Bakan İsmet Yılmaz, müze açılışının ardından, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nde İl Müdürü Ömer Yahşi, ilçe milli eğitim müdürleri, okul müdürleri ve yöneticileri, özel okul kurucu ve yöneticileri ile toplantı yaptı. Toplantıya; İzmir Valisi Erol Ayyıldız da katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Yılmaz, eğitimin sağlıktan önce geldiğini söyledi. Eğitimin hakkıyla verildiğinde sağlığın da hakkıyla verilmiş olacağını söyleyen Yılmaz, "Bütçeden eğitime ayırdığımız oran yüzde 20. 2002'de mili eğitime ayrılan bütçe 11 milyar lira. Oran bakımından o dönemin bütçesine göre yüzde 10'a tekabül ediyor. Şimdi 122 milyar lira. Kaliteli eğitim için okullar, derslikler yaptık. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 25. İstisnaları var. Önümüzdeki dönemde o istisnaları ortadan kaldıracağız. Sayın Başbakanımızın da talimatıyla 2019 yılının sonuna kadar tekli eğitime geçeceğiz" dedi
Doğuda görev yapan öğretmenlerin hemen hemen hepsinin kendi dönemlerinde atandığını söyleyen Yılmaz, "Muş'ta 3 bin 500 öğretmenden 600 öğretmen kaldı diyorlar. Öğretmen kaliteli eğitim vermesi için öğrenciyi ve ailesini tanımalı. 1 yıllık öğretmenlerle kaliteli eğitim mümkün değil. Bu yıl 20 bin öğretmeni göreve başlatmıştık. 20 bin öğretmen daha alacağız. 10 bin öğretmen de ağustostan sonra alınacak. 30 bin öğretmen adayımızı milli eğitim ailesine katacağız. 2002'de haftada 15 saat ek ders veren öğretmene 400 dolar ödeniyormuş. Şimdi aldığı 942 dolar. Yüzde 100'den fazla bir iyileştirme yapılıyor" diye konuştu.
Öğretmenlerin doğuda kanaat önderi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, eğitimcinin itibarını her zaman üstte tutmak gerektiğini söyledi. Geçmişte çok büyük açık olduğunu belirten Yılmaz, "İzmir'de 80 yılda yapılan derslik sayısı kadar derslik yapıyoruz. Bugün her başarının arkasında mutlaka eğitimin payı vardır. Eksik varsa o da eğitimdendir. Öğrenci ve öğretmen sorunlarıyla ilgilenip çözme bakımından Milli Eğitim yöneticilerimize çok büyük iş düşüyor. Eğitimde memnuniyeti artırmamız lazım. Herkes kendi öğrencilerinden 5 kişiyi arasın öğrenci velisine sorsun; 'Okulla ilgili, öğretmenle ilgili şikayetleriniz var mı'' Ulaşamadığınız hiçbir veliniz olmaması lazım. Sizden ricam; öğrenci, öğretmen ve velilerinizle bire bir ilgilenmeniz" diye konuştu.
'09.45' MAĞDURİYETLERİYLE İLGİLİ KONUŞTU
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti il teşkilatının ardından Valiliği ziyaret etti. Burada, geçen pazar günü yapılan YGS'de öğrencilerin yaşadığı '09.45' mağduriyeti ile ilgili sorulan Yılmaz, şunları söyledi:
"Vatandaşımızın gördüklerini biz de görüyoruz. ÖSYM Başkanı'mızı da aradım. ÖSYM Başkanı'mızın söylemiş olduğu şu; Sınava girerken sınav giriş kimlik belgesi veriyoruz. Bu sınav giriş belgesini kişiler internet üzerinden alıyor. İnternet üzerinde bu kimlik belgesi verilmeden önce mutlaka orada uyarı olduğunu, '15 dakika önce orada olmayı taahhüt ediyorum, orada mutlaka olacağım' diyerek tıklayacağı buton var. O butona bastıktan sonra kimlik kartı alınıyor. Dolayısıyla 'okudum, anladım, bastım, evet' diye, vatandaşları bilinçlendirme, ancak buna 'evet' derseniz size kimlik veriliyor. Böyle bir durum var. Hiçbir şey yokmuş da 'gelenler 15 dakika kala alınmadı, benim haberim yoktu' gibi bir yaklaşım doğru değildir. Böyle bir şey olmuş, kişiler hata yapmış, hataların da bedeli biraz ağır olmuş. Ne yapmak lazım, bir daha ki yıllarda mutlaka 15 dakika önce değil, yarım saat önce orada olmak lazım. Genel kural şu; 8'de gel, 'Gelemiyorum'. O halde '8'de gelemiyorsan 7'de gel' derler. Dolayısıyla biraz daha erken inşallah. Rahatsız edici bir görüntü var. Ancak bu görüntü gelecek yıllar için bu süreye çok daha uymayı zorunlu hale getirecektir."
'BÖYLE IRKÇILIKLAR DEVAM EDERSE AVRUPA'NIN ZEVALİ YAKINDIR'
Hollanda ve Almanya ile yaşanan gerginlikleri de değerlendiren Yılmaz, meselenin Avrupa'nın iç sorunu olduğunu Türkiye'nin de etkilendiğini belirtti. Avrupa'da ırkçılığın yükseldiğini söyleyen Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu ırkçılığı engellemek için, doğuran sebepleri ortadan kaldırmak için Avrupa'daki ülkelerin, Almanya olsun, Hollanda olsun, Belçika olsun, Fransa olsun. Çok gerekli tedbirleri alması lazım. Irkçılıkla yaklaşırsanız cumartesi günü Hollanda'da gördüğümüz olay oldu. Wilders iktidar olmasın diye bir gayret var. Ama bilin ki Wilders iktidardaydı. Dolayısıyla iktidarda aşırı ırkçılar olduğunda ne oluyor, uluslararası hukuk ihlal ediliyor. Bu ırkçılar iktidarda olduğunda ne oluyor, Hollanda'nın yıllardan beri geçmiş itibari varsa o itibarini yerlerde süründürüyor. Bu gidişatın Avrupa ülkelerine itibar kazandırdığı değerini artırdığı söylenemez. Bundan bize de düşen bir pay var. Cenabı Allah'a hamd olsun, Türkiye hiçbir zaman ırkçı, ayrımcı politika gütmemiştir. 80 milyonu kucaklamış. Türkiye'de şu an 3 milyon üzerinde göçmen, sığınmacı var. Böyle ırkçılıklar devam ederse Avrupa'nın zevali yakındır." (DHA)