Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan tarafından eylül ayının son günü açıklanacağı belirtilen demokratikleşme paketini “PKK’nın zorla, baskıyla ve dayatmayla elde ettiği yeni bir kazancı, yeni bir başarısı” olarak değerlendirdi.
Bahçeli, demokratikleşme paketiyle ilgili tartışmaları yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. Türkiye yakın tarihinin en bunalımlı, en buhranlı ve en karmaşık döneminden geçtiğini ifade eden Bahçeli, “Millet ve devlet hayatının tüm güvenlik ölçüleri, tüm cepheleri çökmenin, çözülmenin ve çürümenin eşiğindedir. AKP iktidarı istikrarsızlık ateşini her tarafa sıçratmakta, husumet ve kutuplaşmaları toplumsal yapının en ücra köşelerine kadar yaygınlaştırmaktadır. Toplumsal yangın gittikçe körüklenmekte; anlaşmazlıklar, uzlaşmazlıklar, görüş ayrılıkları sürekli tahrik ve teşvik edilmektedir. AKP hükümeti zayıfladıkça, etki ve nüfuz alanını kaybettikçe, sahip olduğu siyasi destek ve ilginin seviyesi azaldıkça hırçınlaşmakta, hırslanmakta ve hezimetle neticelenecek söz ve kararların tarafı olmaktadır.” dedi.
“Türk milleti AKP merkezli saldırı ve komploların, bölücü ve yıkıcı emellerin açık hedefi haline gelmiş durumdadır.” iddiasında bulunan Bahçeli, şöyle devam etti: “Türkiye bir ucunda AKP’nin, diğer ucunda PKK’nın pozisyon aldığı çıkmaz bir sokağa kıstırılmış haldedir. Bu çerçevede her neviden terörist örgütler şımarmış, cüret kazanmış, provokasyonlarını Ankara’nın göbeğine kadar taşımışlardır. Geçtiğimiz günlerde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Dikmen’deki binalarına yönelik hain saldırı bunun en açık kanıtı olmuştur. Bölücü terör örgütünün aylardır sahnelediği tehditler, alçakça yaptığı şantajlar iktidarda cevap ve karşılık bulmuş, sonunda taviz ve teslimiyet paketi demokratikleşme reçetesiyle gün yüzüne çıkmıştır. PKK’yla eylem ve hedef birlikteliği yapan, bölgesel ve küresel güçlerin tetikçiliğine soyunan farklı terör örgütleri de dikkate alınmak ve tavizlerden pay koparmak için sıraya girmişlerdir. Başbakan Erdoğan PKK taleplerine boyun eğmiş, bölücü hayasızlığa ön iliklemiş ve sonunda da çaresizce diz çökmüştür. Başbakan, PKK’ya yakayı kaptırmış, terör lobilerine ipleri vermiş, daha da vahimi onurunu çiğnetmiş, millet iradesine karşı nankörlük ve namertliklerle kırdığı rekorlara yenisini eklemiştir.”
Hükümeti Türk milletinin aleyhine olacak ne varsa hayata geçirmenin ve uygulamanın telaşında olmakla suçlayan Bahçeli, “Demokratikleşmeyi pakete sığdıran, özgürlük ve demokrasiyi teröristlere endeksleyen, barış ve çözümü İmralı canisinin yeni format arayışına çivileyen Başbakan ateşle oynamaktadır. 30 Eylül 2013 günü bizzat Başbakan tarafından kamuoyuna duyurulacak olan PKK patentli ve damgalı sözde demokratikleşme paketinde; anadilde eğitim konusunun bölücü çevrelerin isteği doğrultusunda düzenleneceği, Terörle Mücadele Yasası'nın budanacağı, yüzde 10 barajının kaldırılacağı, dar bölgeli seçim sisteminin uygulanmasına dönük adımlar atılacağı, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki bazı maddelerle ilgili şerhin kaldırılacağı, yerleşim yerlerinin isminin değişeceği, PKK-KCK tutuklularının salıverilmesi konusunda esneklik ve kolaylıkların gösterileceği gündeme yansıyan bilgi, haber ve yorumlardan anlaşılmaktadır. Bunların hepsi PKK’nın silahla yapamadığı ve elde edemediği ihanet listesinin ana başlıklarından bir kısmı olarak yıllardan beridir terörist mihrakların gündemindedir.” diye konuştu.
Demokratikleşme paketinin, milletimiz adına ölümcül risk ve tehditler ihtiva ettiğini ileri süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk milletinin toplumsal dokusunu hedef alan hain amacın özünde; köklerinden, kültüründen ve tarihinden kopmuş, geçmişinden utanan, kişiliksiz, bilinçsiz, tepkisiz, ürkek ve itaat eden bir toplum haline getirilmesi, daha açık bir ifadeyle, ezik ve silik bir topluluğa dönüştürülmesidir. Bu ahlaksızlığın, bu densizliğin ve bu melanetin gerçekleşmesi için AKP-PKK tam bir uyum, eşgüdüm ve koordinasyon halinde faaliyet yürütmektedir. Takip edilen ve tarafları gün gibi belli olan ihanet zinciri bölünmüş, dağılmış ve birbirine düşmüş bir Türkiye’nin ortaya çıkmasına yöneliktir. Başbakan Erdoğan’ın, imalat çalışması yaptığı zehirli ve marazi paketi, “toplumun her kesimini, 76 milyonun her bir ferdini ilgilendiren düzenleme” diyerek maskeleme gayretleri elbette karanlık niyetleri kapatamayacak, akılları çelemeyecektir.”