POLİTİKA
Türk milletini uyarma gayreti içine girmiştir. Ancak Meclis'te BDP, AKP işbirliğiyle, CHP'nin de belli bir oranda desteğiyle Büyükşehir Yasa Tasarısı kabul edilmiş, Cumhurbaşkanı'na gönderilmiştir. MHP'nin, yasanın kabul edildiği gün de ifade ettiği gibi, daha sonra Başkanlık Divanı üyelerimizle beraber Cumhurbaşkanımıza yaptığımız ziyarette de bu yasanın geri gönderilmesinin ülkemiz açısından hayırlı olacağı ifade edilmiştir. Takdir Cumhurbaşkanımızındır. Yasayı geri gönderirse milletimiz için çok hayırlı bir adım atmış olur. Göndermediği takdirde karşı karşıya kalacağımız olaylar ve gelişmelere Cumhurbaşkanı da ortak olmuş olur. Tabi bu süreç başlatılmıştır. Bundan sonra da devam edecektir. Bu sürecin
nereye kadar gideceğini belirleyecek olan artık 'İmralı canisi' olmuştur. 'İmralı canisi' nerede 'dur' derlerse, başta AKP olmak üzere PKK da dahil BDP de dahil orada duracaklar. 'İmralı canisi'nin 'dur' dediği yer ise siyasi bağımsızlık talebi olacaktır."
dahilinde gerçekleşmesi durumunda bunun federal bir yapıya gidebileceğini söyleyen Bahçeli, "Bunun arkasından da bir bağımsız Kürdistan'ın dördüncü ayağı olarak kabul edilen Güneydoğu Anadolu'daki bir bölgeye dahil edilmiş olur. Buna da Türk milleti müsaade etmez, MHP müsaade etmez. MHP olayları çok yakından takip etmektedir. Gelişmeleri günü gününe izlemektedir. Hangi talep, hangi tarihte kimler tarafından talep edildi, bunlar kimler tarafından nasıl karşılandı, bunları da bilmektedir. Milletimiz ve MHP henüz son sözünü söylememiştir" diye konuştu.
Başbakan'ın, "valilerin de seçimle iş başına gelmesinin tartışılması gerektiği" yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Bahçeli, "Bu,
yurt içinde gerçekleştirilmekte olan ihanet faaliyetinin üstünü örtmek maksadıyla söylenmiş olan sözlerdir. Ciddiye alınacak hiçbir tarafı yoktur. Sayın Başbakan bir alışkanlık haline getirmiştir. Ne zaman ülkeden ayrılmışsa orada bir şeyler söylüyor. O söylenilen de Türkiye'deki uygulamalarla bağdaşmayan sözler olarak görülmesine rağmen siz değerli basın mensubu kardeşlerimiz, çok büyük sözler söylemiş gibi bunu gündeme taşıyıp, gerçeğin üstünü örtmekten başka Recep Tayyip Erdoğan'a bir faydanız olmuyor" şeklinde konuştu.
Dünya Ehli Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun'un, "Tekke ve Zaviyeler Kanunu kaldırılmazsa biz de açlık grevine gideriz" sözlerini
değerlendiren Bahçeli, "Açlık grevlerinden sonuç alınıyorsa, her devletten, sosyal haklardan talepleri olanlar da bu yolu deneyebilirler. Açlık grevi modası da gelebilir. Ama belli bir zaman sonra bundan da usanırlar" dedi.
12 Eylül davası
Bahçeli, 12 Eylül davasına ilişkin değerlendirmesinde, Gün Sazak cinayetiyle ilgili partisini temsilen davada müdahil olarak bulunan Yaşar
Yıldırım ve avukat Yücel Bulut'un konuyla ilgili mahkemeden talepte bulunduğunu anımsatarak, "Mahkeme bu talebi kabul etmiştir. Ve bu sualleri Kenan Evren'e sormaktadır. Gün Sazak konusu da bu konunun içindedir, diğerleri de bu konunun içerisindedir" diye konuştu.
Kerkük'te ve Tusurmatu'daki Türkmenlerin zor durumda olduklarını açıkladıklarının ifade edilmesi üzerine Bahçeli, Ramazan Bayramı namazını
Kerkük'te kılmak istemesinin ne kadar anlam yüklü olduğunun şimdi anlaşılmaya başladığını söyledi.
Bahçeli, "Sayın Başbakan Gazze'yle uğraşmaya devam etsin. Ama biraz da Kerkük'le meşgul olursa ülke için daha faydalı bir hizmet sunmuş olur" dedi. Bir gazetecinin, "CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın, '44 gizli tanıktan birisi de Apo' ifadesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz'" sorusuna karşılık Bahçeli, söyleyecek bir şey bulamadığını dile getirerek, "Türkiye'nin ne hale geldiğinin bir başka işareti, yazıklar olsun" diye konuştu.
Bahçeli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adının "Tillo" olmasına ilişkin verilen kanun teklifiyle ilgili olarak da "Türkiye'nin bölünmesi için çizilmiş olan tabloyu renklendiren davranışlardır. Biz Türkiye'nin her bölgesindeki her isimden memnunuz. Değiştirmeye de niyetimiz yok. İktidar olduğumuz vakit, değişiklik yapılmışsa geri iade edeceğimizi de herkes bilsin" ifadelerini kullandı. (CNNTÜRK)
Sayfa başına git
