Beko belediye personelini uyardı:"Bu oyunlara..."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in geçtiğimiz günlerde taşeron işçilerle ilgili yaptığı açıklamada dile getirdiği "Bu meseleyi kökten çözüyoruz. Bundan sonra iki işçi bir iş yerinde farklı statüde çalışmayacak" sözleri ve hizmet alım ihalelerinde asgari sürenin üç ile beş yıla çıkartılacağı yönündeki konuşması sonrasında İzmir'de başta belediyelerde çalışan sözleşmeli personel olmak üzere birçok kamu kurumunda istihdam edilen çalışanda heyecanlı bir bekleyiş başladı. Bakan Çelik'in açıklamalarını DİSK Genel Başkanı Kani Beko,seçim manevrası olarak yorumladı.

Haberler / İzmir

7 Mart 2014 Cuma 11:35

PAYLAŞ

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz yıl ve önceki yıllarda özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştirdiği hizmet alım ihalelerinde yaşanan krizlerle gündem gelen hizmet alımlarına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'ten gelen açıklamalar İzmir'de de geniş yankı uyandırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ESHOT, İZELMAN ve İZENERJİ gibi şirketlerde çalışan sözleşmeli personelin işsiz kalma tehlikesi yaşadığı ve TBMM'ye kadar uzanan hizmet alım ihaleleri ve norm kadro düzenlemesi ile ilgili tartışmalar Bakan Çelik'in konuya dair açıklamaları sonrasında yeniden gündeme oturdu. Çelik'in kamu kurumları ve belediyelerde çalışan sözleşmeli personel için hizmet alım ihalelerindeki süreyi bir yıldan 3-5 yıla çıkartılacağına dair açıklamalarını yorumlayan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, İzmir'deki on binlerce emekçiye seslenerek, "Oyuna gelmeyin. Bunlar seçim manevrası" diye mesaj verdi.

"BEKO KRİZE EL ATTI HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

"TAŞERONU YARATAN DA AKP HÜKÜMETİ..."
Çelik'in "Taşeronu kaldıracağız" sözlerine sert yanıt veren DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Üçlü danışma kurulunda taşeron sistemi ile ilgili düşüncülerimizi net şekilde ortaya koymuştuk. Türkiye’de Kamu Yönetimi Temel Kanunu çıkartıldığından beri tüm kamu kurumlarındaki personel alımları ihaleye açıldı. Belediyelerde ve kamu kurumlarında çalışan on binlerce taşeron arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımızın açmış oldukları muvazaa davaları var ve büyük kısmı da davaları kazandı. Biz Bakan Bey’den bu davaların sonucunda uymasını istedik. Ortada yasaya göre hileli bir durum söz konusu. Belediyede çalışan taşeron işçisi belediyenin işini yapıyorsa, bu taşeron işçisi, çalışmış olduğu belediyenin işçisidir. Devletin hangi işletmesinde, kurumunda olursa olsun, bu işçi arkadaşlarımız kesinlikle o devlet kurumunun işçisidir. Kararlar böyle” dedi.

“BIRAKIN BU YALAN DOLANLARI...”
“Tam seçim dönemi, bıraksınlar bu yalanları, dolanları” diyerek sözlerini sürdüren DİSK Genel Başkanı Beko, “Asgari ücretle çalışan taşeron işçinsin oyunu alabilmek için yapılan siyasi bir manevra. Bunu bıraksınlar, sadece taşeron işçilerin açtığı ve kazandığı mahkeme kararını uygulasınlar, bu bizim için yeterli. Eğer AKP hükümeti, taşeron işçisine bir iyilik yapmak istiyorsa, çıkardıkları norm kadro yasasını kaldırsın. Bu yasa kaldırılmadıktan sonra devlette ve belediyelerde çalışan işçilerin kamu personeli olmasının imkanı yok. Kimse kimseyi kandırmasın. Burada yapılacak olan düzenleme, ihalelerin üç yıla uzatılması ve taşeron işçilerin kıdem tazminatı alabilmesidir. Aslına bakacak olursanız, bunlar zaten yasada var. bir gün bile çalışan arkadaşımız zaten kıdem tazminatını hak ediyor. Burada yapılmak istenen şey, muvazaa denilen şeyi ortadan kaldırarak, taşeron arkadaşlarımızın üst işvereni de devre dışı bırakarak, taşeron firmalar ile baş başa bırakmaktır. Belediyede çalışan arkadaşlarımızın bağlı bulundukları bir firma yani, alt işveren ve üst işveren olan belediyeler var. Bu devlette de böyle. Belediyeleri ve devleti üst işveren olmaktan kurtarıyorlar. Yasal düzenleme sonrasında taşeron işçileri taşeronlar ile baş başa bırakmak istiyorlar, bu kadar basit. Buradaki amaç sadece seçim öncesi 2,5 milyon taşeron işçiden oy almak ve 5,5 milyon asgari ücretli arkadaşımızdan da oy talep etmekten başka bir şey değildir” şeklinde konuştu.

“NORM KADRO YASASINI KALDIRSINLAR”
Sözlerinin devamında İzmir’de özellikle belediyeye bağlı firmalarda çalışan sözleşmeli personele seslenen ve AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Binali Yıldırım’a da sert mesajlar veren Kani Beko şunları dile getirdi; “Sayın Bakan İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. İşçi arkadaşlarımızın işsizlik fonundan alıp kullanmış olduğu 15 milyar TL bir para var. Kurdele keserek açılışını yaptıkları o yollarda işten atılan arkadaşlarımıza verilmesi gereken paralar var. Oysa ki, bunları hükümetin devlet bütçesinden yapması gerekir. Ben belediye başkan adayına bir mesaj vermek istiyorum. Eğer kendisi bakanlığı döneminde kendisine bağlı müdürlükle ve iş yerlerinde norm kadro yasasını kaldırmış olsaydılar, bugüne kadar devlet çalışan tüm taşeron işçiler kadrolu işçi olacaktı. İçişleri bakanı norm kadro yasasını kaldırmış olsa, belediyelere alması gereken kadroyu vermiş olsa, belediye işçilerinin tamamı da belediyenin kadrolu personeli olacaktı. Bu kadar basit. Geçmişte bu böyle idi. Bugün devlet işletmelerinde ve belediyelerde taşeron işçileri, asgari ücretle ve iş güvencesiz çalışıyorsa, bunun tek nedeni AKP hükümetidir. 4857 sayılı yasayı çıkartan AKP hükümetidir. Eğer gerçekten bizim işçi arkadaşlarımızı düşünüyorlarsa yapacakları tek bir şey var. Norm kadro yasası kaldırılmadıktan sonra, devlet işletmeleri, devlet kurumları ve belediyelerdeki işçilerin kadrolu personel olmasının mümkünü yok. Bizim kavgamız bu. Bizim yıllardan beri taşeron sistemi yıkacağız, taşeron cumhuriyetine geçit vermeyeceğiz sloganı ile yollarda verdiğimiz mücadelenin aslı da bu. Norm kadro yasa kalkacak, taşeron işçileri de kadrolu çalışan olacak.”