EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına konuk oldu.
ÇALIŞMALARI HIZLANDIRDIK
İzmir Körfezi'ne ilişkin açıklamalarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay, "Körfez bizim için her zaman çok önemliydi. Ben adaylığım döneminde de başkanlığımın ilk ayında da körfez ile ilgili yoğun çalışmalar yapacağımızı söyledmiştim. Yazın bugüne kadar görmediğimiz bir olayı yaşadık. Ağustos'un sonuna doğru öcne renk değişikliği oldu, sonrasında bir koku ortaya çıktı. Toplu balık ölümleri yaşandı. Böyle bir kriz yaşandı. Hepimiz şok olduk. Nedenlerini anlamaya çalıştık. Doğrudan kirliliğe atfedildi ama bu bir biyolojik olay. Dünyanın pek çok denizin olduğunu öğrendik. Buna alg patlaması deniyor. Küük mikroorganizmalar bir anda patlama tarzında çoğalıyorlar. Bunların farklı renkte olanları, farklı cinsleri var. Sudaki oksijeni tüketiyorlar, bir kokuya neden oluyorlar. Oksijen tükendiği için balıkların ölümü de gerçekleşiyor. Kirlilik bir faktör ama sebep sadece o değil. SUyun çok ısınması ve orman yangınları bunu tetikliyor. Olay bizim için çok üzüntü vericiydi. Körfez bizim için İzmir'i İzmir yapan yapı. O nedenle bizim için planladığımız ve yapmayı istediğimiz çalışmaları hızlandırdık. Bunların bir kısmı şehrin atık su tesisi ile ilgili kapasite artışı. Bir kısmı şehrin kanal altyapısını değiştirdiğimiz, kirli su ile yağmur suyu ayrıştırmdığımız çalışmalar. Bir de dip taraması var. Uzun yıllardan beri derelerden gelen çamurların birikmesi duyu durgunlaştırıyor yani sığ hale geliyor. Normalde körfezin derinliği 19-20 metredir. Şu anda çoğu yerde 3-4 metre durumda. Böyle olunca su akıntısı olmuyor. AKıntı olmayınca da körfez kendini temizleyemiyor. Kirletmemek esas ama kensisi temizlemesi, sirkülasyon da şart" dedi.
ÇİN'DEN AMERİKA'DAN GELDİLER KENDİ ŞEHRİMİZİN HOCALARINI GETİRTEMEDİK!
Geçtiğimiz günlerde körfez için düzenlenen çalıştaya bazı akademisyenlerin engellendiğini dile getiren Tugay, "200'den fazla bilim insanı ve uzmanın katıldığı bir çalıştay yaptık. Çok güzel bir çalıştay oldu. Bize net bir yol haritası çıkardı. Çağırdığımız hocalarımızdan bir kısmı Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi'nden davet ettik hocalarımızı. Hocalarımız çok olumlu karşılık verdiler. Çalıştaya 2 gün kala organizasyonu yapan hocamızı arayarak 'rektörlük bu çalışmaya katılmamız istenmiyor, özür dileriz gelemeyeceğiz' demişler. Çin'den, Amerika'dan insanların gelmesini sağladık ama şehrimizdeki hocaların gelmesini sağlayamadık" ifadelerine yer verdi.
İZMİR'İ SEVMEMELERİNİN NEDENİ SÜREKLİ KAYBETMEMELERİ!
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murrat Kurum ike yapılan toplantının içeriğini anlatan Başkan Cemil Tugay, "O gün bizim görüşmemiz sadece Körfez üzerineydi. Ben bu sebeple randevu istemiştim. Ben Sağlıklı Kentler Birliği Başkanıyım. Avrupa'da kurul toplantısı vardı. Bu toplantının 2 ay öncesinden tarihi belirlenmişti. O toplantının olduğu gün Bakan İzmir'e geldi ve körfez ile ilgili toplantı yaptı. Ben katılamadım. Onlar ise, 'Biz buradayız belediye başkanı Avrupa'da turistik gezide' dediler. Halbuki ben Türkiye'yi temsil eden Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı olarak Dünya Sağlık Örgütünün politik kurul toplantısıyım. Geçen ay COP 29 toplantısına davet edildim. O toplantı önemli bir toplantı olduğu için gittim. Bakanla görüşemediğimiz için üzüldüm. Bu konuyu görüşmek için randevu aldım. AK Parti İl Başkanı da yardımcı oldu, beraber gittik ve konuştuk. 2016-2017 yıllarında körfezin temizlenmesi ile iligli sirkülasyon ve inovasyon kanalı diye 2 kanalın yapımı ve kanalın yapımı için dipten temizlik ile ilgişi kararlar verilmiş. Bunları yapmamız gerektiğini konuştuk. Mevzuatta Körfez'in dip temizliği ile ilgili sorumluluk bakanlıkta. Onun dışında sanayi tesislerinin denetimi, limanların denetimi, tershanenin denetimi belediye yetkisi dışında. Bunların hesaba katarak açlışma yapılması gerektiğini söylediğim zaman Bakan Bey'i tereddütlü gördüm. Öyle bir durumda da biz gerekeni yapabiliriz dedim. Bu problem siyasileştirilip hükümetin CHP'li belediyelere karşı malzeme olarak orada dursun istiyorlar. İzmir'i sevmemelerinin nedeni sürekli kaybetmeleri" ifadelerini kullandı.
BUNLAR BAKANLIĞIN GÖREVLERİ, BÜYÜKŞEHİR'İN DEĞİL!
Çevre, Şehircilik Bakanlığının kurduğu bilim kurulunun toplantısına ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, "Belediye altyapısını yapsın, arıtma tesisini yapsın biz de denetleyelim diye bir sonuç çıktı. Belediye zaten ne yapacağını biliyor. Bakanlıktan istediğimiz şey belediyenin işini yapması değil. Belediye üzerine düşüni yapacak. Bu sene İzmir tarihinde ayrılmış en büyük bütçeyi ayırdık. Bu sene kendi kaynağımızdan 9 milyar ayırdık. İzmir tarihindeki en yoğun altyapı çalışmasını yapacağız. Bakanlıktan istediğimiz kendi sorumluluğunda olan işleri yapması. Navigasyon kanalı bakanlığın yapması gereken kanal. Sanayi tesislerinin kontrolünü yapmıyorlar. Limana gelen yük gemilerinin atıklarının kontrolünü yapmaları gerekiyor, yapmıyorlar. Biz bunları yapmalarını istiyoruz. Bunlar Bakanlığın görevleri, Büyükşehir'in değil. Biz kendi yapacağımız işleri ilk günden beri söylüyorum. Ancak sadece bunlarla Körfezin temizlenmesi sağlanmıyor. Bakanlığın sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor, bunu yapmıyorlar. Çok tuhaf bir durum yaratıyorlar. Siz kirlettiniz siz temizleyin' diyorlar. 'Siz derken kimi kastediyorlar? Oluşan bu kirlilik, birikim 70-80 yılın konusu. Sadece CHP'li belediyelerin döneminde oluşan bir konu da değil. İzmir tarihi boyunca oluşan bir durumdan bahsediyoruz. Son 25 yılı taradık. Dere ağızlarındaki sınırlı dip temizliği çalışması dışında bir tarama çalışması yok. İlk defa biz bu sene yapmak için ihaleye çıktık. İzin verirlerse tabi, buna da bakanlık izni lazım. Vermezlerse tabi söyleyeceğiz ve İzmirlileri bilgilendireceğiz" ifadelerine yer verdi.
BAKANLIK 14 AYDIR İMZA ATMADI!
Kurum'un kirli su şişesini hatırlatan Başkan Tugay, "İzmir'i seven bir insan olsanız kirli suyu alıp mecliste bütçe görüşmelerinde, 'işte İzmir'in Körfezi' diye ilan eder misiniz. Temizlemek için bir şeyler yapın ondan sonra yapın. 14 aydır 4. faz için imza bekliyoruz. Mazeret olarak 'proje hazır değil' diyorlar. Projesi hazır, yapımı bitmek üzere. Biz kendi kaynaklarımızla yapımını bitiriyoruz. Söz verildiği halde, ön onay alındığı halde imzalayıp vermediler. Bizim bulduğumuz dış kredi var ama buna da onay vermediler. Bu şekilde İzmir'de belediyelerin başarısız olduğunu ispatlamaka çalışıyorlar. Belediyeler devlet kurumu. Devlet kaynaklarını vergilerle alıyor. Bizim de patronumuz millettir, devletin de patronu millettir. Siz belediyeler başarısız olsun diye engel koyarsanız millete hizmet gitmez" dedi.
POLİTİKA
Sayfa başına git
