Almanya'da hemen hemen her üç tüketiciden biri ürün alırken veya hizmetlerden faydalanırken ayrımcılığa uğruyor. Türk tüketicilerde ise ayrımcılığa maruz kaldığını belirtenlerin oranı daha yüksek. Almanya’da yaşayan on Türk tüketiciden sekizi olumsuz tecrübe yaşadığını söylüyor.
Augsburg Üniversitesi'nin Değer Tabanlı Yönetim Kürsüsü’nde görevli bilim damları bu sonuçları Almanya çapında yaptıkları bir anket sonucunda ortaya çıkardı. Araştırmacılardan Prof. Dr. Michael Paul, internetteki ankete katılan bin 79 kişi sayesinde tüketici ayrımcılığının Almanya`da yaygın bir olgu olduğunu öğrendiklerini söyledi.
Buna göre çok sayıda müşteri, ‘Buraya giremezsiniz’ veya ‘Bu size göre pahalı’ ifadelerini duymak zorunda kalıyor. Bazı müşterilere ise kişisel özelliklerinden, örneğin cinsiyetinden, yaşından veya etnik kökeninden dolayı kötü davranılıyor. Prof. Dr. Michael Paul ve çalışma arkadaşı Sarah Germer araştırmalarında ayrımcılığa neden olan başka özelliklerinde olduğunu dile getiriyor. Buna göre; engelli olma, dış görünüş, bakımsız olma, din, sosyoekonomik statü de ayrımcılığa sebep olan ‘farklılıklar’ arasında yer alıyor. Araştırmacılara göre elde edilen sonuçlar ayrımcılığın marjinal bir fenomen olmadığını, aksine bir çok insanı etkilediğini gösteriyor.
Toplumun geneline göre yüzde 11,5'i cinsiyetinden, yüzde 11'i yaşından ve 9,2'si de sosyoekonomik statüsünden dolayı dışlanırken, dışlanmanın sıklığının ise yılda 1,5 kez olduğu bildirildi.
Toplumun geneli itibara alındığında mağdur olan gruplar arasında belirgin bir fark gözlemleniyor. Buna göre ayrımcılıkla en çok yüzde 11,5 oran ile cinsiyetten dolayı karşılaşılırken, ikinci sırada yüzde 11 ile yaş farklılığı geliyor. Sosyoekonomik statü ise yüzde 9,2 ile üçüncü sırada. Türk tüketiciler ise diğer etnik gruplara göre kıyaslandığında daha çok ayrımcılıkla karşılaşıyor. Türklerin yüzde 81'i yılda 5,7 kez herhangi bir özellikleri nedeniyle dışlanıyor.
Araştırmadan çıkan bir diğer sonuç ise ayrımcılığın şirketlerden ziyade, şirketlerde çalışan personelden kaynaklanıyor olması. Ayrımcı muameleye maruz kalan müşterilerin yüzde 77,8'i şirketle ilgili memnuniyetsizliğini çevresiyle paylaşmayı, yüzde 50'si farklı bir yerde alışveriş yapmayı ve sadece yüzde 19,7'si doğrudan şirkete şikayet etmeyi tercih ediyor. Prof. Dr. Paul ise çalışanların; ayrımcılığın ticari başarıyı nasıl riske soktuğu konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor ve kurumların bu yönde tedbir almasını istiyor.
POLİTİKA
Sayfa başına git
