Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Afrika ile ilişkilerde dördüncü döneme girildiğini kaydederek, artık ‘Afrika’ya Açılım Politikası’nın yerini ‘Afrika Ortaklık Politikası’ aldığını söyledi. Bu sürecin 2013 yılı itibarıyla başladığını belirten Bozdağ, “2013-2018 dönemini kapsayacak olan Ortaklık Politikamızın genel çerçevesini belirleyecek kararlar bu yılın ikinci yarısında tertiplenecek II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde alınacaktır.” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Hacettepe Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen ‘Afrika Günleri’ konulu programa katıldı. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, 2013 yılının Afrika Birliği’nin 50 yıllık müktesebatının gözden geçirilmesine ve gelecekteki faaliyetleri için sağlam bir zeminden hareketle yeni bir ufkun oluşturulmasına imkan tanıyacağını ifade etti.
"AFRİKA KITASI 21. YÜZYILDA ULUSLARARASI GELİŞMELERİ DAHA FAZLA ETKİLEYECEK"
Afrika kıtasının 21. yüzyılda küresel sahnede her geçen gün gelişen yeni bir aktör olarak değerlendirildiğini belirten Bozdağ, “Zengin doğal ve insan kaynaklarına sahip Afrika kıtasının, 21. yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararası sistem içerisinde daha etkin rol oynayabileceği, uluslararası arenadaki gelişmeleri daha fazla etkileme gücüne sahip olabileceği öngörülmektedir. Son on yıl içinde dünyanın en hızlı büyüyen on ekonomisinden yedisi bu kıtadadır. Dünya Bankası verilerine göre, son beş yıldır kıta genelinde petrol gelirlerine dayalı olmayan yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 5,4’dür. Ekonomik alandaki gelişmeye paralel olarak demokrasi alanında da ilerlemeler kaydedilmektedir. 1989 yılında kıtada sadece üç ülkede demokrasi varken, bir nesil sonra günümüzde bu sayı Afrika ülkelerinin yaklaşık üçte birine ulaşmıştır. Afrika ülkelerinin buluştuğu ortak platform olan Afrika Birliği Örgütü, kıtada karşılaşılan her soruna 'Afrika sorunlarına Afrika çözümleri' ilkesi uyarınca çözümler bulmaya ve politikalar üretmeye çalışmaktadır.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM
Türkiye’nin tarihe dayalı bazı bağları bulunan Afrika kıtası ile ilişkilerini yeniden geliştirmeye başlamasının yakın geçmişe dayandığını vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna rağmen, Afrika ülkeleriyle son yıllarda gelişen ilişkilerimiz Türk dış politikası için bir başarı öyküsüdür. 1998 yılında başlayan Afrika’ya Açılım Politikası süreci bugün başarıyla tamamlanmış ve ticaret hacminden siyasi diyalog mekanizmalarına, eğitim faaliyetlerinden ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda hızlı ilerleme sağlanmıştır. Böylece, Osmanlı’dan günümüze kadar bir Afro-Avrasya (Avrupa-Asya-Afrika) ülkesi olan Türkiye, 21. yüzyılın gerçekleriyle uyum içerisinde Afrika politikasında yeni bir döneme girmiştir.”
"TÜRKİYE, 2008'DEN BU YANA AFRİKA'NIN SESİ OLDU"
2008 yılı Ocak ayında tertiplenen Afrika Birliği Zirvesi’nde Türkiye’nin kıtanın stratejik ortağı olarak ilan edildiğini ve ilişkilerin ivme kazandığını dile getiren Bozdağ, bu çerçevede, 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği yapan Türkiye’nin, uluslararası platformlarda her vesileyle seçimlerde kendisine desteğini esirgemeyen Afrika’nın sesi olarak hareket ettiğini söyledi.
"KITADAKİ BÜYÜKELÇİLİK SAYIMIZ 34'E YÜKSELDİ AMA KARŞILIKSIZ KALMASIN"
Kıtada açılan büyükelçiliklerin Afrika halklarının ve yönetimlerinin Türkiye ile yakın bağlar tesis etmelerine gayret ettiğine işaret eden Bozdağ, “Bu doğrultuda, Afrika politikamızın uygulanmasında önemli rol üstlenen yeni büyükelçiliklerimizin faaliyete geçirilmesi çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Mayıs 2009’da 7’si Sahra'nın güneyinde olmak üzere kıtada toplam 12 büyükelçiliğimiz bulunmaktaydı. Bugüne kadar gelinen süreçte, 2009 yılında Tanzanya ve Fildişi Sahili’nde açılan büyükelçiliklerimizle bu sayı 14’e, 2010 yılında Kamerun, Gana, Mali, Uganda, Angola ve Madagaskar’da açılan büyükelçiliklerimizle 20’ye, 2011 yılında Zambiya, Mozambik, Moritanya, Zimbabve, Güney Sudan, Somali ve Gambiya’da açılan büyükelçiliklerimizle 27’ye ve 2012 yılında ise Nijer, Namibya, Burkina Faso ve Gabon’da açılan büyükelçiliklerimizle 31’e yükselmiştir. 2013 yılının ilk iki ayında açılan Çad, Gine ve Cibuti’deki büyükelçiliklerimizle toplam sayı 34’e çıkmıştır. 2013 yılı ve takip eden dönemde mümkün olduğu kadar fazla sayıda kardeş Afrika ülkesinde büyükelçilik açmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, Afrika’ya açılım politikamızla sağlanan ivmenin önemli bir göstergesi ise bu adımlarımızın karşılıksız kalmamasıdır. Afrika’ya açılım politikamızda dönüm yılı olan 2008 başında 5’i Sahranın güneyinde olmak üzere 10 kıta ülkesinin Ankara’da büyükelçiliği mevcutken, bu sayı 2013 yılında 25’e yükselmiş ve diğer bazı kardeş Afrika ülkelerinin büyükelçiliklerini önümüzdeki dönemde açmalarıyla bu sayının daha da yükselmesi beklenmektedir.” sözlerini dile getirdi.
2023'TE 100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ
Afrika ülkeleriyle ekonomik ilişkilerin ve ticaret hacminin de son yıllarda önemli gelişme gösterdiğine değinen Bozdağ, ticaret hacminin tüm Afrika ülkeleriyle 2005’de 9 milyar ABD Doları iken, 2012 yılında 23 milyar ABD Doları seviyesine çıktığını, hedefin ise Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılında 100 milyar dolara ulaşmak olduğunu ifade etti. Bozdağ, yine Türkiye’nin Afrika ülkelerinde yürütmekte olduğu projelerden, inşaat ve ulaşım çalışmalarından bahsetti.
"100'ÜN ÜZERİNDE TÜRK OKULU AFRİKALI ÇOCUKLARA EĞİTİM VERİYOR"
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Kızılay, Sağlık Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere kıtanın hemen her noktasında Afrikalı kardeşleri ile dayanışma içerisinde faaliyetlerin sürdürüldüğünü aktaran Bozdağ, "Siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra Afrika’da 34 ülkede, 100’ün üzerinde Türk okulunun Afrikalı çocuklara eğitim vermektedir. 1991-2011 döneminde Afrika ülkelerine, askeri eğitim ve kurslar hariç, toplam 3254 burs kontenjanı açılmıştır. Bu burslardan 864’ü kullanılmıştır. 2012-2013 eğitim dönemi için SAGA ülkelerinden özel burslar hariç 561 öğrenci için burs tahsis edilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Afrika ile ilişkilerde dördüncü döneme girildiğini kaydederek, artık ‘Afrika’ya Açılım Politikası’nın yerini ‘Afrika Ortaklık Politikası’ olarak adlandırıldığını ve 2013 yılı itibarıyla başlayan ilişki sürecini içerdiğini anlattı. Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı: “2013-2018 dönemini kapsayacak olan Ortaklık Politikamızın genel çerçevesini belirleyecek olan kararlar bu yılın ikinci yarısında tertiplenecek II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde alınacaktır. Söz konusu zirvenin tarihi ve yerine ilişkin karar 26-27 Mayıs 2013 tarihlerinde yapılacak Afrika Birliği Zirvesi’nde alınacaktır. Bildiğiniz gibi, ülkemiz istisnai olarak II. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’ne ev sahipliği yapmak isteğini Afrika Birliği Komisyonu’na iletmiştir.”
POLİTİKA
Sayfa başına git
