Ege Postası
Geri

BBP Genel Başkanı Destici: Anayasa yapamamanın üstünü örtüyorlar

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Anayasayı yapamamanın üstünü örtmek için, demokratikleşme paketini allayarak, pullayarak sunuyorlar.'' dedi. BBP Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan...
BBP Genel Başkanı Destici: Anayasa yapamamanın üstünü örtüyorlar
Haberler / Güncel
1 Ekim 2013 Salı 16:57
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Anayasayı yapamamanın üstünü örtmek için, demokratikleşme paketini allayarak, pullayarak sunuyorlar.'' dedi.

BBP Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Desteci, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan demokratikleşme paketinin genel itibariyle milletin taleplerini karşılamayacağını, Türkiye'yi demokratikleşme adına bir noktaya taşımayacağını kaydetti.
Destici şöyle devam etti: "Tam tersine bir takım çevrelerin taleplerini içerecek. Birincisi iktidar partisinin kendi taleplerini koruyacak ya da güçlendirecek maddeler. İkincisi AB ve batının dayattığı maddeler, üçüncüsü de PKK ile yürütülen müzakere sonucu pazarlık edilen maddeler."

Parti olarak Türkiye’nin demokratikleşmesini istediklerini belirten Destici, "Demokrasimizin daha ileri seviyelere taşınmasını istiyoruz. Türkiye demokratikleştirilirken halkın ihtiyaçlarını, milletin taleplerini göz önüne alınmasını istiyoruz. Herkesimin kucaklanmasını ve herkesimin kendisini Türkiye içerisinde özgür ve rahat bir şeklide hissedebileceği bir sisteme ve düzene Türkiye’nin kavuşmasını istiyoruz. Bunun içinde Türkiye’nin yeni demokratik sivil bir Anayasa’ya kavuşması gerekiyordu. Ama maalesef Türkiye’yi yönetenler bunu yapmadılar. Bunlar 11 yıldır iktidarda. Milletimiz Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu verdi bu iktidara. Referandum çoğunluğu ile değiştirecek çoğunluğu da verdi. Tek başına başka partiler ile de iş birliği yaparak değiştirme imkanı tanıdı. Ama ne hikmetse iktidar partisi Anayasayı nihayetinde hep oyalama taktiğiyle her seçim öncesi millete anayasa umudu ve anayasa sözü vererek seçimlere girdi, ama seçimlerden sonra top çevirerek bir türlü yeni anayasayı yapma gayreti içerisinde olmadı. Bu anayasa yapma komisyonu değil, anayasa yapmama komisyonu demiştik. 4 parti eşit üye, oy birliği karar, bunun çıkmayacağını biliyorlardı, oyaladılar. Anayasayı yapamamanın üstünü örtmek için, demokratikleşme paketini allayarak, pullayarak sunuyorlar.'' dedi.

"AK PARTİ, CHP VE MHP MEVCUT SİSTEMDEN BESLENİYOR"

Mecliste bulunan AKP, CHP ve MHP’nin mevcut sistemden beslendiklerini ve konumlarını mevcut sisteme borçlu olduklarını vurgulayan Destci şunları söyledi: "Onun için demokratik bir anayasa demek, demokratik bir siyasi partiler yasası, demokratik bir seçim kanunu demektir. Onun için buna yanaşmadılar ve yanaşmayacaklar. Bunlar milleti yeni sivil bir demokratik anayasaya kavuşturamazlar. Milletin gözünü boyayarak, büyük bir beklenti yaratarak bir demokratikleşme paketinin açıklanacağını söylediler. Biz paket açıklanmadan önce paketi şu şekilde değerlendirmiştik. Paket milletin taleplerini karşılamayacak, genel itibariyle milletin genel ihtiyaçlarını öne almayacak, Türkiye’yi demokratikleşme açısından daha ileri bir noktaya taşımayacak, tam tersine paket bir takım çevrelerin taleplerini içerecek. Bunlardan birincisi iktidar partisinin kendi talepleri, kendi konumunu güçlendirecek ve koruyacak maddeler, ikincisi Avrupa Birliğinin, batının dayatacağı ve dayattığı maddeler, üçüncüsü de PKK ile yürütülmekte olan müzakere süreci sonucu pazarlık edilen maddeler.”

"AK PARTİ’NİN ÖNÜNÜ AÇACAK VE KONUMUNU MUHAFAZA EDECEK MADDELERDİR"

Pakette üç ana noktanın olduğunu belirten Destici, "Gezi olaylarından sonra özellikle Türkiye’de ‘batı da hükümeti gözden çıkarttı” gibi bazı çevrelerce bu konu çokça dillendirildi. Hükümet de bundan ziyadesiyle etkilendi. Batıyla ilişkilerini düzeltmek, ‘yeniden kaldığımız yerden başlayalım’ mesajı bana göre bu paketin içerisinde var. Sayın Başbakan her ne kadar ‘PKK ile yürütülen müzakere sürecine bu paketin etkilenmediği ya da bir pazarlık sonucu bu paketin içersine bir takım maddelerin olmadığını’ söylese de bu paketin ağırlığı, bu müzakere sürecinin sonucu pazarlık edilen maddelerdir. AK Parti’nin kendi önünü açacak ve konumunu muhafaza edecek maddelerdir." şeklinde konuştu.

"BU TALEPLER KANDİL’İN VE İMRALI’NIN TALEPLERİDİR"

Destici açıklamasında şunları söyledi: "Bulgaristan komünizmden çıkmış yeni bir ülke. Bulgaristan'da siyasi partilere hazine yardımı yüzde 1, baraj da yüzde 4. Makedonya da Türk partisinin 1 milletvekili var, 1 bakanı var dışarıdan. Kosova da 18 bin Türk var. 3 milletvekili, bir bakanı ve bir bakan yardımcısı var. Türkiye ile Bulgaristan’ı kıyaslayanlar, Türkiye daha demokratikmiş gibi bir hava veriyorlar ama Bulgaristan’da durum bu. Hazine yardımı yüzde 1, baraj ise yüzde 4. Şimdi önerilen seçim sistemlerine bakıyoruz; Bu önerilen üç seçenek de iktidar partisinin işine yarar, üç seçenekte PKK’nın siyasi partine yarar. Yüzde 5 ve daraltılmış bölge tamamen BDP’nin bir talebidir. Sıfır baraj ve dar bölgeli seçim sistemi de tamamen BDP’nin talebidir. Şu anki duruma göre BDP’nin dışında hiç bir siyasi partinin işine yaramaz. Yüzde 3 olan hazine yardımı yine BDP’nin talebi. Bu madde şu anki mevcut durumu hiç etkilemiyor. Şu anda önümüzdeki iki seçimde de sadece 3 parti hazine yardımını alacak. Sanki Başbakan açıklayınca hazine yardımı değişmiş gibi bir algı oluşuyor. Yüzde 3 almış bir parti olmadığından dolayı sadece yine mecliste bulunan AKP, CHP ve MHP alacak. Bundan sonraki seçimde de sadece BDP’nin alacağını hesap ederek böyle düzenleme BDP’nin baskısıyla yapılmıştır. Bu maddeler Kandilin ve İmralı’nın talepleridir."

"KCK VE PKK’LILARIN SİYASET YAPMA ÖNÜ AÇILIYOR"

Hükümetin büyük bir kelime oyunu oynadığını ifade eden Destici açıklamasına şöyle devam etti: "En övündükleri şey ‘partilere üye olmanın önünü açıyoruz.’ demeleridir. O kadar büyük kelime oyunu var ki, ‘Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. Siyasi Partiler Kanunu’nun 11’inci maddesinde yapacağımız değişiklikle, siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip olan herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açıyoruz.’ Burayı okuduğunuz zaman sanıyorsunuz ki oy veren herkes partiye de üye olacak. Ama devam ediyor, “11’inci Maddenin B Bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırıyoruz." Neymiş bu 6 kısıtlayıcı madde. Birincisi kamu hizmetlerinden yasaklı olanlar. İkincisi zimmet, rüşvet hırsız, dolandırıcılık. Yani hırsızları, dolandırıcıları, rüşvet alanları partiye üye yapıyorlar. Üçüncüsü herhangi bir suçtan dolayı ağır hapis ve taksirli 3 yıldan ve daha fazla hapis cezası alanları, dördüncüsü TCK’nın 2. kitabının birinci bendinde yazılı suçlardan ve bu suçların işlenmesinde aleni olarak tahrik etme suçundan, beşincisi bu maddenin PKK için çıktığı delili. Terör eyleminden mahkum olanlar. Yani KCK’lılar, PKK’lılar bundan sonra rahatlıkla, ileride de Apo’nuın da önünü açmak için düzenleme yapılıyor. Milletimizin bu maddelere iyi okumasını talep ediyorum."

"EŞBAŞKANLIĞI FİİLİ UYGULUYORLAR"

Destici, “Farkı dilde propaganda, klavyelere özgürlük, farklı dilde eğitim, eski köy isimlere dönüş, eş bakanlık. Zaten BDP eş başkanlığı fiili olarak uyguluyor. Beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunun kaldırılması da BDP içindir. Çünkü BDP Güney Doğu Anadolu bölgesi dışında teşkilatlanma zorluluğu yaşıyor. Bundan sonraki seçimlerde BDP bağımsız değil de parti olarak seçime girecektir. Bunun alt yapısı hazırlanıyor şuanda.” dedi. Destici, Seçim barajının, partilere üyeliğin, hazine yardımının, farkı dilde propagandanın, klavyelere özgürlüğün, eski köy isimlerine dönüşün, öğrenci andının, eş başkanlığın, BDP için yapılan değişikler olduğunu, Avrupa Birliği ve Batı’nın baskısıyla da, Mor Gabriel Manastırı’nın arazisine iadesinin, Ayrımcılık ve eşitlik kurulunun, nefret suçuna hapsinin artırılmasının, gösteri süresinin uzatılması maddelerinin de Avrupa Birliğinin ve Batı’nın dayatması ile yapılmış maddeler olduğunu kaydetti.

"HAKİM, SAVCI EMNİYET MENSUPLARI VE TSK NEDEN BAŞÖRTÜSÜ ÖRTMÜYOR'"

Başörtüsü ile ilgili de düşüncelerini açıklayan Destici, "Kamuda başörtüsü yasağının kaldırılması elbette bizi memnun ve mutlu eder. Çünkü bu Türkiye’nin bir ayıbıydı. Türkiye bu ayıptan biran önce kurtulması gerekiyordu. Ama hepimiz biliyoruz ki buradaki düzenlemede bile Hakim, Savcı, Emniyet Mensubu ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bu düzenleme dışında tutulmasının acaba amacı nedi? Hükümetin bunu millete açıklaması lazım. Neden Hakimler ve Savcılar, Emniyet Mensupları, TSK Mensupları başörtülü olamıyo? Acaba Türkiye de hala vesayetçilerin etkisi yada bir korkusu mu va? Hangi hesaba göre bunlar bu düzenlemenin dışında tutulmuştu? Biz bu düzenlemedeki bu ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını ve kamuda, emniyette, yargıda, TSK da olmak üzere tüm alanlara başörtüsünün serbest bırakılmasını savunuyoruz." şeklinde konuştu.

ÜNİVERSİTE İSİMLERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ BİZİ MUTLU ETTİ

Destici, “Nevşehir Üniversitesinin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi bizleri mutlu etti. Ankara Üniversitesi'nin adı Hacı Bayram, Eskişehir Anadolu Üniversitesi ise Yunus Emre olarak değiştirilmesi bizi mutlu eder.” dedi.

"HÜKÜMET ALİ CENGİZ OYUNU OYNUYOR"

Hükümetin açıkladığı pakette Ali Cengiz oyunu oynadığını vurgulayan Destici, “Hükümet dürüst davranmamıştır. Milletin gözünü boyayarak milleti aldatmıştır. Hükümetin milleti aldatmamasını öneriyoruz. Dürüst ve açık bir şekilde bu düzenlemelerin altında hangi niyetler varsa, ne hesap amaçlanıyorsa bu düzenlemeler kimin talebi üzerine gerçekleştirilmişse bunların net bir şekilde millet ile paylaşılmasını istiyoruz. Millet artık bu Ali Cengiz oyunlarından sıkıldı. Bu paket 1 aydan bu yana Türkiye’nin gündemini meşgul ediyor. Belki de yılsonuna kadar Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye devam edecek. Türkiye bunları hak etmiyor. Türkiye’nin çok önemli problemleri var. Türkiye’nin dış politikada inanılmaz problemleri var. İçeride PKK, terör bu süreç de bittimi sanılıyo? Hükümet şöyle düşünüyorsa yanılıyor. ‘Ben bunları veririm, bunlarla pazarlık ederim, bunların taleplerini yerine getirisem Türkiye rahatlar, Türkiye terör belasından kurtulur’ diyorsa yanılır. Çünkü ne verirseniz verin bu taleplerin arkası kesilmeyecek. Bunların eline tutuşturulmuş yol haritası ile bunlar tatmin olmaz.”

"DİYARBAKIR, KANDİL ARASI HIZLI TREN YAPILSIN"

Destici sözlerini şöyle tamamladı: "BDP her gün Kandile gidiyor, PKK’nın üstleriyle, terörist başlarıyla her gün görüşüyor, oradan aldıkları emirler ve talimatlar ile siyasetlerini yürütüyorlar. Aynı şekilde İmralı’ya gidiyorlar. İmralı yolgeçen hanına döndü. Artık herkes gidip gelmeye başladı. Oradan alınan bilgiler ve talimatlar ile siyasetlerini beliriliyorlar. 30 yıldır koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Güçleri PKK’nın ve Kandilin yolunu izini bulamadılar, Kandile gidemediler. Kandili PKK’nın başına yıkamadılar, ama BDP’lier her gün transit gidiyorlar. Sanki hızlı tren var orada. Aslında hükümet BDP’liler için Diyarbakır ve Kandil arasına hızlı tren yapmalı. Bu PKK’lıarın ve BDP’lilerin işini kolaylaştırmış olur. Gidiş gelişlerde zorlanıyorlardır. Hükümet duble yol konularında usta. Onun için ya duble yol, ya hızlı tren, yada havayolu ile daha rahat gidip gelmeleri sağlanmalı. BBP olarak Türkiye’yi PKK’ya mahkum edecek, Batıya mahkum edecek, gerçekten önümüzdeki günlerde kamplaştıracak, ayrıştıracak, karşı karşıya getirecek hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyiz."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası