CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, CHP'de aday belirleme süreci, aday belirleme sürecinde gelen eleştirilere ilişkin değerlendirmeler yaparak, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik önemli mesajlar verdi. Sürecin yoğun olduğunu kaydeden Yücel, "Bizim yorulmak gibi bir hakkımız yok, bu süreç seçimler sonuçlanana kadar devam edecek, sonrasında bir dinlenme süreci olabilir ama yorulmayı unuttuk uzun süredir" dedi.
"BU BİR DEĞİŞİM DEĞİL DEVRİMDİR"
Belediye Başkanlarının büyük ölçüde değişmesine ilişkin soruları yanıtlayan Yücel, bunun bir devrim olduğunu vurgulayarak, "Değişim iddiasıyla yola çıkan bir ekibin böyle bir süreçte yerel seçim arifesinde büyük bir değişime ön ayak olması olağan, bu beklenen bir şey. Bu değişimi sadece belediye başkan adaylarının değişimi olarak düşünülemez. Bu değişim; kadroların değişiminden, belediye başkanları değişiminden çok daha büyük bir anlam içeriyor. Kurultay değişimin bir ayağıydı, belediye başkanlarının değişmesi değişimin başka bir ayağı. Ben buna bir devrim diyorum. Türkiye siyasi iklimde siyasi partinin genel başkanının demokratik yollarla değişmesi, kadroların büyük ölçüde değişim başarması devrimdir. Devrimler süreçlerdir, sadece kişinin ya da kadroların değişmesi değildir. devrimler uzun sürer ve sancılı süreçler de barındıran büyük değişimlerdir. Biz bu değişimi Türkiye'ye yayamazsak bizim CHP kurultayında başlattığımız değişimin önemli bir ayağı eksik kalır. Üzerimize aldığımız misyonu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
"ESKİSİNDEN DAHA ÇOK KRİTER UYGULANDI"
Yücel'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Adaylar belirlenirken geçmiş yıllardakinden daha fazla kriterler uygulandı. 2019'da il başkanı olarak bu mekanizmanın içindeydim. O dönemde de beklenenden daha fazla değişiklik yaşandı. Bu dönem mevcut belediye başkanlarının olduğu yerde memnuniyet anketleri yapıldı, aday adayları arasında anketler yapıldı. Seçim çevrelerine heyetler gönderildi, aday adaylarıyla mülakatlar yaptılar, örgütlerin görüşleri alındı, STK'larla görüşüldü, o seçim çevresinde öne çıkan kanaat önderleriyle görüşüldü, objektif raporlar yazıldı. Bunlar genel merkeze aktarıldı.
"ANKETLER DİKKATE ALINDI"
Anketler dikkate alındı. Anketlerde birden fazla kişi seçimi kazanabiliyor ise gençler, kadınlar tercih edildi. Bizim değişim iddiamızın temellerinden biri de buydu. Partinin yönetici kadrolarının gençleştirilmesi. Ben 46 yaşındayım, Genel Başkan Yardımcısıyım, milletvekiliyim. Kimine göre genç, kimine göre orta yaşlı, kimine göre yaşlıyım. 30 - 35 yaşlarındaki arkadaşlarımızın belediye başkanlığında değerlendirilmesi devrim niteliğinde.
"KADROLAR GENÇLEŞTİ"
2 dönem, 3 dönem, 4 dönem belediye başkanlığı yapan arkadaşlarımız var, başarılılar ama kadroların gençleşme ihtiyacı da var. Sayın Özgür Özel ile olan değişimin önemli ayaklarından biri de kadın ve gençleşmeydi. Önemli kriterlerden biri de bu oldu.
"EN DOĞRU, EN İYİ ADAYLARI BELİRLEMEYİ HEDEFLEDİK"
Adaylar belirlenirken mükemmel bir yöntem yok. Kimsenin kırılmayacağı bir yöntem yok. Biz kimseye haksızlık yapmadan en doğru, en liyakatli isim kimse onu yaptık. İyi niyetle en doğru adayı tespit etmek için hareket ettik. Elbette hata da yapılmış olabilir. CHP'den aday adayı olan tüm arkadaşlarımız birbirinden kıymetli, hepsi bu görevi yapabilecek insanlardır. Biz en iyi doğru, en iyi adayı belirlemek için hareket ettik. Yanlış yapılan yerler de olmuş olabilir.
"ADAY BELİRLERKEN SİYASİ SİAKLERLE HAREKET EDİLMEDİ"
Asla kurultay kriteri söz konusu değil. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen birçok arkadaşımız adaylaştı. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'i destekleyen hatta değişim ekibinin öncüsü diyebileceğimiz birçok arkadaşımız da adaylaşmadı. Ya birikim, ya tecrübe ye liyakat nedeniyle... Neticede kurultaydaki tavır ya da siyasi saiklerle hiç kimse adaylaşmadı, adaylaşması da engellenmedi.
"ADAYLARDA KURULTAY KRİTER OLMADI"
Ben isimler üzerinden değerlendirme yamayı doğru bulmam. Bir polemik başlar, bunun parçası olmak istemem. Kriterlerimiz belli ve geçmiş dönemlerde uygulanan kriterlerden çok daha fazlası şeffaf, demokratik yürütüldü. Adaylar, MYK ve PM toplantılarında bazen saatlerce tartışıldı. Herkes görüşünü söyledi. Bundan bazı arkadaşlar memnun olmayabilir ama veto uygulanmadı. Oylamayla alınıyor bu kararlar, bir çoğu da oybirliğiyle alındı.
"PARTİNİN BAŞARISIZLIĞI ÜZERİNE HESAP YAPANLAR AYNANIN KARŞISINA GEÇMELİ"
2019'da da, geçmiş dönemlerde de aday belirleme dönemlerinde istifalar yaşandı. İstifa tek taraflı irade beyanıdır. Bu bizim kararımızla, konuşularak yapılan bir işlem değil. Kimseye haksızlık yapmak istemem. Zaman zaman duygusal tepki olabilir, bunu anlayabilirim ama önemli olan CHP'nin mücadelesidir. Ülkemizde yürüttüğümüz demokrasi mücadelesidir, bizim davamızdır. Ben CHP'de siyaset yapıyorsam her şeyden önce partime davama sahip çıkmam gerekir. 'Ben yoksam parti olmasın, parti yok olsun' anlayışı yanlıştır. Millete hizmet koltukla yapılmaz. Siyasette herkesin beklentisi karşılanmaz, herkes belediye başkanı, milletvekili olamaz. Birçok arkadaşımız bizim verdiğimiz mücadeleden fazlasını vermiştir ama belediye başkanı, milletvekili olmamıştır. Ben bu pencereden bakıyorum. Biz gönül kırgınlığı noktasında üzerimize düşeni yaparız. Ama partinin başarısızlığı üzerine hesap yapan, CHP'nin yerel seçimlerde başarısız olması üzerine kurgu yapanların partililiğinden şüphe ederim. Böyle arkadaşlarımız varsa aynanın karşısına geçip kendine hesap vermelidir.
"BAŞKA PARTİYE GEÇENİN SİYASET AHLAKINDA PROBLEM VARDIR"
Önemli olan partidir, davadır, savunduğun değerlerdir. Sen aday gösterilmediğinde, koltuğu kaybedeceğin için başka partiye geçiyorsan siyaset ahlakında problem olduğunu düşünürüm.
"SOYER BAŞARILI BİR 5 YIL GEÇİRDİ"
Siyasetin doğasında yani kritik süreçlerde alınan tavırların etkili olması siyasetin doğasında vardır ama aday belirlenirken kurultay sürecinde aldığı tavrın doğrudan doğruya belirleyici etkisi yoktur. İzBB Başkanımız Sayın Tunç Soyer İzmir'e çok değerli hizmetler yaptı, ben de il başkanlığı dönemimde 4 senen birlikte çalıştım. Bu bir bayrak yarışı, Tunç Başkanın hizmetleri unutulmaz, bence başarılı bir süreç geçirdi ama bu bir bayrak yarışı. Şimdi başarılı hizmetleri daha da yukarı taşıyacak, çıtayı yukarı götürecek bir arkadaşa bayrak teslim edildi. Herkesin kırgınlıkları olabilir, Sayın Cemil Tugay da başarılı bir belediye başkanımız. Dürüstlüğü, kibarlığı, nezaketiyle öne çıkan bir belediye başkanımız, partimizin yetkili kurulları onun aday olmasını uygun gördü. Çok iyi bir oyla seçileceğini ve bayrağı daha yukarı taşıyacağına inanıyorum.
"KADIN VE GENÇ SAYISI ARTTI"
Özel değişim görmek istiyorsanız İzmir'e bakın dedi. 3 ilçe belediye başkanımız dışında hepsi değişti. Değişen belediye başkanlarımız da çok başarılılardı, çeşitli sebeplerden, kimisinin yaşı, dönemi itibarıyla değişmesi gerekmiştir, kimisi daha iyi hizmet edecek arkadaşımıza bayrağı teslim etmiştir, kimisinde kadın gelmiştir. Ciddi bir gençleşme var, kadın sayısı çok fazla arttı. Diğer siyasi partilerle kıyasladığımızda ve geçmiş dönemlere baktığımızda genç ve kadın sayısı oldukça artmış durumda. Bunu gösterebileceğimiz illerden biri de İzmir.
"1 NİSAN HESABI YAPANLAR OLABİLİR!"
Parti içi muhalefet siyasetin doğasında var. Belki CHP'de biraz daha görünür olabiliyor. Geçmişte de vardı, her zaman olacak, biz bunu en fazla minimize edebiliriz. Partide bir kadro göreve geldiyse örgütün ve partinin o kadronun içinde yer almayanların, o kadronun arkasında hizalanması gerekir. Bunu büyük ölçüde başarıyoruz ama tabi 1 Nisan hesabı yapan arkadaşlar olabilir. Eğer 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir iddia ortaya koyabildiysek bu bizim 2019'daki başarımızdan kaynaklanıyor. 2024 yerel seçimlerinde de başarılı olmalıyız. 2019'la kıyaslamak doğru değil, her dönemin denklemi ayrıdır. 2019'da ittifakların etkili odluğu ikili bir sistem vardı. Şu anda ikili sistem yok. Millet İttifakında olan partiler kendi adaylarıyla seçime giriyor, biz ittifakı seçmenle, halkımızla kuracağız. Mevcut belediyeleri korumak, üzerine koymak başarıdır.
"İTTİFAKI SANDIKTA HALKIMIZLA KURACAĞIZ"
Türkiye'de siyaset yapmak, bizim mücadelemiz zaten zor. CHP kurulduğunda, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları milli mücadeleyi başlattığında bizim şu anki zamanımızdan çok daha zordu. Bu seçimin geçmiş seçime göre daha zor olması bizi kaygılandıracak bir durum değil. Biz ittifakı sandıkta kuracağız, bunun kararlılığına sahip adaylar belirledik..
"DEM VE İYİ PARTİ'Yİ TARTIŞMAM"
Ben başka siyasi partilerin kararlarını tartışmayı doğru bulmam. CHP bu devleti, cumhuriyeti kuran partidir. Biz başka partilerin tavırlarına göre ya da onlara güvenerek bu mücadeleyi sürdürmüyoruz. Bizim adayımızı desteklesinler diye bir beklentimiz yok. Bizim halktan beklentimiz ve halka karşı sorumluluğumuz var. Bu sorumlulukla adaylarımızı belirledik. Doğru adaylarla biz 2019'daki başarımızı daha ileri taşıyabiliriz. İYİ Parti, DEM niye öyle yaptı diye tartışmam. Devlet Bahçeli çok konuşuyor, DEM'in aday çıkartması sinsi planın parçasıymış. Öyle kurgular yapıyor ki kendisi inanıyor mu inanmıyor mu merak etmiyorum. Milliyetçi duyguları besleyen, milletine devletine bağlı olan seçmenin küçük kesiminden bir etki yaratıyor. Bakmıyorlar 22 senedir ülkeyi tek başına yöneten siyasi partinin yaptıklarını ortaya sererken 180 derece dönüşle Tayyip Erdoğan'ın en büyük savunucusu haline geldiler.
"PARTİLİ DEĞİL PARTİMİZE SIZMIŞ KİŞİLERDİR"
Partinin başarısızlığına yönelik hareket edenlerin 1 Nisan planları olabilir, duyuyoruz, kurultay hesabı olabilir, mevcut yönetimin başarılı olmasını istemeyenler olabilir. Bu doğru değil, partililikle bağdaşmaz. Siyasette her şey içimize sinmeyebilir ama kutsal olan mücadeledir. O mücadeleyi sürdürmek gerekiyor. Herkes adaylaşmayabilir, kamu görevi yapmayabilir, herkesin gönlünden geçen kişiye nasip olmayabilir, önemli olan parti ve davamızdır. Partinin başarısızlığı üzerine plan yapan varsa onlar partili değil, bizim içimize sızmış kişilerdir.