Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Hizbullah’ın Suriye’de muhaliflere karşı Esed rejimi ile birlikte savaşmasını, “Bu tür katliamlar, bu tür sivil ve masum insanların ölümüne yol açacak bir çatışmayı hiçbir zaman isminde Allah lafzını taşıyan bir kuruluşa yakıştırmak mümkün değildir.” şeklinde değerlendirdi.
Bakanlar Kurulu sonrası konuşan Arınç, özellikle Banyas katliamı ve arkasındaki gelişmelerde Hizbullah'ın silahlı askerlerinin ve militanlarının çok büyük rolü olduğunu belirterek, “Şüphesiz Hizbullah'a ve onun liderine karşı dünya kamuoyunda, İslam aleminde ve Arap aleminde oluşacak tepkileri de herhalde kendileri göğüsleyecektir.” ifadelerini kullandı.
Başbakanlık Merkez Bina’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sona erdi. Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
"CHP VICIK VICIK İÇ POLİTİKA YAPIYOR"
Bülent Arınç’a ilk olarak Reyhanlı’daki gelişmeler soruldu. Başbakan Erdoğan’ın, geçtiğimiz cumartesi günü Reyhanlı’da halkla birlikte olduğunu, burada büyük miting yapıldığını hatırlatan Erdoğan, “Tam bir günü kapsayan hastane, ev ziyaretleriyle, farklı toplantılar yapmakla yaraların sarılması noktasında vatandaşlarımızın ileriye dönük ümitleri yeşertmek, acılarını paylaşmak noktasında yararlı bir ziyaret olduğunu düşünüyorum. Başbakanımız olayı takip eden ertesi gün neredeyse Amerika seyahatine başlıyordu. 4 bakan olayın hemen duyulmasını takiben olay yerine gittiler. Başbakanımız, Amerika ziyaretinin çok önceden planlanması ve neredeyse yola çıkıyor olması nedeniyle bu seyehatini takiben Reyhanlı'yı ziyaret edeceğini ifade etmişti.” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın 'böylesine çok haklı ve makul bir sebeple' Reyhanlı’ya gidememiş olmasını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Bülent Arınç, “Ne yazık ki ana muhalefet lideri vıcık vıcık, ciddiyetsiz bir şekilde hala eleştirmeye devam ediyor. Aslında ciddiyetsiz olan kendisinin tavrıdır. Reyhanlı'yı ilk ziyaret ettiğinde buraya siyaset yapmak için gelmediğini söylemiş, sadece başsağlığı dileklerinde bulunacağını ifade etmişken, 10 dakika sonra yine hükümetimizi, Başbakanımızı hedef alan çirkin yakıştırmalarla vıcık vıcık bir iç politika yapmıştı.” diye ekledi.
"REYHANLI SORUŞTURMASI DEVAM EDİYOR"
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını herkesin takip ettiğini belirten Başbakan Yardımcısı Arınç, “Orada vatandaşlarımızın Suriye'den sığınmacı olarak gelen dostlarına, arkadaşlarına, mazlum insanlara karşı gösterdiği kucak açmayı, adeta bir ensar benzetmesiyle yaptı. Ve halkımızın yine bu arakdaşlarına dostlarına karşı yardımseverliğini, hamiyet duygularını devam ettireceğini ifade etti.” şeklinde konuştu.
Reyhanlı saldırısı ile ilgili yakalananlar, tutuklananlar, serbest bırakılanlar olduğunu aktaran Arınç, “Olay henüz soruşturma safhasında. Ancak Sayın Başbakanımız, MİT'in istihbaratının emniyet yetkilileri tarafından yeterince değerlendirilememiş olması. Bu bir iddiadır, bunu incelemek üzere Başbakanlık Teftiş Kurulu'na talimat vermiştir. Biraz önce kendilerinden aldığımız bilgi ile henüz bu soruşturmanın tamamlanamadığı, en kısa sürede tamamlanarak bu konuda eğer sorumlular varsa yani ihmali veya kötüye kullanması, iddia edilen kişler varsa şüphesiz bunlarla ilgili bir soruşturma süreci ayrıca başlayacaktır.” ifadelerini kullandı.
"CHP HEYETİNİ ESED’E GÖTÜRENLER DAHA ÇOK APAYDIN KAMPI SALDIRISI İLE İLGİLİ"
Başbakan Erdoğan’ın, CHP heyetini Suriye'ye götürenlerle saldırıyı gerçekleştirenlerin aynı kişiler olduğuna dair açıklamasını da değerlendiren Arınç, bu konuya ise şöyle açıklık getirdi: “Buna karşı Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz'ın da 'evet bu doğrudur, bizi oraya götürenler aslında Türkiye'den Suriye'ye gitmek isteyenlere yardım yapıp, bir şirket olarak adeta bir turizm görevi yapan kişilerdir. Biz onların kim olduğunu bilemezdik' şeklindeki açıklamaları da dolaylı bir ikrarı içinde taşımaktadır. Ancak bu olay, bu kişilerin, hangi olayla bağlantısı olduğu konusu Reyhanlı saldırısı ile değil, daha çok Apaydın kampına düzenlenebilecek bir saldırının önlenmesi ve olayın faillerinin yakalanması ile ilgilidir. Ama Apaydın kampına da bir saldırı düşünülmüş ve oradaki sığınmacılara karşı bir hareket planlanmıştır. Bununla ilgili soruşturma devam etmektedir. O saldırıyı planlayanların içinde CHP heyetini Esed'le buluşmaya götüren kişilerin olduğu da bilinmektedir. Ancak soruşturmanın gizliliği esastır. Bittiğinde ve yargı süreci başladığında bu kişiler hem kod adları hem de bizzat öz isimleri ile hepinizin bilgisine sunulmuş olacaktır.”
"BANYAS’IN ARKASINDA HİZBULLAH’IN ROLÜ VAR"
Hizbullah’ın, Suriye’de muhaliflere karşı Esed rejimi ile birlikte savaşmasını da bir soru üzerine değerlendiren Bülent Arınç, şöyle konuştu: “Lübnan'daki Hizbullah'ın lideri Nasrallah'ın 'Esed'in düşmesine izin vermeyeceğiz' sözlerinden, silahlı militanlarının Suriye'de muhalif güçlere karşı adeta savaştığını ve bu çatışmalara bizzat girdiklerini biliyoruz. Özellikle Banyas katliamı ve arkasındaki gelişmelerde Hizbullah'ın silahlı askerlerinin militanlarının çok büyük rolü vardır. Bu rol çok olumsuzdur. Bu ölümlerin, bu katliamların arkasındaki gücün büyük bir kısmının onlara ait olduğunu söyleyebiliriz. Hizbullah'ın bu noktadaki tutumu Arap Birliği, İslam Alimleri Birliği tarafından da pekçok kurum ve kuruluş tarafından da kınanmıştır. Hatta çok aşırı ifadelerle eleştirilmiştir. Ne var ki Hizbullah'ın bugünkü lideri bu düşünceleri bir kenara koymakta, Suriye'yi bir belkemik gibi görmekte, Suriye'de Esed rejiminin ayakta kalması için herşeyi yapabileceklerini ifade etmektedir. Şüphesiz Hizbullah'a ve onun liderine karşı dünya kamuoyunda, İslam aleminde ve Arap aleminde oluşacak tepkileri de herhalde kendileri göğüsleyecektir. bu tür katliamlar, bu tür sivil ve masum insanların ölümüne yol açacak bir çatışmayı hiçbir zaman isminde Allah lafzını taşıyan bir kuruluşa yakıştırmak mümkün değildir. ‘Hizbullah'ın Suriye'deki tutumu nedir’ denirse evet bundan ibarettir. Buna karşılık da muhalif güçler ellerindeki mkanları kullanarak kendilerini savunmaya çalışmaktadırlar.”
"GAZZE’Yİ ZİYARET TARİHİ HENÜZ NETLEŞMEDİ"
Bülent Arınç’a, ayrıca, Erdoğan’ın Haziran ayı içinde gerçekleştirmeyi planladığı Gazze ziyareti de soruldu. Arınç, bu soruya da “Gazze ziyareti için önce Mayıs düşünüldü, Mayıs ayı içinde buna imkan bulunamadı. Kısmet olursa, Haziran ayı içerisinde buna bir imkan aranıyor. Henüz günü belli değil. Kararlaştırılınca basınımız bunu mutlaka duyacaktır. Bugünkü toplantının gündeminde yoktu.” şeklinde cevap verdi.
"REYHANLI SALDIRISI HEM İÇERDEN HEM DIŞARDAN GÜÇLERİN İŞİ"
Arınç, Reyhanlı saldırısı ile ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin bir başka soru üzerine de “İçişleri Bakanımızın da defalarca bu konuda yakalanan şahısların kimler olduğu, kimlerle irtibatlı olduğu konusunda bazı açıklamalar yapıldı. Şu anda yargı süreci başlamış durumda. Yakalananlardan itiraf edenler var. İtiraf edenlerin bağlantıları ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. O bağlantılar tamamlandığında soruşturma evresi bitmiş, yargı süreci başlamış olacak. Bu soruşturma sürecinin gizli olduğundan ancak iddianame tanzim edildikten sonra kovuşturma sürecinin açık olabileceğinden bahsetmiştim. Ama biz bu bağlantıları şu anda hemen hemen içişleri bakanlığımızın verdiği bilgilerle soruşturma safhasında şu ana kadarki ifadeler, ikrar, tutanaklar ve mahkeme huzurunda birbirini teyit eden ifadelerden anlıyoruz ki hem Türkiye içinde bu işin boyutu hem de Türkiye dışında bu işin planlayıcıları, azmettiricileri ve tedarikçileri var. En iyisi bu konuda soruşturma sürecinin bitmesini beklemek. Ona da çok az bir zaman kaldığını söylüyorum.” diye kaydetti.
POLİTİKA
Sayfa başına git
