AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İzmir'de gençlere seslendi. Çelik, "Önümüzde ki yerel seçimlerde İzmir'i medeni bir toplumun ihtiyaç duyduğu bütün hizmetleri en üst düzeyde verecek bir belediyecilik anlayışına hep beraber kavuşturacağız. Bu sefer İzmir'imizi Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin belediyecilik anlayışı ile buluşturacağız" şeklinde konuştu.
Ömer Çelik, AK Parti İzmir İl Başkanlığınca Bornova Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2023 Şehir Buluşmaları'nda gençlerle bir araya geldi. Çelik, programda yaptığı konuşmada, AK Parti'li gençlerin, Türkiye'yi ve bölgesini geliştiren, dünyanın en büyük siyasi hareketlerinden birinin mensupları olduğunu belirterek, gençlerden AK Parti çatısı altındaki günlerini verimli geçirmelerini istedi.
Bugün, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümünü kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan 100 yıl sonra "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu ortaya koyduğunu ifade etti.
Çelik, AK Parti olarak, her zaman "egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun", altını çizdiklerini de vurguladı.
CHP ELEŞTİRİSİ
CHP'nin de kuruluşunun 101. yılını kutladığını hatırlatan Çelik, "Bugünkü CHP'nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ne ilgisi varmış? Çok partili hayata geçtiğimizden beri nerede meşru iktidarı engellemeye çalışan bir girişim olduysa bunun siyasi ayağı hep CHP olmuş. Çıkıp onunla yüzleşecekleri yerde, hak etmedikleri halde Atatürk'ün mirasını sahiplenerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk hatırına CHP'ye oy verenleri de istismar ediyorlar." dedi.
Çelik, en önemli meselenin milletin karşısında tutarlı siyaset yürütmek olduğunu söyleyerek, CHP'nin ise seçim zamanında "yalan ittifaklar kurduğunu" ve "gizli pazarlıklar yürüttüğünü" anlattı.
"BOL BOL DEMOKRASİ DEDİLER"
CHP'lilerin seçimlerde "özgürlüklerden" söz ettiğini hatırlatan Çelik, şöyle konuştu:
"Bol bol 'Demokrasi' dediler. Sayın Cumhurbaşkanımıza çıkıp hiç utanmadan 'Diktatör' diyorlar. Şimdi seçim kaybetmesine ve ağır bir yenilgi almasına rağmen Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu korumak için yaptığı şeyleri görünce diktatör nasıl olurmuş hep beraber gözümüzün önünde bir seyrediyoruz ama ona bir şey hatırlatayım ben, siyaset tarihinde diktatörlerin bir özelliği vardır. Diktatörler halklarına karşı tankın topu arkasına saklanmaktadır. Halkla iç içe giremezler. Halkı gördükleri zaman kaçarlar. Bütün siyaset tarihinde böyledir. 15 Temmuz'da Sayın Cumhurbaşkanımızsa milletiyle beraber tankın, topun tüfeğin üzerine yürüdü."
"İZMİR'İMİZİ AK PARTİ'NİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA BULUŞTURACAĞIZ"
Ömer Çelik, yerel seçimlerde yeniden zaferi hedeflediklerini dile getirerek, "Hizmet alamamış deyince ilk akla gelen yerlerden biri zaten İzmir. Bu güzel İzmir'imiz, bu belediyenin beceriksizliği ve vizyonsuzluğu yüzünden bütün İzmirli vatandaşlarımızın her birinin hak ettiği hizmetlere bir türlü kavuşamıyor. İnşallah önümüzdeki günlerde çalışmalarımızı daha da büyüterek bu sefer İzmir'imizi Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin belediyecilik anlayışıyla buluşturacağız. Onların bunların demokrasi demesine, özgürlük demesine, hizmet demesine bakmayın. Bunların demokrasisi, bunların özgürlüğü sadece kendilerine çalışır. Bu millete çalışmaz." diye konuştu.
CHP'nin "özgürlük anlayışının", La Fontaine'nin "Karganın ağzındaki peyniri düşürmeye çalışan tilkiyi" anlattığı hikayeyi anımsattığını ifade eden Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Demokrasi dedi, özgürlük dedi, demokrasiyi kaldırıyorsun, altından Kandil çıkıyor. Özgürlüğü kalkıyorsun, altından PKK çıkıyor. Biz ülkemize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Geleceğimizi inşa etmeye devam edeceğiz. Bu güzel ülkeyi, Kılıçdaroğlu gibi diktatörlük heveslilerine asla bırakmayacağız. Ülkemizin önüne çıkanlara terör örgütlerinden destek alanlara, PKK'sına, FETÖ'cülere, bunlara destek verenlere diyorum hepiniz gelin. Bu ülkeyi ne bu diktatörlerine ne de diğerlerine teslim etmeyeceğiz. Büyüteceğiz, cumhuriyetimizi güçlendireceğiz. Bir 9 Eylül günü İzmir'den bir kere daha söz veriyoruz ki bu ülkeye tek gözle bakanlara asla fırsat vermeyeceğiz."
"AK GENÇLİK ÇALIŞTI"
AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, seçimde bir zafer elde ettiklerini söyleyerek, "AK Parti'nin gençlerin partisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gençlerin lideri olduğunu ispat ettik. Bu kampanyada en çok AK gençlik çalıştı." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün değerleriyle uzaktan yakından ilgisi olmadığını savunan İnan, şöyle konuştu:
"Mustafa Kemal Atatürk'e husumet besleyenleri birinci sırada aday gösterdiklerini gördük. Bugün Cumhuriyetin yüzüncü yılını kutluyorlar ama içlerinde bir tane milletvekili Türk Silahlı Kuvvetlerimize hakaret ediyor. Bir yandan şehir merkezlerine Mustafa Kemal Atatürk'ün afişlerini asacaksınız diğer yandan onun başkomutanlığını yaptığı şanlı Türk ordumuzun üzerine ağır iftiralar atan bir tane milletvekilini barındıracaksınız. Bugün bilinmesi gerekir ki Türk Silahlı Kuvvetlerimize, şanlı ordumuza, ecdadımıza, her türlü değerlerimize, yapılan saldırıların karşısında ilk göreceğiniz gençlik AK gençliktir."
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 101. yıl dönümünde gençlerle buluşmanın büyük önem taşıdığını söyledi.
Toplantıya, AK Parti İzmir milletvekilleri ve gençler katıldı.
Öte yandan Ömer Çelik'in, Gaziemir ilçesindeki orman yangını nedeniyle hava trafiğinin aksaması nedeniyle, AK Parti İl Başkanlığındaki ilk programı iptal edildi.
'FARKLILIKLARIMIZ BU ÜLKENİN ZENGİNLİĞİ OLUR'
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İzmir programı kapsamında gençlik buluşmasının ardından bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Programda Çelik, "Son zamanlarda çok fazla kötümser konuşmalar yapılıyor. Dünyanın içinden geçtiği krizler, kaoslar beraber değerlendirildiğinde bir umutsuzluk aşılanmaya çalışılıyor. Öncelikle uzun zamandır siyasetin içinde olan birisi olarak şunu söylemek isterim; ülkemizin geleceği çok parlaktır. Ülkemiz emin ellerde, dirayetli bir yönetimle büyük ufuklara doğru bütün gücüyle koşmaktadır. Bundan sonrası Türkiye Yüzyılı dedik. Türkiye Yüzyılı herhangi bir ifade değildir. Bundan yüzyıl evvel, 28 Ekim 1923'te devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz' demişti. Aradan yüzyıl geçti bir 28 Ekim'de şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye Yüzyılı'nı ilan ediyoruz' dedi. 9 Eylül'ün kıymeti, milli mücadelenin taçlanmasıdır. Nihai noktada İzmir, 'Burası Türk milletinin vatanıdır, bu vatan bizimdir, hiçbir düşman kem gözle bakamaz, bin yıldır buradayız bundan sonra da burada kalmaya devam edeceğiz' diye bunu ilan etmiştir. Kimliklerimiz, etnik aidiyetlerimiz, partilerimiz, ideolojik düşüncelerimiz, adlarımız farklı olabilir ama hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Farklılıklarımız bu ülkenin zenginliği olur" dedi.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ KARŞISINDA HERHANGİ BİR ŞEKİLDE DURAMADIKLARINI GÖRDÜK'
Öte yandan Çelik, "Evlerimizi büyütmeye çalıştığımız gibi vatanımızı büyütmeye çalışmak için gayret edersek, bunun için hep beraber mücadele edersek, aşamayacağımız engel yoktur. Şimdiye kadar karşımıza kimler kimler çıktı. Karşımızda çok akıllı, çok güçlü, yenilmez denenlerin Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını, hak ve menfaatlerini kararlı biçimde savunduğumuz zaman nasıl Türkiye Cumhuriyeti karşısında herhangi bir şekilde duramadıklarını gördük. Vatanımız bir mücevher gibi herkesin gözünü diktiği bir yer. Burada varlığımızı sürdürmemiz için tabii ki güçlü bir orduya sahip olmamız lazım ama bunun yanı sıra güçlü bir Cumhuriyete, ekonomiye, demokrasiye, gençliğe, güçlü devlet kurumlarına sahip olmamız lazım. Bunların hepsi bir araya geldiği zaman bin yıldır kendimize vatan ilan ettiğimiz ve bedelini her an her saniye dediğimiz bu topraklarda geleceğe daha güvenle bakabiliriz. Ülkemiz üzerinde yapılan bir sürü plan, proje, siyasi çalışma var ama biz de bunların farkındayız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunlarla güçlü bir şekilde mücadele ederken aynı zamanda ülkemizin büyüme, gelişme ve kalkınma iradesini hep beraber ayakta tutuyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ NE ZAMAN GÜÇLÜ OLMUŞSA, TÜRKİYE BÜYÜMÜŞTÜR'
Türkiye'de demokrasi ne zaman güçlü olmuşsa, Türkiye'nin büyüdüğünü ifade eden Çelik, "Ama demokrasimiz sakatlanmışsa, Türkiye geriye gitmiştir, değerlerimiz geriye gitmiştir. Çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Artık bildiğimiz anlamdaki dünya düzeni görülmeyecek. Rusya- Ukrayna savaşının çıkmasıyla ile beraber, dünyadaki bütün dengelerin alt üst olduğunu gördük. Bildiğimiz dünya düzeninin iki sembolü vardı biri Japonya diğeri Almanya'nın silahsız olması. Rusya- Ukrayna savaşından sonra Almanya da Japonya da silahlanıyor. Bildiğiniz dünya düzeninin artık dikişleri sökülüyor. Dünya artık bir türbülansın içinde. Çok geniş bir coğrafyada istikrarsızlık var. Bütün bunun içerisinde biz ülkemizin yönetimini, sivil toplumunu, vatandaşlar arasındaki dayanışmayı sağlam tutmak zorundayız. Biz ülkemizin değerlerine sıkı sıkı tutunacağız ama en önemlisi birliğimize sıkı sıkı tutunacağız. Aramızda ayrılık olmayacak. Bir arkadaşımız başka bir partiden olabilir, bizim aleyhimize söz de söyleyebilir. Ona söyleyeceğimiz şudur; 'Biz Türkiye'nin iyiliği için çalışıyoruz.' Geçen gün bir açıklama yapıldı. Bir genel başkan dedi ki; 'Bizim içimiz darmadağın, ben bu Cumhur İttifakı anlamıyorum, onların içinde hiçbir sorun yok' dedi. Mesele şu ki; ülkeler temelinde, prensipler temelinde kol kola verirseniz, omuz omuza verirseniz o zaman bir problem çıkmaz" diye konuştu.
'TÜRKİYE YÜZYILI GENÇLERİN YÜZYILI DEDİK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en kritik noktalara çok önemli kadın yöneticileri atadığını ifade eden Çelik, "Türkiye Yüzyılı'nın simgesinden biri haline geldi kadın milli voleybol takımımız, ay yıldızımızı en yükseğe çıkardı. 'Türkiye Yüzyılı gençlerin yüzyılı' dedik. Gençlerimizin ülkemizin en büyük gücü, kuvveti, kaynağı olduğunun, geleceğe atılacak en büyük imzanın onlara yatırım yapmak olduğunun bilincindeyiz. Her alanda genç bir ülke olarak geleceğe yürümeye devam edeceğiz. Ben siyasette şunu gördüm, ak saçlı gençler, siyah saçlılardan daha iyi koşuyor. Bu sadece yaşla ilgili bir mesele değil. Bu inanmak ve azmetmekle ilgili bir mesele. Önemli olan mücadele etmek. Bizden öncekilerin çektiği sıkıntıları okuyoruz, izliyoruz. O sıkıntıların bir kısmını biz siyasete girdiğimizde de gördük. Biz ilk AK Parti olarak iktidara geldiğimizde, alenen tehditlerle karşı karşıya kalıyorduk. Bu tehditlerin bir kısmı TBMM içindeki milletvekilleri tarafından yapılıyordu. Nedir günahınız? Milletten oy almışsınız. 'Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir ilkesini asla yere düşürmeyeceğiz' diyorsunuz. 'Bu milletten başka patron tanımayız. Bu milletten başka kimseden karne almayız' diyorsunuz, bu sizi suçlu ilan ediyor. Bununla mücadele ettik. Devlet, belli bir grubun oligarşik çıkarlarını temsil eden bir yapı değildir. Devlet milletin örgütlenmiş halidir. Her bir vatandaşımızın tek tek oluşturduğu bu büyük çatıdır. Hangi partiden olursa olsun her bir vatandaşımızın emeğine, katkısına ihtiyacımız var. Kırmızı çizgimiz ülkemizin bölünmez bütünlüğüdür, değerleridir. Kırmızı çizgimiz terörle mücadeledir. Teröre herhangi bir şekilde taviz gösterilmesi mümkün değildir. Onun için kızıyoruz. Bazen bazı siyasi partiler çıkıyorlar; Kandil'den kendilerine açıkça destek verildiği zaman bu destek karşısında sessiz kalıyorlar. Terör Türkün de Kürdün de, Arabın da düşmanıdır. Terör bir insanlık suçudur. Rusya- Ukrayna savaşında bütün dünya ikiye bölünmüşken iki tarafla da konuşabilen tek ülke biziz. Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü barış diplomasisi, şu anda dünya barışını getirebilecek tek şey. İki tarafta da nükleer silahtan bahsediliyor. Barıştan bahseden tek bir yer var. O da Türkiye. Seçim zamanında gördük içimizde Alevi, Sünni, Türk, Kürt çatışması çıkarmaya çalışanları. Hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bu ülkede ikinci sınıf vatandaş yoktur. Hiç kimsenin bir diğerini ötekileştirmesine müsaade edemeyiz. Siz bakmayın yabancı bir takım kara propaganda odaklarının ülkemizle ilgili olumsuz haber yaydığına. Sürekli olarak kaos, kötümserlik yaymalarına bakmayın. Gerçekten Türkiye'nin geleceği çok iyidir" dedi.
'TÜRKİYE KİLİT ÜLKEDİR'
Türkiye'nin demokrasiye dayanan bir yönetimle yol yürüdüğü sürece güçleneceğini ve büyüyeceğini belirten Çelik, şöyle devam etti:"Ekonomik durumla alakalı yaşanan sıkıntıların farkındayız. Orta vadeli program açıklandı. Orta vadeli program şimdiye kadar alınan sonuçların daha da güçlenmesi için sağlam bir yol haritası sunuyor. Türkiye Yüzyılı esnafın, çalışanların, köylünün, çiftçinin yüzyılı olacak. Her bir kesimin yüzyılı olacak. Bundan 100 yıl evvel o zor şartlarda, 9 Eylül'de, o imkansız denen şartlarda, bu zaferi meydana getirenlerin azim ve iradesiyle bugün daha iyi şartlarda çok daha büyük işler başarabilecek durumdayız. Biz ilk siyasete girdiğimizde o zamanki Türkiye'nin şartlarını ve önümüze çıkarılan engelleri biliyorum. Etrafımızda hangi gelişme olursa olsun, işin içine Türkiye girmeden, Recep Tayyip Erdoğan'a referans verilmeden bir meselenin konuşulması ya da çözülmesi mümkün değildir. Türkiye kilit ülkedir. Türkiye diplomaside, ekonomide kilittir. İllerimize büyük şeyler yaptık. Esasında İzmir gibi yerlerdeki şanssızlık merkezi hükümetin çok büyük bütçelerle İzmir'imize sahip çıkmasına rağmen, yerel yönetimlerin vizyonsuzluğu sebebiyle bunların katmerlenememesidir. Ülkenin en büyük gücü seçimdir. Seçimler yoluyla, sandık yoluyla yönetimin belirlenmesi ülkenin en büyük kudretidir. Sandığın değerini, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin kıymetini bileceğiz."
'MİLLETİN İRADESİNE SAYGISIZLIK EDİYORSUNUZ' DEDİM'
Öte yandan Altılı Masa'dan da söz eden Çelik, "Altılı masa dedik, yedili masa dedik. Yedi kişi bir araya gelse çay demleyemezler memleketi nasıl yönetecekler? En büyük saygısızlığı ne zaman yaptılar? Seçim gecesi. Sandıklar açılmamış daha, sayım devam ediyor. Milli irade tecelli etmemiş. Vatandaşın oyunu beklemesi gerekir ve saygıyla, sonuç çıktığında da saygıyla karşılaması gerekir. Çıktılar iki belediye başkanı, daha sayım devam ederken 'Yeni Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu, biz de onun yardımcılarıyız' dediler. Ben de çıktım dedim ki, 'Milletin iradesine saygısızlık ediyorsunuz.' Arkasından o gece çıktılar ülkemize hakaret eder gibi; 'Sakın bu gece kimse dışarıya çıkmasın, büyük kaos olacak' dediler. Sanki Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenlik güçleri Türkiye'deki bir provokasyonu önlemekten acizmiş gibi, kendi ülkesine güvenmeyen, itibar etmeyen bir yaklaşım. Biz de dedik ki bakın hepimiz sokaktayız. Bugün demokrasi bayramı. Bütün partilerden vatandaşlarımız sandık başlarında oyların sayımını bekliyorlar. Bundan daha büyük bir güzellik, güç ve kudret olabilir mi? Memleketin kudreti budur. Bunu söylemeniz için demokrasiye, millet iradesine inanmanız lazım. Millet iradesinden hoşnut değilseniz, millet iradesiyle kavganız varsa o zaman bunu söyleyemezsiniz" dedi.