İZMİR- CHP Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı, Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, ‘Kordon Kentsel Dönüşüm Projesi’nin en önemli altyapı çalışması olan ve ‘Zeminin Sismik Davranışları’nı içeren bilimsel araştırma raporunu İzmir ile paylaştı. Aynı zamanda olası bir depremde yapılarda meydana gelebilecek hasarları da bilimsel verilerle inceleyen araştırma raporu hayli ürkütücü. Aslan, öncelikle kimsenin paniğe kapılmadan, bilimsel gerçekleri anlaması gerektiğini vurgulayarak, “İlk veriler, sözkonusu bölgenin çok önemli riskler taşıdığını ortaya koymuştur. Bölgelerdeki yapıların yapım yılları ve o dönemdeki geçerli olan yönetmelikler de dikkate alındığında olası bir depremde karşı karşıya kalınacak afet son derece büyük olacaktır” dedi.
ASLAN: SORUMLULUK DUYGUSU VE BİLİNÇLENME YOK
Ege-Koop’un, Dokuz Eylül Üniversitesi DAUM ile işbirliği yaparak, Türkiye’de ilk kez Kordonboyu’nda ve 2. Kordon’da, Liman ile Gündoğdu Meydanı arasında kalan kesimde 50-100 metre aralıklarla ve bin 200 metre derinliğe kadar inerek gerçekleştirdiği araştırmanın 3 ay sürdüğünü ifade eden Aslan, “ Bu çalışma Kordon Kentsel Dönüşüm Projesi’nin altyapısını oluşturmaktadır. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşadığımız deprem felaketleri zihinlerimizde çok acı izler bırakmıştır. Binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, önemli mal kayıplarına yol açmıştır. Ne yazık ki, Marmara Depremi’nden sonra getirilen yapı denetim sisteminin işleyişinde önemli sakıncalar vardır. Yapı denetim sisteminin kendisi denetlenmeye muhtaçtır. Marmara ve Van depremlerinden sonra oluşturduğumuz bir teknik heyetle bölgede bilimsel incelemeler yaptık. Teknik raporlar hazırladık. Bu raporları ilgililere, yetkililere, halkımıza duyurduk. Bunla da yetinmedik eğitim seminerleri, paneller düzenledik, çalışmalarımızı bir kitap halinde kamuoyunun bilgisine sunduk. Tüm bu çalışmaların ortaya koyduğu ana fikir; esas felaketin deprem değil ihmal, tedbirsizlik, sorumsuzluk, denetimsizlik, duyarsızlık ve toplumsal kayıtsızlık olduğudur. Toplumsal bilinçlenme ve yeterli sorumluluk duygusu, kamu kesiminde, belediyelerde, yerel yönetimlerde henüz istenilen düzeye ulaşmamıştır” şeklinde konuştu.
“EGE-KOOP TÜRKİYE’YE ÖRNEKTİR”
Aktif bir deprem bölgesi olan Türkiye’de büyük bir vurdumduymazlık yaşandığını da anlatan Aslan, İzmir’in on iki ilçesinde on üç farklı projeyi deprem riskini birinci derecede önemseyerek hayata geçirdiklerini belirtirken, “Ege-Koop’un ürettiği kentler sadece İzmir’de değil depreme dayanıklı yapılar konusunda Türkiye’ye örnektir” dedi. Yapılan bilimsel araştırmanın Ege-Koop’un İzmir’e ve halkımıza karşı sosyal sorumluluğu olarak nitelendiren Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Kordon Kentsel Dönüşüm Projesi Ege-Koop’un en büyük girişimidir. Projenin önemini bilimsel çalışmamızın ilk raporu ortaya koymaktadır. Bölge ciddi afet riski altındadır. Planlama aşamasında depreme dayanıklı yapılar yapılmasının yanında, yeni bir anlayış ile sosyal alanları, otoparklar, yeşil alan ve diğer ihtiyaçlara da cevap verebilecek bir kentsel dönüşüm projesi bu bölge için acil ve kaçınılmaz bir zorunluluktur”
PROF. AKÇIĞ: RİSK ÇOK BÜYÜK…
Ege-Koop’un girişimiyle 1. Kordon’da yapılan bilimsel çalışma ve araştırmaların son derece ciddiye alınması gerektiğini belirten D.E.Ü DAUM Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ ise, “Sonuçlar bize gösteriyor ki, sözkonusu bölgede büyük bir afet riski vardır. Bu riski yaratan binaların eskiliği ve yapılış şekilleridir. Bölgede olası bir depremde zemin yapısı nedeniyle yüzeyde yer değiştirmeye bağlı olarak, depremin şiddeti ve etkisi çok fazla olacaktır. Zeminin statik yüklerden etkileneceği ortalama 30-35 metre derinlikte yanal ve düşey yüklere bağlı taşıma güçleri değişim göstermektedir. Bu derinlik içinde sıvılaşma riski bulunmaktadır. Bu yüzden binalar arasındaki mesafeler önem arzetmektedir. 100 kilometre ötede meydana gelebilecek bir depremin bile önemli sonuçlar doğuracağı unutulmamalıdır. 3 aydır bölgede gerçekleştirdiğimiz zeminlerin deprem sırasındaki davranışlarını araştırma çalışmamız bize göstermektedir ki, Kordon, ivedilikle dönüştürülmesi gereken bir bölgedir”