Economist dergisi, “Türkiye’nin AB’ye katılım süreci, 30 ay derin dondurucuda kaldıktan sonra şimdi biraz ısınıyor” diye yazdı. İngiliz Economist dergisi, son sayısında Türkiye’nin AB sürecinin canlandırılması umutlarını irdeleyen bir analize yer verdi.
ANASTASİADES FAKTÖRÜ
“Birçok Türk vazgeçti ama AB’ye doğru biraz ilerleme var” spotunu kullanan Economist, Fransa’nın yeni tutumuna yanısıra Kıbrıs Rum Kesimi’nde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, 2004 yılında Annan Planı'nı desteklemiş olan Nicos Anastasiades’in büyük bir farkla birinci olduğuna da dikkat çekti.
Anastasiades’in Cumnurbaşkanlığı yarışından galip çıkması halinde Kıbrıs müzakere sürecine yeni bir ivme kazandırabileceği ve Rumların tek taraflı olarak bazı başlıklara koydukları vetoyu kaldırabilecekleri vurgulandı.
“HAYAL KIRIKLIĞI ANLAŞILIR”
İngiliz dergisi, Türkiye’nin AB konusunda duyduğu “hayal kırıklığı” için “anlaşılabilir” nitelemesini yaptığı analizinde, Türkiye'yi hiçbir şeyin, tam üyelik yerine Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Avusturyalılar ve Hollandalılar tarafından önerilen çeşitli formüller kadar sinirlendirmediği yorumunu da yaptı.
“TÜRKİYE DAHA DEMOKRATİK OLDU, ORDU GÜÇ KAYBETTİ”
Economist, Türkiye’nin Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde dünyanın 17'nci büyük ekonomisi haline geldiğini, on yıllık AK Parti iktidarının Türkiye’yi de daha demokratik yaptığını, çok sayıda general, darbe komplosu suçlaması ile cezaevinde bulunurken ordunun güç kaybettiğini yazdı.
“KİBİRLİ VE BASKICI”
Buna karşın dergi, “Ancak Sayın Erdoğan’ı eleştirenler, zayıf bir muhalefet ile 10 yılda iktidarda kaldıktan sonra AK Parti’nin kibirli ve baskıcı hale geldiğini söylüyorlar. Merkezi New York’ta olan Gazetecileri Koruma Komitesi de, Türkiye’nin ‘dünyanın en büyük gazeteci zindancısı’ olduğunu söylüyor. Muhalifler, muğlak terörle mücadele yasalarıyla cezaevine gönderiliyor” savlarına da yer verdi.
“DIŞ YARDIMLARI 17 KAT ARTTI”
Buna karşın Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın Economist, “Türkiye’nin mükemmel olduğunu söylemiyorum. Ancak dünkü Türkiye’den daha iyi” sözlerinin birçok kişiyi “tatmin etmeyeceğini” savunduğu analizinde Türkiye’nin yurt dışındaki varlığını güçlendirmekte olduğuna dikkat çekerken de Türkiye’nin dış yardımlarının son 10 yılda 17 kat arttığının altını çizdi.
“CİLVEGÖZÜ SALDIRISI, RİSKLERİN VAHŞİ BİR HATIRLATMASI”
Ancak Economist, Cilvegözü sınır kapısındaki saldırıyı, “isyancıları Beşar Esad’a karşı desteklemenin risklerini vahşi bir hatırlatma” olarak niteledikten sonra “Batı’nın müdahale etmemesi, Türkiye’yi izole bıraktı” yorumunu da yaptı. Economist şöyle devam etti:
“Gerçekten, Avrupa ile buzlardaki çözülme daha iyi bir zaman gelemezdi. Sayın Erdoğan, cezaevindeki Kürt lideri Abdullah Öcalan il barış görüşmelerine yeniden başladı. AB üyeliği çekiciliği hem Türkleri hem de Kürtleri bir uzlaşıya sevk edebilir.”
Analizde olası bir uzlaşının bazı maddelerinin, parlamentonun halen hazırlamaya çalıştığı yeni anayasaya girmesi gerekeceği savunurken de “Kürtler, daha çok özerkliğin bunlardan biri olmasında ısrarlı” dedikten sonra bir Türk uzmanına atfen “Dondurucudan indirilen bölgesel yardım ile ilgili AB faslı, bununla mükemmel biçimde bağdaşıyor” değerlendirmesinde bulundu.