"Sayıştay Kanunu ile Meclis'in bütçe hakkı zedelenmektedir"
Sayıştay Denetçileri Derneği (SAYDER), Meclis'e sunulan yasa taslağının kamu idarelerinin Meclis'e hesap verme sorumluluğunu ortadan kaldırdığını belirterek, Meclis'in bütçe hakkının zedelendiğini bildirdi. Taslağın yasalaşması halinde...
Sayıştay Denetçileri Derneği (SAYDER), Meclis'e sunulan yasa taslağının kamu idarelerinin Meclis'e hesap verme sorumluluğunu ortadan kaldırdığını belirterek, Meclis'in bütçe hakkının zedelendiğini bildirdi. Taslağın yasalaşması halinde ise yine Anayasa Mahkemesi'nden döneceği ifade edildi.
Dernekten yapılan yazılı açıklamada, 6085 Sayılı Sayıştay Kanununda önemli değişiklikler yapılmasını öngören bir kanun teklifinin Meclis'e sunulduğu ifade edildi. Söz konusu teklifin hazırlanması safhasında ne Sayıştay'ın ne de derneklerinin görüşüne başvurulmadığının belirtildiği açıklamada, yapılan çalışmalarla ilgili bilgi de verilmediği kaydedildi. Daha önce basın ve yayın organlarında bu teklif ile Sayıştay yargısının güçlendirileceği, Sayıştay raporlarının Meclis'e gönderilememesine ilişkin soruna çözüm getirileceği yönünde yer alan haberlerinin gerçeği yansıtmadığının anlatıldığı açıklamada, "Kanun teklifi ile; genel nitelikli değerlendirme raporları dışında kalan Sayıştay raporlarının Meclis'e gönderilmesi engellenmektedir. Bu şekilde Sayıştay denetiminin etkisiz ve sonuçsuz hale geleceği açıktır. Teklife göre Sayıştay, 5018 sayılı Kanun gereği bütçe görüşmeleri sırasında denetlediği idarelerin faaliyet raporlarını Meclis'e sunacak, ancak, bu idarelerle ilgili denetim raporlarını sunamayacaktır. Bu düzenleme ile kamu idarelerinin Meclis'e hesap verme sorumluluğu ortadan kaldırılmakta, Meclis’in bütçe hakkı zedelenmektedir. Sayıştay yargısı hukuk bilgisine ve tecrübesine dayalı adil bir yargı yeri olmaktan çıkarılmakta, keyfiliğe açık, idari bir işleve dönüştürülmektedir. Sayıştay üyeliğine seçilmede asli unsur olan Sayıştay denetçilerinin kontenjanı kaldırılarak mahkeme niteliğindeki Sayıştay dairelerinin tümüyle idari görevlerden gelen kişilerden oluşmasına imkan tanınmaktadır. Diğer yandan, yine idari görevlerde bulunan kişiler arasından 5 yıllık süre için iddia makamı olarak görev yapmak üzere Sayıştay savcısı seçilmesi öngörülmektedir. Savcılık ve hakimlik işlevlerinin müfettişlik veya yöneticilik görevlerinden gelen kişiler tarafından yürütülmesi uygun değildir. Bu düzenlemelerin yargıyı güçlendirmek yerine zayıflatacağı, Sayıştay yargısına olan güveni temelinden sarsacağı açıktır." denildi.
"TİTİZ BİR ŞEKİLDE BİZZAT İCRA EDİLMESİ GEREKEN BİR MESLEK"
Sayıştay denetçiliğine müfettişlerden ve yöneticilerden atama yapılmasının öngörüldüğünün dile getirildiği açıklamada, Sayıştay denetçiliği uzmanlık gerektiren bir kariyer meslek olup ciddi bir bağımsızlık ve tarafsızlık anlayışı içinde uluslararası standartlara göre yürütülmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Dışarıdan Sayıştay denetçiliğine atanması öngörülen müfettiş ve yöneticilerin yetki kullanma ve yaptırım uygulama alışkanlıklarının denetlenen kişi ve kurumlar açısından ciddi sorunlara yol açabileceğinin belirtildiği açıklamada, "Diğer yandan, kurul üyeliği gibi pasif bir görev olmayan Sayıştay denetçiliği son derece detaylı prosedürlere göre titiz bir şekilde bizzat icra edilmesi gereken bir meslektir. Kamuda belirli yönetim seviyelerine ulaşmış kişilerin tamamen yeni bir meslek anlayışı içinde bu zahmetli prosedürlere adapte olmaları ve kendi başlarına etkin bir denetim çalışması yürütmeleri beklenemez. Sayıştay denetçiliğine bu şekilde dışarıdan yapılacak atamalar denetimi zaafa uğratacaktır. Sayıştay denetçilerini temsil eden Derneğimiz, yasadan ve uygulamadan kaynaklanan sorunların çözümü için yapılan çalışmalara katkıda bulunmaya her zaman hazırdır." ifadeleri kullanıldı.