CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Ankara’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin detaylarını ayağının tozuyla basın mensuplarıyla paylaştı.
Yücel’in açıklamalarını öncelikle samimi bulduğumu belirtmek isterim.
Önümüzdeki günlerde CHP’de süreç hızlanacak.
İl Başkanı Yücel’in de hedefi büyük.
30+Büyükşehir
Olabilir mi, neden olmasın. Yücel’in dediği gibi: “Doğru ilçede, doğru yöntem” uygulanırsa ve hata yapılmazsa olur.
Yücel’in dikkat çeken bir başka açıklaması da çok gerekmedikçe adayların mutlaka örgüt içinden çıkması konusundaki net tavrı.
İzmir’deki partili bilinçlidir. İthal adaya sıcak bakmaz.
Yücel, aday adaylarına projelerle yola çıkmalarını tavsiye ederken, anketi işaret edip, uyarıda bulunmayı da ihmal etmiyor.
Adaylardan; CHP’li belediyeleri yıpratacak herhangi bir söylemde bulunmamalarını özellikle istiyor.
Koltuğa talip olanlardan, geçmişte yapılanlarla ilgili konuşmalarını değil, yapmayı planladıkları projelerle, diğer hedeflerini somut şekilde ortaya koyup kendileriyle paylaşmalarını bekliyor.
Mantık doğru mu'
Bence doğru…
Kimi aday adayı laf olsun diye ortaya çıkıyor. Elinde ne bir proje var ne de o bölgenin sorunları, çözüm önerileriyle ilgili kayda değer bir veri…
Belki o ilçeyle ilgili bir hayali bile yok…
Hepimiz iyi biliyoruz ki kimi ilçelerde aday adayı sayısı 20-25’i bulabiliyor. Ancak içlerinden sadece biri koltuk için yarışacak.
Önemli olan geri kalanının ne yapacağı!
İlla ki küskünler olacak..
Ancak burada genç başkan erken devreye girip işi çar çabuk çözmeyi planlıyor. Partinin üzerine yapışan bu imajı silmeye niyetli.
Evdeki hesap çarşıya uyar mı bilinmez ama
Fikir doğru.
Çünkü…
2014 yılında bu hamle yapılmamış ve sonuç CHP açısından hüsran olmuştu. Küskünlerden başka partiye çalışanlar, bağımsız yola çıkanlar, CHP’nin oyunu bölmüş, sekiz ilçe kaybedilmişti.
Bir de naçizane uyarıda bulunmak istiyorum..
Görüştüğüm bazı ilçe başkanları ve partililer, “Parti 8 ilçeye çok kafa yoruyor ama geri kalan 22 ilçeyi ihmal ediyor” diyor.
Bu konuya biraz açıklık getireyim.
Ne demek istiyorlar…
“Tamam, 8 ilçe kayıp, almamız gerekiyor.
Ancak aradan 4,5 yıl geçti, konjonktür değişti…
22 ilçeyi de erken açıklamak lazım ki aday rahat çalışsın” diyorlar.
“8 ilçeyi yeniden kazanmaya çalışırken 22 ilçeden kayıplar vermeyelim” uyarısında da bulunuyorlar.
Bu arada metropol dışı bazı ilçelerde seçmen de partili de belediye başkanlarından rahatsızmış.
“Halkın sorunlarına eğilmediler. Kalıcı bir hizmet ortaya koyamadılar. Şimdi seçim yaklaşıyor, koltuk telaşına düştüler, ortalıkta nabız yokluyorlar” şeklinde serzenişler sıkça dile getiriliyor. Bunlara da kulak verilmeli.
Gelelim Yücel’in ittifak açıklamalarının şifrelerine…
Cumhuriyet, demokrasi ve hukukun üstünlüğü kaygısı olan tüm seçmen ve partilere kapıyı sonuna kadar açtı.
İttifak değil de “dayanışma” içinde olabileceklerini belirtip yerel seçimde diğer partilerin seçmenlerinin de CHP’ye omuz vermelerini istiyor.
Açık açık şu parti-bu parti demiyor ama İYİ Parti, HDP, DSP’yi kastettiği anlaşılıyor.
24 Haziran seçimlerinde İYİ Parti ve HDP’ye bir hayli CHP oyu kaymıştı, onları geri almayı umut ediyor.
Olası AK Parti-MHP ittifakını küçümsemiyor ama korkmadığını da vurguluyor. Yücel’in bu duruşu, yerel seçime altı ay kala, seçim yenilgisinin mutsuzluğunu henüz üzerinden atamamış, kurultay tartışmalarından bezmiş, belki biraz umutsuz parti seçmeni ve tabanını ateşleyebilir.