Urla Balıklıova'da Danıştay kararı sonrasında başlayan yıkım gerginliği ile birlikte eleştirilerin odak noktası olan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar'dan flaş bir açıklama geldi. Uyar, "Kamuya ait olan, Balıklıova halkına ait olan bir alanı tekrar Balıklıova halkına emanet etmek istiyoruz" dedi. Balıklıova kriziyle ilgili flaş açıklama
Haberler / İzmir
21 Ocak 2016 Perşembe 10:04
PAYLAŞ
Akşam saatlerinde Ege TV'de yayınlanan Ana Haber Bülteni'ne canlı bağlanan ve suskunluğunu bozan Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, Balıklıova'da 74 kaçak yapının yıkımıyla ilgili krize dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"İKİ HAFTA ÖNCE ORADA KİMSE YOKTU" Konuyla ilgili yaptığı açıklamada kanunları uyguladığının ve yasalar çerçevesinde işlem yapıldığının altını çizen Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, "Belediye kanununa göre bir yerin kiralanabilmesinin tek şartı ihale açmaktır. Kanunlarla yönetilen Urla Belediyesi'nin burayı kiraya vermesi ve ruhsatlandırması mümkün değil. Biz belediyenin yapması gereken kanuni uygulamalara başladık. Encümen kararı ile idari yaptırımlara 2014'te başladık. Orada sadece 8 kişi Urla'da ikamet etmektedir. Yaz aylarında CHP İl Başkanlığı'nda gerçekleşen eylem sonrasında bu sayı 42'ye çıkmıştır. Burası ikinci ikametgah olarak kullanılan bir yer. İdari yaptırımlara karşı sırayla davalar açılmaya başlanmıştır. Sonrasında tekrar bir encümen kararı alındı. Dava açmak son derece doğal hakkınızdır. Ancak bunu durdurmanın tek şartı yargıdan çıkacak durdurma kararıdır. Aksi takdirde belediyeler yönetilemez. İki hafta önce tüm meclis üyelerimizle birlikte Balıklıova sakinleri ile oraya kahvaltı yapmaya gittik. Orada kimse yoktu" dedi.
"OLANLARI GÖRÜNCE AĞLADIM" Uyar ayrıca, Bütünşehir Yasası ile birlikte köy muhtarlığından Urla Belediyesi'ne devredilen 164 parsel sayılı taşınmazdaki 74 yapının geçmişte İzmir Valiliği dahil olmak üzere çeşitli seferler kaçak olduğu gerekçesi ile mühürlendiğini hatırlattı. Alanda yıkım yapılmadığını da belirten Sibel Uyar, "Kamp alanı olarak kullanılan taşınmazda yapı sayısı 8 iken 74'e çıkıyor. Orası Balıklıova Köyü'nün malıdır. Belediye malları devlet malıdır. Kaymakamlık da bu işin içerisine girmiştir. Kanun gereği bu yapılar gecekondu statüsündedir. Ben bir yıkım yapmıyorum. Sadece kanunu uyguluyorum. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana köylünün malı köylüde kalsın diyoruz. Burada yapılmak istenen budur. Yanlış bir uygulama yapsaydık, mülki idare amirimiz tüm birimleriyle burada olabilir miydi'" diye konuştu.
"EVSİZ KALANA ALTI AY BİZ BAKARIZ" Yaşananlar sonrasında kendisinin de üzüldüğünü aktaran Başkan Uyar mağdur olacak yoksul vatandaşlara flaş bir öneri sundu ve yardım eli uzatarak, "Orada olanları görünce ağladım. Karda kışta kimsenin evini yıkmak gibi bir niyetim yok. Ben öyle bir insan değilim. Sadece işimi yapıyorum. Ben belediye kanunlarını uygulamaya çalışıyorum. Orası ikinci ikametgah olan bir yerdir. Yoksul insan var ise, kanun kapsamında Kaymakamlık ve Urla Belediyesi olarak biz onların altı aylık tüm giderlerini karşılamak için buradayız. Ben kimsenin evini yok etmeye çalışmıyorum. Urla'nın malını, halkın malını tekrar halka açmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.
TARTIŞMALARA NOKTA KOYDU, BALIKLIOVA İÇİN PROJESİNİ AKTARDI Balıklıova'da rant sağlandığı ile ilgili eleştirilere de yaptığı açıklama ile nokta koyan Uyar, boşaltılacak alanın İzmir'e hizmet edecek bir proje ile yeniden ele alınacağını belirtti ve şu detayları aktardı: "Burada asla ve asla birine yandaşlık yapmak, birilerine çıkar sağlamak söz konusu değildir. Ben Urla'dayım, Urlalıyım, kaçacak yerim yok. İstenildiği zaman herkes bunun hesabını bana sorar. Burada bir köy tiyatrosu var. Biz orada bir amfi tiyatro planlıyoruz. Orada üretici, balıkçı insanımız çok. Yazları gece pazarı olacak kullanacağımız üretici pazarı yapacağız. Meydanı yok, tüm etkinliklerin yapılabileceği mini bir meydan yapacağız. Spor sahası, çocuk parkı, süs havuzları yapacağız. Balıklıova'ya, Urla'ya İzmir'e hafta sonları için bir yaşam alanı yaratacağız. Bunun haricinde hiçbir başka düşüncemiz olamaz. Biz sadece 74 kişinin değil, tüm İzmir'in kullanabileceği bir alan yaratmak istiyoruz. Bizim yapmaya çalıştığımız budur. Biz bir yıkım değil, sadece ve sadece kanunun bize emrettiğini yapıyoruz. Kanunla yönetiliyoruz. Eğer yaptığımız idari bir hata varsa, yargıya başvurabilirsiniz. Danıştay'dan son karar geldi. Benim amacım kimsenin evini elinden almak değil. Orada sağlıksız yapılar var, bir yangın çıksa bunun hesabını vermemem. Herkes orada yaşamak ister. Orada yaşamışlar, beli çok da haklılar ama, bu hukuksuzluk üzerine yasalarla yönetilen Urla Belediyesi'nin yapacak bir şeyi yok. Bu karda kışta böyle bir şey olması mümkün değil."
KANUNLARI UYUGULUYORUZ Urla belediyesine ait 194 parsel taşınmazda yer alan ve kıyıyı işgal eden kaçak yapıların tahliye ve yıkım işlemlerine başlandığı duyuruldu. Sözkonusu yapıların Kıyı Kanunu'na aykırı ve ruhsatsız olduğu, sahiplerinin açtıkları ve reddedilen davanın Danıştay tarafından da onandığı iddia eden Urlu Belediye Başkanı Sibel Uyar, yazlıkçıların yaptıkları eylem sonucunda çok üzüldüğünü dile getirdi. Uyar şu bilgileri verdi,
“Burası Köy tüzel kişiliğine ait bir parsel. 8 tane baraka ile başlayan ve 1998 yılında valilikçe alınmış yıkım kararları olan ve 13 bin metrekarelik tek bir taşınmazdan bahsediyoruz. Muhtarlık zamanında muhtar tarafından kamp yeri olarak kiraya verilen bir yer burası. Ben Başkan olarak Urla'nın malını, köylünün malını köylüye verme niyetindeyim. Bu taşınmazı kamuya açmak istiyoruz. Bizim hiç kimsenin ama hiç kimsenin evini yıkmak gibi bir niyetimiz yok. Bizim niyetimiz, 111 kilometrelik sahil şeridi olan kıyılarımızı tüm İzmirlilere, tüm Urlalılara ve tüm Balıklıovalılara açmaktır. Köylerden gelen mallar köylerin kullanımına açılmıştır. Burada söz konusu olan yer yazlık bir yerdir. İkinci ikametgâhtır. Yine de yaz kış orada yaşayan ve başka gidecek bir evi olmayan bir aile varsa biz onlara sahip çıkacağız. 6 ay süre boyunca tüm masraflarını Kaymakamlık ve vakıf ile birlikte biz karşılayacağız. Ben de bir anneyim. Ben yıkım yapmıyorum. Ben kanunları uyguluyorum. Bütün bunları geçtim, belediye olarak şahsi ya da kişisel uygulama yapsam dahi biz bütün bunları Mülki İdare Amiri'ne göndeririz. Mülki İdare Amirimiz bize tahliyesini yapar. Biz ondan sonra işlem yaparız. Düşünebiliyor musunuz, devletin kaymakamı yanlış bir işlem olsa bu işlemi gerçekleştirebilir m? Şuan için biz kararımızın arkasındayız. Kamuya ait olan, Balıklıova halkına ait olan bir alanı tekrar Balıklıova halkına emanet etmek istiyoruz."
POLİTİKA
Sayfa başına git
