Ege Postası
Geri

"Erdoğan, şiddeti körüklüyor"

Dilekçi "Özel hayatında şiddetin her türünü yaşayan kadınlar siyasi yaşamlarında da erkek egemen tavır ve sözel şiddete maruz kalabiliyor" dedi.
Haberler / Yerel Politika
24 Kasım 2013 Pazar 14:19
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Kadınlar için yaşanabilecek kentler yaratmanın yerel yönetimlerin asli  görevi olduğunu belirten CHP PM üyesi Dilekçi,  erkek  belediye başkanlarının kadın sorunlarını eşlerine havale ettiğini söyledi

CHP Parti Meclisi Üyesi- Kazete İmtiyaz sahibi Berrin Gürçay Dilekçi, Türkiye'de erkeklerin işlediği kadın cinayetlerinin katliam boyutuna vardığını, AK parti iktidarının ise artan bu kadın cinayetlerini önleme konusunda  gerekli hassasiyeti göstermediğini söyledi. Dilekçi bu arada Başbakan Erdoğan'ın da  "BE, ULAN..." gibi sözel şiddetin simgesi sözcükleri sıkça kullanarak;  bilerek ya da bilmeyerek şiddeti körükleyen bir  yaklaşım sergilediğini belirtti.


CHP PM üyesi Berrin Gürçay Dilekçi, 25 Kasım'ın ev içlerindeki yalnızlaşmalardan, sokakta cinayetlere, medyanın cinsiyetçiliğinden mobbinge, çatışma ve savaşlarda toplu tecavüzlerden çocuk evliliklerine, dayaktan taciz ve enseste, ekonomik şiddetten siyasi şiddete kadar sayısız şiddet biçiminin hedefindeki kadınları anma ve anlama günü olduğunu  belirtirken,  tüm dünyada ve Türkiye'de  kadınlar, kadına yönelik şiddetin hesabını sormak, kadın düşmanlığına meydan okumak için meydanlara; sokaklara çıkacağını hatırlattı.


KADINLAR SİYASETTE SÖZEL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

 

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ve eşitsizliğin Türkiye’de giderek normalleşip olağan görülmeye başlandığını, kadına yönelik her türlü şiddete; tecavüze,  enseste, cinayete, tacize, sömürüye kadın örgütleri dışında  toplumun diğer katmanlarında duyarsızlığın, tepkisizliğin büyümesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren  Dilekçi, "Özel hayatında şiddetin her türünü yaşayan kadınlar siyasi yaşamlarında da erkek egemen tavır ve sözel şiddete maruz kalabiliyor" dedi.


KADINLAR AKP DÖNEMİNDE CİDDİ GERİLEME SÜRECİNE GİRDİ


Tüm OECD ve AB ülkeleri arasında kadına yönelik şiddet oranlarının en yüksek olduğu ükenin Türkiye olduğunu, ülkemizde kadınların son 11 yıl içinde ciddi bir gerileme süreci içine girdiğini; giderek artan bir cinsiyet ayrımcılığı yaşadığının altını çizen Dilekçi,  "Türkiyede kadınlara yönelik cinsel istismar, tecavüz ve kadın cinayetlerinin engellenmesi için gerekli acil önlemlerin belirlenmesi ve kadının korunabilmesi için pozitif ayrımcı uygulamaların ortaya konulması ve  bu konuda çalışan kadın örgülerinin görüşlerinin alınması için  Anayasa'nın 90.maddesi uyarınca CHP olarak Meclis Araştırması açılmasını istediklerini ancak, aradan 8 ay gibi  bir süre geçtiği halde, Meclis Başkanlığı'nın teklifi günmede bile almadığına dikkati çekti.


"BELEDİYELER SIĞINMAEVİ AÇMAK ZORUNDA" 


 AK Parti'nin sağcı, muhafazakar ve aileye dönük politikalarının kadınları sadece kocasına bağımlı  kişilik haklarından yoksun bireyler haline getirmeyi amaçladığını, şiddetli geçimsizlik yaşasa bile kadının boşanmaması için çeşitli yasal düzenlemelerle bunun önüne geçmeye çalıştığını anlatan Berrin Gürçay Dilekçi, 

"AKP Parti  kadını birey olarak kabul etmeyip, kutsal aile sınırlarını aşmadan, Şönimler, Kozalar... gibi isimler verdiği kurumlar aracılığıyla koruma gayretindedir. Oysa kadının birey olarak şiddetten nasıl korunacağı veya korunması gerektiği, Türkiye'nin imza koyduğu uluslararası sözleşmelerde açıkça belirtilmiştir" dedi.

Dilekçi, şiddet gören kadını koruma, barındırma ve sosyal hayata hazırlamada  kadın sığınmaevleri ve Kadın Danışma merkezlerinin çok önemli işleve sahip olduğunu ancak Ülkemizde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı 89, belediyelere bağlı 32, STK’lara bağlı 1 olmak üzere  2 bin 190 kapasite ile toplam 122 kadın konukevi (sığınmaevi) bulunduğunu, belediyelerin ise sığınmaevi açmaktan çekindiğini ve açanların ise bunları kendileri çalıştırmayıp  SHÇEK"e devrettiğini anlattı.

"ERKEK BAŞKANLAR KADIN SORUNLARINI EŞLERİNE HAVALE EDİYOR"

Belediyelerin sosyal hizmetle ilgili yükümlülüklerini yerine getirirken, sadece seçim süreçlerinde prim getiren yol yapmak ve muhtaç ailelere sosyal yardım dağıtmak, "kadınları sosyal ve ekonomik yaşamın içine çekiyoruz" diye meslek kursları açmak, ürettikleri el işlerini sokakta pazarlarda stantlar açıp satışlarını sağlamak gibi kolay ve reklama dönük alanlara öncelik verdiğini ve birçok erkek belediye başkanının ise kadınla ilgili işleri yada sorunların çözümünü eşlerine havale ettiğini vurgulayan CHP PM üyesi Dilekçi, şöyle devam etti:

"Oysa kadına yönelik sosyal hizmet ve destek alanlarının yaratılması yerel yönetimlerin ana görevlerinden biri olmalıdır. Örneğin, AKP zihniyetinin kadını eve kapatmaya çalıştığı bir dönemde kadınların gerçekten üretimin içinde yer almalarını sağlamak istiyorsak belediyelerimizin kadınlar için açtığı kurslarda ürettikleri ürünleri pazarlayacak ve kadına gelir sağlayıcı, üretim ve satış kooperatifleri gibi modelleri geliştirmek zorundayız. Eğer kadın ekonomik yönden güçlü olursa erkeğin şiddetine de boyun eğmeyecektir."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası