POLİTİKA
Türkiye’nin ulusal enerji politikasının olmadığını bu nedenle lobi gruplarının baskısına göre kanun çıkartıldığını ifade eden CHP’li vekil, “Yerli, ucuz ve temiz kaynaklarla elektrik üretmek yerine; pahalı, dış kaynaklara yüzde 70 oranında bağlı bir üretimimiz var. Büyüme hızımızdaki ani artışa cevap verebilecek arz yapımız bulunmuyor. Bunun nedeni gündelik ihtiyaca göre politika belirlemektir. Dün fabrikalara ‘kendi elektriği kendi fabrikanda üret’ demiştiniz. Bugün kapasite 40 milyar kilovata ulaşınca ‘seni sisteme dahil ediyorum’ diyorsunuz. Dün ‘Sen çok enerji tüketiyorsun, kendi adına trafo alıp enerjiyi daha ucuza iş yerine götürebilirsin’ diyordunuz, bugün dağıtım kanalını hiç kullanmayanlara dağıtım maliyetler yüklüyorsunuz. Gündelik politika uyguluyorsunuz. Lobilerin bastırmasıyla kanunlarda düzenleme yapıyorsunuz” diye konuştu.
Sanayici ve tüketici EKDK’da temsil edilmeli
Enerji’nin cari açığı arttıran en önemli kalemlerden biri olduğunu hatırlatan Susam, “Bu alanda geniş kapsamlı ve ciddi bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bakanlık elektriğe yüzde 30 zam yaptığını söylüyor ama faturalardaki fark yüzde 100’ü geçiyor. Sayaç okumadan, TRT payına ve bakım maliyetine kadar fiyatlandırmalar tüketiciye yansıtılıyor. Enerji gibi toplumun tüm kesimlerini etkileyen bir alanı yöneten EPDK’da tüketicilerin, dağıtım hizmeti verenlerin, sanayicilerin, ilgili meslek odalarının temsil edilmesine, ihtiyaç bulunmaktadır. Sadece siyaset tarafından atanan bir yapının karar verdiği bir kurum olmaktan çıkartarak, enerji fiyatlarının oluşumunda bu kesimlere de söz hakkı sağlanmalıdır’ dedi.
Kaçak sorunu ertelendi
Elektrik faturalarını şişiren kalemlerden birinin de kayıp-kaçak maliyeti olduğunu ifade eden CHP’li vekil, “Meclis’ten geçirdiğiniz kanunla Türkiye’nin her yerinde tek tarife kullanılması uygulaması 2015’e kadar uzatıldı. Böylece 3 yıl daha kayıp ve kaçak maliyeti elektrik faturasını ödeyen herkese paylaştırılacak. Bu yaptığınız ‘Türkiye hazır değil’ diyerek sorunu ertelemektir. Elbette dağıtım şirketin hakları korunmalıdır. Fakat asgari ücretle geçinen, evinde en az lamba yakarak enerji tasarrufu yaparak bütçesini düşünen vatandaşın da hakları korunmalıdır. Enerji fiyatı nedeniyle rekabet edemeyen sanayicinin de hakkı korunmalıdır. Sorunu derhal çözerek kayıp kaçağı minimuma indirecek tedbirlerin alınmasına şiddetle ihtiyaç bulunmaktadır. Bu kanunda da tüketicinin korunmasına yönelik bir yasal düzenleme bulunmuyor. Tüketicilerin itirazları için yasal dayanaktan mahrum bırakılmak isteniyor.” diye konuştu.
Sayaçları dağıtım şirketi takacak
Kanunla getirilen düzenlemelerden birinin de elektrik sayaçlarının dağıtım şirketine devri olduğunu söyleyen Susam, “Sayaç alanında bugüne kadar oluşmuş bir piyasa var. Sayaç üreten fabrikalar, sayaçları takan teknisyenler gibi piyasadan ekmek yiyen oyuncular var. Yapılan değişikle bir gecede bütün bu sektörlerin geleceği hiçbir tedbir alınmadan yok edilmektedir. Bundan sonraki dağıtım şirketlerinin ortak satın alma yöntemiyle, yerli firmaları da görmezden gelerek, saatleri Çin’den getirip takmalarının önüne nasıl geçeceksiniz. Bütün bu fabrikaların yatırımlarının boşa çıkmaması, çalıp vergi ödemesi, istihdam yaratmaya devam etmesi için aldığınız hangi önlem var'” dedi.
Sayfa başına git
