“Ayakkabı kutusu” adaleti!

İzmir Bergama’da çalışan Halk Bankası memuru Hatice Yazgül Mengi, AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın Bergama Mitingi’nde evinden ayakkabı kutusu attığı için sürgün edildi, 31 Mart’ta Karaman’da göreve başlamak zorunda bırakıldı.

Haberler / Yerel Politika

28 Mart 2014 Cuma 10:16

PAYLAŞ

İZMİR- 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu’nun simgesi ayakkabı kutularıyla evinde yakalanan Süleyman Aslan ise, 31 Mart’ta, kadın bankacının “kutu sürgünü” görevine başlayacağı gün yapılacak Halk Bankası seçimli genel kurulunda, halen banka yönetim kurulu üyesi olduğu için 60 bin lira civarında - iki maaş temettü alacak.

İkisi de Halkbank mensubu. Biri Genel Müdür, biriyse Bergama Şubesi’nde memur. Süleyman Aslan, 17 Aralık’ta yolsuzluk operasyonu kapsamında evinde para dolu ayakkabı kutuları ile yakalanarak cezaevine konuldu, 57 gün sonra serbest bırakıldı.

Genel Müdürlükten ayrılmak zorunda kalsa da bankadaki yönetim kurulu üyeliği görevini sürdüren Arslan; 31 Mart’ta yapılacak Türkiye Halk Bankası seçimli olağan genel kurul toplantısında çalışanlara dağıtılacak temettüden iki maaş kadar (60 bin TL civarında) para da alacak.

44 yaşındaki Hatice Yazgül Mengi ise, 1988’de başladığı bankacılık yaşamında Konya, Kayseri, Kırşehir ardından 6,5 yıldır Halkbank Bergama Şubesi’nde çalışan sevilen bir memur. İzmir’deki bir üniversitede kızı okuyan bir anne olan Mengi, geçtiğimiz Pazar günü Maltepe Mahallesi’ndeki evi yakınında AKP Büyükşehir Başkan Adayı Binali Yıldırım ve AKP Bergama Belediye Başkan Adayı Halil Şahin’in katıldığı ilçe mitingi izlerken, diğer evlerden de gösterilen tepkilere benzer şekilde evinden ayakkabı kutusu attığı gerekçesiyle hedef haline geldi. İddiaya göre protesto olayı, Binali Yıldırım’ın danışmanları aracılığıyla Halk Bankası Genel Müdürlüğü’ne iletildi. Mengi’nin ayakkabı kutulu protestosu nedeniyle “sürülmesi” istendi.

Mengi için önce bankanın Bergama Şubesi’ne, “İzmir 1.Bölge Müdürlüğü’nde 25 Mart – 4 Nisan tarihleri arasında geçici görevlendirme” yazısı geldi. Bankanın 1. Bölge Müdürlüğü yöneticileriyle görüşmesinde, “sözleşmen feshedilebilir” denilen Mengi, daha sonra Genel Müdürlükten gelen “yıldırım atama” yazısıyla Konya Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Karaman Ermenek ilçesi şubesine görevlendirildi.

“Sürgün” yazısında “31 Mart’ta göreve başla” denilen Mengi, bu göreve başlamakla yükümlendirildi. İzin isteğinin de geriçevrildiği öğrenilen Mengi, evinden attığı ayakkabı kutusu nedeniyle 31 Mart’ta Karaman’da sürgün görevine başlamak zorunda bırakılırken; yolsuzluk operasyonunda evdeki para dolu kutular nedeniyle 17 Aralık’ın simge siması haline gelen eski Genel Müdür, şimdinin Yönetim Kurulu üyesi Süleyman Arslan ise aynı gün banka genel kurulunda iki maaşa yakın temettü alarak bankacılık kariyerinde yeni bir kazanç elde etmiş olacak.

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, yapılanın zulüm olduğunu savundu. Moroğlu, “yaşam tarzınıza karışmayacağız” diyerek her fırsatta özgürlük ve düşünce serbestliği sözlerini dilinden düşürmeyen AKP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın, bir kadın bankacının evinden yaptığı ayakkabı kutulu protestosunu içine sindirmeyerek, Başbakan Erdoğan’ın İzmirli kadınlara yaşattığı zulmün takipçisi olduğunu iddia etti, “İzmirlileri korku tüneline sokan, intikam içeren bu anlayışın ne kadar karanlık olduğu, bir kez daha kendini ele vermiştir. Bu sürgün kararı geri alınmalı, bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Herkesin kendini ifade hakkı vardır” dedi.