1414 proje ile ilgili kim ne dedi'

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın dün “Hayat İzmir” başlığı altında duyurduğu 1414 projenin yankıları devam ederken, siyasilerin ardından kente yön veren ve şehir planlaması konusunda önemli role sahip meslek odaları da şehircilik ve planlama ilkeleri açısından projeleri masaya yatırdı. Genel hatları ile Yıldırım’ın projelerini yorumlayan meslek odalarını temsilcilerinin ortak görüşü ise, söz konusu projelerin masa başında hazırlanmış, etütleri yapılmamış ve ranta dayalı çalışmalar olduğu yönündeydi.

Haberler / Yerel Politika

25 Şubat 2014 Salı 13:38

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde göreve talip olan AK Parti’li Binali Yıldırım’ın dün Kaya Termal Otel’de açıkladığı 65 milyon TL tutarındaki 1414 projesi hem eleştiri, hem de takdirle karşılık buldu. Yıldırım’ın “Hayat İzmir” başlıklı 1414 projesini planlama, kamu yararı ve şehircilik açısından enine boyuna değerlendiren meslek odaları ise ortak paydada buluştu. 1414 projenin en büyük eksikliğinin mevcut planlara uyumsuzluk olduğunun altını çizen kanaat kentin önderleri, projelerin kentin öncelikleri ile uyuşmadığını ve ayaklarının yere basmadığını vurguladı.

“KENTE FAYDA SAĞLAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Topal, açıklanan her bir projenin kent planlarını esas alması gerektiğinin altını çizerek, “Genel olarak, siyasi aktörlerin, kentsel planlamayı bir tarafa bırakıp, proje odaklı bir strateji izlemelerini yanlış buluyorum. Projeler hazırlanırken, kentsel diğer alanlarını nasıl etkileyeceği konusunda bir etüt ya da değerlendirme yaptıklarını zannetmiyorum. Bütünden kopuk ve parçacı yaklaşımların kente fayda sağlayacağını da düşünmüyorum. Bu kentin ket planlarını var, ulaşım ana planları var, diğer bazı makro belgeleri var. Bu projelerin dayanağını bunlardan alması gerekiyor. Gerek ulaşım projeleri, sağlık projeleri, sağlık projeleri, kent planlarının öngördüğü vizyonu içermelidir. Herkes kendine göre bir tarif yapmaya kalkarsa sonuçta kaos ortamı oluşur” dedi.

“MESLEK ODALARINA DANIŞAN OLMADI, ÖYLE BİR KAYGI YOK…”

Siyasilerin proje hazırlarken meslek odaları ya da kent planlamasına yön veren kanaat önderlerine danışmadığına da vurgu yapan Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Topal, “Projeler hazırlanırken, bizimle hiçbir şekilde bir diyalog kurulmadı ya da kimseyle görüş alışverişinde bulunmadık. Kimsenin böyle bir kaygısı yok. Yıllardır ilimizin kentsel problemleri, ekonomik problemleri, kentsel altyapı problemlerine ilişkin bir dizi değerlendirme, eleştiri ve önerilerimiz var. Mimarlık düzenine ve kentsel düzene önem vermeyen hiçbir kent ne yıldız olur, ne de öyle söylendiği gibi uçar. Ancak ve ancak tökezler. Dolayısı ile yerel karar vericilerin, mutlaka ve mutlaka İzmir’in mimarlık niteliğine, kentin yaşam kalitesine olumlu yönde katkı sağlayacak düzenlemelere öncelik vermesi gerekir. Ancak görüyoruz ki, yerel seçim sürecinin başlaması ile birlikte projeler havada uçuşuyor” şeklinde konuştu.

“PROJELER RANTA DAYALI”

1414 projeye kamu yararı kıstası ve planlama ilkeleri açısından yorum getiren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ferdan Çiftçi, “Projeler neye göre yapılmıştır, gerçekliği nedir, kentin gelişimine ne derecede etkilidir, uygulanabilirliği nedir bilmiyoruz. Bunları değerlendirip yorum yapmak gerekir. Ama baktığımızda bu 1414 proje kağıt üzerinde yazılmış işler gibi gözüküyor. İzmir’in gerçekleri ile ne kadar bağdaşıyor, ne kadarı uygulanabilir bunu bilmiyoruz. Bir İZKARAY projesi, körfeze tüp geçit projesi asla uygulanabilir projeler değildir. İzmir trafiğine katkı olmayacak bir projedir ve körfezdeki canlı yaşamını ve kıyıyı olumsuz etkileyecek projelerdir. Burada yapılmak istenen de İnciraltı’nı imara açma ve yapılaşmayı arttırmaktır. Bu projeye kesinlikle karşıyız. Ranta dayalı projeler söz konusu. Kentte yeşil alan arttırılacak, İzmir kıyı ilke buluşturulacak deniyor, ama bunların nasıl olacağı konusunda bir bilgi yok. Projeler hangi zaman dilimi içerisinde uygulanacak, nasıl uygulanacak buna ilişkin bir bilgi yok. Söz konusu projelerin yeniden değerlendirilmesi ve kentin var olan planları ile ne kadar uyumlu olduğuna bakmak gerekiyor. Projelerin uygulanabilmesi için düzgün bir planlama gerekir. Bunlar her şeyden önce de İzmirlilere sorarak yapılması gereken işlerdir. Masa başında proje çizerek bu işler olmaz” dedi.

“PROJELERİN SORGULANMASI GEREKLİDİR”

Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer ise, “Oda olarak projeler üzerinden değil de, bunların üst ölçekli planlar ve kente dair yararları açısından değerlendirme yapmayı doğru buluyoruz. Çevre düzeni planları yapılırken, ileriye dönük 20-25 yıllık kararların alınması lazım. Çok fazla proje söz konusu. Bunların bilimsel bir araştırmaya yapılmadan bu derecede fazla projenin yüklenmesi doğru değildir ve uygulanabilirliği de sorgulanmalıdır. Yönetmelikler, mevzuatlar dahilinde değerlendirme yapılır ve üst ölçekli planlar hazırlanır, biz de bir değerlendirme yaparız. Projeden ziyade bilimselliğe uygun olmayan yaklaşımlar söz konusudur. Temelde söylem projelerin kent ve kentli yararına olduğudur ancak, yapılan araştırmalarda projelerin gerekli olup olmadığı ya da hazırlanış yöntemi de tartışma konusudur” diyerek, projelerde bilimsellik ilkesinin ikinci planda kaldığını dile getirdi.