"Kafes" sanığı emekli subay, AYM'ye başvurdu
Eski Güney Deniz Saha Komutanı Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, iki gazetenin yaptığı yayınlarla, kamuoyu önünde peşinen mahkum edilmek istendiğini, kişilik haklarının ihlali ile oluşan zararın giderilmemesi nedeniyle temel haklarının ihlal edildiğini belirterek, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
İZMİR- Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, İzmir Barosu üyesi avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuru dilekçesinde, Kadir Sağdıç’ın Güney Deniz Saha Komutanlığı görevini yaparken, 2009 Kasım- Aralık aylarında 'Kafes Eylem Planı' adı verilen, sözde ve gerçek dışı olduğunu belirtilen bir belgeye dayanılarak, Taraf ve Yeni Şafak gazetelerinin birbirini takip eden yayınlarıyla, 'cuntacı' gibi iftira niteliğindeki suçlamalarla, kamuoyu gözünde kendisini peşinen mahkum edilmek istendiği belirtildi. Bu yayınlarda, henüz soruşturma aşamasındaki, gerçek dışı olduğu öne sürülen suçlamaların, sanki kanıtlanmış, gerçeklermiş gibi kaleme alındığı, kamuoyunu tedirgin edecek, Kadir Sağdıç'a karşı düşmanca duygular duymasını sağlayacak ifadeler kullanıldığı belirtilen dilekçede, böylece soruşturma ve yargılama aşamalarına da etki edilmek istendiği savunuldu.
Bu yayınların yapıldığı tarihte, Kadir Sağdıç'a yönelik suçlamalarla ilgili ceza soruşturmasının devam etmekte olduğu, ceza soruşturmasının gizliliği ilkesinin de ihlal edildiği vurgulandı. Bu yayınlarla onur ve saygınlığının, kişilik haklarının saldırıya uğradığı ve ağır bir manevi zarar gördüğü belirtilen Kadir Sağdıç'ın, her bir gazetedeki yayınlarla ilgili 50'şer bin liralık manevi tazminat davası açtığı, ancak bu davaların yerel mahkemede reddedildiği belirtilen dilekçede, Yargıtay'da 'temyiz' ve 'karar düzeltme' aşamalarının da geçilerek kesinleştiği, hukuk yollarının tüketildiği ifade edildi.
AYM İLK AŞAMAYI KABUL ETTİ
Avukat Murat Fatih Ülkü, Kadir Sağdıç'ın kişilik haklarına saldırı nedeniyle oluşan zararlarının giderilmemesi sonucu; 'özel hayatın gizliliği ve korunması', 'adil yargılanma hakkı', 'masumiyet karinesi' ve 'etkili başvuru hakkı' temel haklarının ihlal edilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduklarını belirtti. Bu başvuru sonrasında Anayasa Mahkamesi’nde ilk aşama olan 'kabul edilebilirlik' aşamasının geçildiğini ve başvuruyla ilgili Adalet Bakanlığı'ndan görüş istendiğini söyledi.
Bir kişi hakkında sadece ceza soruşturması devam ediyor diye, bu ceza soruşturmasındaki iddiaları, kanıtlanmış gerçeklermiş gibi ve kamuoyunu tedirgin edecek, ilgili kişiye karşı düşmanca duygular duymasını sağlayacak ifadelerle, ilgili kişiyi toplum gözünde peşinen mahkum etmek amacıyla kasıtlı yayınlar yapılmasına bir hukuk devletinde izin verilemeyeceğini dile getiren Ülkü, "Bu tip yayınlar ilgili kişinin onur ve saygınlığını, kişilik haklarını, bir daha onarılamayacak biçimde zedeler ve aynı zamanda soruşturma ve yargılama yürüten makamları da etkileyebilir. Bu nitelikte yayınların, 'Basın özgürlüğü' ile yakından uzaktan bir ilgisi yoktur. Basın yayın organları, gazeteler; iddia aşamasındaki bir soruşturmayı bilgi olarak okuyucularına aktarabilirler, ancak kasıtlı ve sistematik yayınlarla kişileri itibarsızlaştırma hakları yoktur, bir hukuk devletine buna izin verilmemelidir. Anayasa Mahkemesi’nin bu dosyada vereceği karar, benzeri birçok davada örnek niteliği taşıyacaktır" dedi. (DHA)