biz, kendi kaderimizi belirlemek istiyoruz. Parti içi tartışmalar, bizi yolumuzdan alıkoyamaz." Bu, İzmir'in demokratik olgunluğunun, siyasi tartışmaların ötesinde bir birlikteliğin mümkün olduğunun kanıtı…

Sonuç olarak, İzmir halkının Cemil Tugay'a gösterdiği bu destek, siyasetin nasıl olması gerektiğine dair bir örnek teşkil ediyor. Siyasetin, insanları bölmek yerine birleştirmesi, umut vermesi gerektiğini hatırlatıyor. İzmir'in bu büyük destek gösterisi, belki de Türk siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olacak.

Torbalı’da gördüğümüz fotoğrafta İzmir halkı, parti içi çekişmelerin gölgesinde kalmayı reddediyor ve kendi geleceğini şekillendirme konusunda kararlı bir tutum sergiliyor.

Cemil Tugay'a verilen destek, siyasetin sadece kürsülerde, TV ekranlarında değil, halkın kalbinde şekillendiğini gösteriyor. Bu, siyasete yeni bir soluk, yeni bir vizyon kazandırabilir. İzmir'in bu tutumu, diğer şehirlere ve siyasilere de ilham verebilir, siyasetin daha katılımcı, daha şeffaf ve daha birleştirici olması yönünde bir çağrı niteliğinde.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası