Bakan Kılıç’tan Gezi Parkı yorumu: Samimi insanlar istismar edildi
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Taksim Gezi Parkı’nda devam eden eylemlerde samimi duygularla yola çıkanların istismar edildiğini söyledi. Milletin iradesiyle şekillenen yönetime saygı duymayıp, demokrasiyi içine sindiremeyenlerin provokasyon...
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Taksim Gezi Parkı’nda devam eden eylemlerde samimi duygularla yola çıkanların istismar edildiğini söyledi. Milletin iradesiyle şekillenen yönetime saygı duymayıp, demokrasiyi içine sindiremeyenlerin provokasyon yaptığını savunan Bakan Kılıç, Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ben herkesin başbakanıyım’ kucaklıyıcılığını gösterdiğini ifade etti.
Bakan Suat Kılıç Ak Parti Bursa Teşkilatı’nı ziyaret etti. Bakan Kılıç ziyaretin ardından gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gezi Parkı’nda samimi olarak çevre duyarlılığı gösteren insanların istismar edildiğine işaret eden Bakan Kılıç, şöyle konuştu: “Gezi Parkındaki çevreci eyleme katılan samimi insanların masumane çabalarını istismar eden örgütlü kalabalıklar, sokaklarda arzu edilmeyen görüntülerin oluşmasına neden oldular. Türkiye’yi yangın yerine çevirmek istediler. Enkaza dönüştürmek istediler. Yaktılar ve yağmaladılar. 15 günden uzun sürede o bölgelerdeki esnafı iş yapamaz hale getirdiler. Polise saldırdılar. Bellerinde silahları, ellerinde bıçaklı aletler vardı. Kamu binalarını yağmaladılar. Metro istasyonlarındaki insanların huzur ve güvenliğine kast eden çabalar içinde oldular. Kılık kıyafetini beğenmedikleri bazı kadınlarımıza vahşice saldırdılar. Buna rağmen birçok şeyi sineye çektik.”
KAZANIMLARIMIZI KURBAN VERMEYİZ
Türkiye’nin kazanımlarının provokatörlerin vandalizmine kurban edilemeyeceğini ifade eden Bakan Kılıç, şunları kaydetti: “Bölücülerinin hedefi Türkiye’nin huzurunu bozmaktır. Biz onlara fırsat vermemeliyiz dedik. Tahammül ettik. Sineye çektik. İyi niyetli insanların çabalarını ve protestolarını demokratik olgunluk içinde gördük. Aynı şekilde karşılık veremezdik. Bizim sırtımızda yumurta küfesi var. Biz yakanlar yıkanlar gibi olamayız. Siz yağmalayanlar gibi bizi sevenlere yakmayı, yağmalamayı telkin edemeyiz. Zaten yıkanlar, taş atanlar, kaldırımları sökenler, polisi yakmayı teşebbüs edecek kadar bu ülke ile güzel rüyaların olmadığını biliyoruz. Yakanların, yıkanların bayrağımız ve milletimizle ilgili güzel hayalleri olmadı. Olamaz bunları biliyoruz. Biz yakmayı değil, yakılanları söndürmeyi telkin edebilirdik. Bunu yaptık.” diye konuştu.
Meydanların savaş alınan çevrildiğini, altyapının tahrip ettiğini anlatan Kılıç, “Yıkılanı onarmakla bozulanı düzeltmekle meşgulüz. Biz devletiz hükümetiz. 100 trilyonun üzerinde kayıp, yitirilen canlar var. Yüzlerce trilyonla ulusal imajımıza zarar verdiler. Türkiye’ye zarar verdiler. Türk bayrağına zarar verdiler. Taksim ve Kızılay’ın imajına zarar verdiler.” şeklinde konuştu.
MUHALEFET GERİ ADIM ATTI
Muhalefetin önce referandum istediğini buna 'evet' denilince de geri adım attığını savunan Bakan Suat Kılıç şöyle devam etti: “Samimi olanlar, onlar ellerine molotof almadı. Silah almadı. Ceketlerinin cebine bıçak saklamadı. Herkesin hepinizin bilmesi gereken gerçekler vardır. 10 senede kazanılan değerlerimizi 10 günde tarumar etmelerine fırsat vermeyeceğiz. Bu kadar açık ve net. Bugün mili iradeye sahip çıkıp meydanlara inmemizin sebebi budur. Sandıktan çıkamayacaklarını anladıklarında, sandığı önemsizleştirmeye başladılar. 3 gün önce referandum diyen onlardı. Başbakanımız ‘referandum olabilir’ dedi. Sandıktan sizin istediğiniz çıksa bile onu kabul etmeyiz dediler.”
Eylemi sabote edenlerin sandıktan korktuğunu aktaran Kılıç, bunların milletin iradesine de saygı duymadığını söyledi. Kılıç şu görüşleri dile getirdi: “Bunlar sadıktan korkanlardır. Millet iradesine saygı duymuyorlar. Çoğunluk bulamayacağının farkında olanlar. Bunlar bu yüzden demokrasiye tahammülü kalmayanlar. Azınlık iradesiyle çoğunluğun üzerinde baskı kurmayı demokrasi zannediyorlar. Demokrasinin bu olmadığını biz anlatacağız. Moral bozukluğu yok. Enerji kaybı yok. Acabamız yok bizim. Yürüdüğümüz yolun sağlamlığı konusunda teretdüdümüz yok bizim. Biz çoğunluğun gücüne dayanan, kimsenin tepesinde baskı kurmadık. Yüzde 50’nin oyuyla geldik yüzde 100’ün hükümetiyiz.”
BAŞBAKAN HERKESE KUCAK AÇTI
Başbakan’ın açıklamalarıyla bütün kesimlere kucak açtığını ve hiç kimseyi dışlamadığına vurgu yapan Kılıç, şunları söyledi: “Başbakanımız ‘oradakilerle benim işim yok’ demedi. “Biz Sadece bize oy verenlerin vicdanları değiliz. Oy vermeyenlerin sesi ve vicdanı kanaati biziz. Bugün maalesef TBMM’de görevini yerine getiremeyen muhalefet meydanlardaki muhalefetin arkasına saklandı. Asla moralinizi düşürmeyin. Biliyoruz ki demokrasi sizin fikirlerinizi işaret ettikçe, bu gibi menfi çevreler hukuk dışı saldırılara devam edecek. Biz buna rağmen milli irade, hukukun üstünlüğüne inanmaya devam edeceğiz. Demokrasiye dört ele sarılmaya devam edeceğiz. AB hedeflerine devam edeceğiz. İnsanımıza yüksek yaşam standardı vermeye devam edeceğiz.”
Başbakanın meydanlara yaşananları millete anlatmak üzere çıkacağını belirten Bakan Suat Kılıç sözlerini şöyle tamamladı: “Bugünkü politikalar halk desteğinde sürdüğünü göstermektir. Yanlış anlaşılan politikamız varsa, yanlış anlaşılanları en doğrusuyla anlatmak için çalışıyoruz. Sayın başbakanımızı görüyorsunuz. Gece yarısına kadar devam eden mesaisi var. Gezi Parkı eylemleri ile ilgili sanatçıları genç insanları dinlediler. Saatlerce ve sabırla, itirazlarının ne olduğun anlamak adına. Demokratik olgunlukla yüzde 100’ün başbakanı olmak ve vizyonu ve anlayışıyla sürdürüyoruz. Başbakanımız ‘oradakilerle benim işim yok’ demedi. ‘Bana oy verenlerle yürürüm’ demedi. Bize oy veren ve vermeyenlerin herkesin başbakanıyım diyerek sürece liderlik etti. Herkes mesajı anlamalı. Asıl almak isteyenler muhalefet partileridir. Sermaye yapılarıdır. Asıl mesajı almak isteyenler medya yapılanmasıdır. Asıl mesajı alması gereken halkın iradesiyle şekillenen yönetim yapılarına saygı duymayı demokrasiyi içine sindirmeyi öğrenemeyen demokrasi dışı çevrelerdir. İnsanlarımızı dinledik ve sözlerine değer verdik. O bilinçle hareket ediyoruz. AK Parti hareketi, daha kurulduğu günlerde genel başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘sessiz milyonların sesi olma yola çıktık’ iddiasıyla yola çıktık. Bu iddia ile bugün Sincan’da yarın Kazlıçeşmede halkımızla birlikte olacağız.”