Yüksel'in karizmasını çizdiriyorlar
CHP İzmir’de, İl kongresi sonrası yaşanan gerilimin ardından türlü dikiş tutmadı… İl Başkanı Alaattin Yüksel’in siyasi deneyimi açısından bir sıkıntı yok… CHP’de bir tek Genel Başkan koltuğuna oturmadı…
İzmir’de yaşananları gazeteler, televizyonlar ve haber siteleri günlerdir yazıp çiziyor… Ancak CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel izlemekten başka bir şey yapmıyor…
Oysa bu konuda ne yapacağını iyi bilen Yüksel yapacağı iki hamleyle sorunu çözebilecekken yaşananlara bu kadar uzak kalmasının altında bir tek gerçek var, o da taraf olmasından kaynaklanan sıkıntı…
Örgüt içinde en büyük sıkıntıların yaşandığı Çiğli ve Karabağlar ilçelerinde desteklediği iki ilçe başkanı var… En fazla tartışılan iki isim… Karabağlar’da kısa zaman önce kongre için imza toplanmaya başlandı bile.
Çiğli’de ise, ortalık yangın yeri. İki İlçe Başkanı ile Yüksel arasında tek ortak nokta Yüksel ekibinin çıkardığı adaylar…
Yüksel İl Başkanlığı’na aday olmadan önce Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız Yüksel için toplantılar yapmış hatta aday olması için imza toplamıştı. Çiğli’de ise Alaattin Yüksel’in aday olması için yoğun mesai harcayan ekibin içinde aktif görev alan ilçelerin başında geliyor…
Durum böyle olunca ekip olmanın gereğinin yapılması gerekliliği içerisinde hakkaniyet ve adalet duygusu bir kenara bırakılıp “ne olursa olsun benim adamım haklı olsun” mantığı kafanın içine yerleşiyor…
Belki de yerleştiriliyor.
Oysa bizim tanıdığımız daha önce de CHP İzmir’de il başkanlığı yapmış ve önceki dönem herkeste olduğu gibi bende de çok iyi izlenimler olan Yüksel’in bu yaşanan sorunları çoktan halletmiş olması gerekirdi…
Bu kadar yavaş davranmasının tek nedeni olduğunu düşünüyorum. Evet, çok açık net bir şekilde şunu ifade edebilirim ki, bu iki ilçede kongrenin diyeti ödeniyor… Oysa İl Başkanı Yüksel bu iki ilçede yapılanlara sessiz kalması onu yıpratacaktır.
Çünkü bu iki ilçede yaşananlar belediye başkanları ile ilçe başkanlarının yetersiz olmaları, siyaseti bilmemeleri, CHP geleneği ve parti içi dengeleri bilmemelerinden kaynaklanıyor. Bu sorunlardan çıkan tartışmaların tarafı olmak ya da sessiz kalmak Yüksel gibi üst düzey siyaset yapan bir kişinin üstüne oturmuyor…
Çünkü İzmir’de ağabey pozisyonunda olan Yüksel’in kedisine kongrede destek vermeyenlerle yakın olanlar arasında siyasi çıkarlar için yaşanan kavgalara izin vermemesi gerekiyor.
Ve en önemlisiyse otorite kurması gerekiyor… Otoritesini kaybeden bir il başkanına kimsenin saygısı olamaz. Bu açıdan baktığınızda dün yapılan örgüt toplantısında yaşlananlar İl Başkanı Yüksel’in karizmasını fena halde çizdi…
Düşünebiliyor musunu? CHP İzmir’de Genişletilmiş Örgüt Toplantısı yapılıyor, iki Genel Başkan Yardımcısı katılıyor, Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’e “neden benim telefonlarıma çıkmıyor sunuz'” diyerek hesap soruyor.
Hangi cüret ve cesaretle, kimden bu cesareti alıyor. Bu duruma İl Başkanı Yüksel nasıl sessiz kalabiliyor.
Orada İlçe Başkanı Yıldız kendi il başkanını refüze etmiş olmuyor mu'
Peki, Genel Başkan Yardımcısı Bingöl’ü örgütün içinde azarlayan İlçe Başkanı Yıldız parti içinde ki “hiyerarşiyi” bilmiyor ve buna saygı duymuyorsa partide disiplin nasıl sağlanır… Genel Başkan Yardımcısı’na deyim yerindeyse “ayar çekmeye” çalışan İlçe Başkanı yarın nasıl kontrol edilebilir…
Ve bu duruma İl Başkanı seyirci kalırsa yarın ona sıra gelmez mi'
Son olarak kısa bir not: Dünkü görüşme sırasında Tekin Bingöl, Alaattin Yüksel'e dönerek; "Genel Başkanı'nın talimatı Ali İhsan Yıldız'ı görevden alın yoksa zarar size dokunacak" dediği kulağıma geldi. Ne kadar doğrudur bilemem ama Ali İhsan Başkan için işler iyi gitmiyor diyebilirim...
Öte yandan daha koltuğa oturduğu gün geçmişin hesaplaşması içine giren ve yaptığı ilk grup toplantısından sonra ağabeylerinin talebiyle dört meclis üyesini disipline yollayarak, günlerce CHP’nin kamuoyunda tartışılmasına neden olan Çiğli ilçe Başkanı Zeynel Mertoğlu.
Çiğli İlçe Başkanı da toplantıda söz alıp kalkıp kendisinden önce ilçe başkanlığı yapmış ve hala İl Yöneticisi olan Utku Gümrükçü’yü şikayet etmesine ne demeli…
Bence tam anlamıyla bir acizlikten başka bir şey değil. Söz alarak, Genel Başkan Yardımcıları’na kendi ilçesinde üç ay önce yapılan ve neredeyse unutulmuş bir olayı aktarmaya çalışan aslında ne demek istediği anlaşılamayan Çiğli İlçe Başkanı Mertoğlu’nun kafasının hala kongrede kalması ve bu toplantıda hesaplaşma içine girmesi tam manasıyla Çiğli’de hala küçük hesapların yapıldığının en güzel örneğidir.
Oysa Mertoğlu’nun bu konuda söz alarak eski ilçe başkanı hakkında Çiğli’de yapılan delege seçimlerinde sanki bir “usulsüzlük yapmış” havası estirmesi ve genel başkan yardımcılarının kafasında bir soru işareti koyma çabası doğru değil. Bu çabaya hiçbir anlam ifade etmediğim gibi kocaman bir eksi yazmıştır.
Oysa henüz dört meclis üyesinin disipline gitmesi için imza atan ve partiyi günlerdir kamuoyunda meşgul eden bir ilçe başkanının gündeminde kendi yarattığı bu konudan başka bir şey olmaması gerekiyor…
Bu açıklamaya baktığınızda Çiğli İlçe Başkanı Mertoğlu ve ağabeylerinin il yönetiminde olan İlçe eski Başkanı Utku Gümrükçü’nün varlığından duydukları korkuyu en net şekilde ortaya koyuyor…
En komik olanıysa, İlçe Başkanı Mertoğlu’nun salonda bu konuşmayı yaptıktan sonra arkasına dönerek tahminim belediye başkanına yaptığı yönünde başparmağını kaldırarak ve göz kırparak “konuşmam nasıldı beğendin mi” edasıyla onay alması ise, salonda bulunanlar tarafından şaşkınlıkla karşılandığı ifade edildi. İlçe Başkanı Mertoğlu ağabeyinin memnuniyetini anlamak için salon çıkışını bekleyememiş anlaşılan…
Bu toplantıda hem Genel Başkan Yardımcısı hem de İl Yöneticisi hakkında konuşan ilçe başkanlarına İl Başkanı Alaattin Yüksel’in “DUR” demesi gerekmez mi'
Yoksa İl Başkanı Yüksel bu iki ilçe başkanına dokunulmazlık mı verdi'
Kongre öncesi hesaplaşmalarının devam ettiği CHP’de İl Başkanı Yüksel’in bu defteri kapatmazsa 2019’da yapılacak seçimlerde büyük sıkıntıların kavgaların parti örgütünü beklediğini net bir şekilde ifade etmek gerekiyor.
Bu konuda CHP İzmir’in patronu olan İl Başkanı Yüksel’in yaşanan sorunlara neşter vurması gerekiyor. Yoksa bu hastalık büyüyüp ve en son onu da içine alacaktır…