İZMİR - Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, Aliağa Şakran Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’nde bulunan Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde mahkumların işkence ve onur kırıcı muamele ile karşı karşıya olduklarını öne sürmüştü. Dernek adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Üyesi avukat Nergis Tuba Aslan, ÇHD İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu’nun gelen duyumlar üzerine yaptığı görüşmeler sonucunda, cezaevinde vahim bir tabloyla karşılaştıklarını, dışarıya uzun süredir seslerini duyuramayan, sorunlarını aktaramayan çocukların zor durumda olduklarını, işkence ve onur kırıcı muamele gördükleri, tecritte tutuldukları, hekime erişim ve tedavi, başvuru, şikayet ve sosyal etkinliklerden faydalanma haklarının engellendiğini belirtmişti. BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de dün yaptığı basın toplantısında bu iddalara tecavüzü de eklemişti.
283 KAMERA VAR
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı bugün iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, iddialarda adı geçen çocuklar İ.A. ve S.B.'nin 28.12.2012 tarihinde Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan 01.01.2013 tarihinde Şakran'a sevk edildiği, sanıkların yağma suçundan 16 yıl 8'er ay hapis cezasıyla hükümlü oldukları bilgisi verildi. 'Çocukların hortumla dövüldükleri' iddiasına ilişkin yapılan incelemede hükümlülerin bugüne kadar idareye herhangi bir başvurularının olmadığı belirtilen açıklamada, kurumun 283 kamerayla gözetlendiği, herhangi bir çocuğun belirtildiği şekilde şiddete maruz kalmasının mümkün olmadığı, bu türden bir davranış tespit edildiğinden derhal yasal gereğin yerine getirildiği kaydedildi.
DİSİPLİN CEZASI ALMIŞLAR
“Tecrit odalarında aylarca tutuldukları” iddiasıyla yapılan incelemede ise, tutuklu İ.A.'nın 20 kez, S.B.'nin de 11 kez çoğunluğu disiplinsiz hareketlerle müşahadeye alındığı, kısa bir süre tutulduktan sonra ünitelere verildikleri, disiplinsiz davranışlardan ötürü İ.A.'nın 28 kez, S.B.'nin 10 kez disiplin cezası aldığı ifade edildi.
HASTANEYE SEVK EDİLDİLER
Açıklamada, 'hekime erişim ve tedavi haklarının engellendiği' iddialarının da gerçeği yansıtmadığı, S.B.'nin 6 kez dış hastane olmak üzere toplam 25 kez, İ.A.'nın 4'ü dış hastane, 17 kez muayene edildiği, göz hastalığı bulunan İ.A.'nın devlet ve üniversite hastanelerine sevk edilip tedavisinin devam ettiği, dolayısıyla sağlık hakkının engellendiği iddiasının gerçek olmadığı belirtildi.
“Başvuru ve şikayet hakkının engellendiği” iddiasının da gerçek dışı olduğu, hükümlülerin tüm dilekçelerinin bir deftere kaydedildiği, adı geçen hükümlülerin bugüne kadar bir şikayette bulunmadıkları bildirildi.
İNTİHARA TEŞEBBÜS İDDİASI
S.B'nin cezaevinde yaşadığı işkenceler nedeniyle bir ay önce çamaşır deterjanı içerek intihara teşebbüs ettiği, sevk edildiği hastanede 4 gün kaldıktan sonra cezaevine getirildiği iddiasına ilişkin olarak ise açıklamada “İddiayla ilgili yapılan incelemede, adı geçen tutuklunun 29.04.2013 tarihinde deterjan içtiğinin tespit edildiği, önce ilçe hastanesine, ardından üniversite hastanesine sevk edildiği, tedavisi tamamlandıktan sonra 02.05.2013 günü tekrar kuruma getirildiği, ifadesinde psikolojisinin bozulması nedeniyle canının sıkıldığını, bu nedenle kantinden aldığı deterjanı suyla karıştırıp içtiğini, yaptığı eylemlerden dolayı utandığını beyan ettiği ve psiko-sosyal servise yönlendirildiği” ifade edildi.
KOL BÜKME İDDİASINA SORUŞTURMA
S.B.'nin hastane çıkışı asker tarafından dövüldüğü iddiasına dair de, S.B.'nin 21.05.2013 günü askerin kolunu büktüğü yönünde şikayette bulunması üzerine, adli muayene raporu aldırıldığı ve durumla ilgili işlem başlatıldığı, aynı gün tutanak tanzim edildiği ve evrakların tamamlanmasının ardından savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı açıklandı.
AKTAVİTEYE ENGEL YOK
“Alınan cezalar nedeniyle spor, sinema ve diğer sosyal aktivitelerden yararlanamayan çocukların bu mağduriyetini de anlattıkları” iddialarının da gerçeği yansıtmadığı, kanun gereği 'bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma' cezası alanların dışındaki tüm hükümlü ve tutukluların sosyal ve kültürel faaliyetlere çıkarıldıkları, kurumda günlük 170 çocuğun ortalama 300 kez sosyal ve kültürel faaliyetlere katıldıkları, İ.A. ve S.B.'nin halen bilgisayar kursuna devam ettikleri, S.B.'nin son 20 gündür disiplinsiz davranışları nedeniyle bu kursunu aksattığı bildirildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Sonuç olarak Ceza İnfaz Kurumumuz, yasayla ihtilafa düşmüş çocukların çağdaş infaz normlarına göre rehabilite edilmeleri, bedensel ve zihinsel sağlıklarını sürdürmeleri, yapıcı, üretken ve sorumluluk sahibi bireyler olarak topluma kazandırılmaları, gelişmelerine ve geleceklerine katkı sağlayacak bilgi, beceri, tutum ve davranışları edinmeleri amacıyla son derece yoğun çalışmaların yürütüldüğü bir kurumdur. Basına intikal eden, kurumumuzla ilgili iddiaların tamamı asılsız olup, konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır.”(DHA)