Ege Postası
Geri

CHP'nin sesi 'Yüksel'di

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı’na sert tepki gösterirken, düzenleme ile birçok tarihi belediyenin kapanacağını, yerel demokrasinin önünün tıkanacağını söyledi. Yüksel, “Bu kanun yerel demokrasinin idam fermanıdır” dedi. AKP’nin belediyeler arasında siyasi ayırımcılık yaptığını, başta İzmir olmak üzere muhalefet belediyelerini soruşturmalarla, engellemelerle çalışamaz hale getirilmeye çalışıldığını belirti.
CHP'nin sesi 'Yüksel'di
Haberler / Politika
12 Kasım 2012 Pazartesi 16:36
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İZMİR-  CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, belediyeler arasında yapılan ayırımcı uygulamaların araştırılması ve objektif denetim sistemi kurulmasına ilişkin vermiş olduğu araştırma önergesi ile ilgili olarak TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yaptı. AKP’nin TBMM’yi devre dışı bırakmak amacıyla istisna olması gereken temel kanun yöntemini sürekli uygulayarak esasa dönüştürmüştür. Büyükşehir Belediyesi Kanun Tasarısı da bunun bir örneği olduğunu kaydetti. Yüksel, “AKP, Yedi maddelik kanun tasarılarında bile temel kanun yöntemini kullanmaya başladı. Büyükşehir Yasası Türkiye için çok önemlidir, önce dokuz maddeden oluşan bu tasarı daha sonra Plan ve Bütçe Komisyonundan ve Anayasa Komisyonundan kaçırılarak Meclise otuz dokuz madde halinde getirilmiştir. Ve yine temel kanun olarak getirilmiştir. Bu tasarı Yerinden yönetimin, yerel demokrasinin idam fermanıdır.

 

 

-KÜLTÜR VE TURİZM BAKANIMIZ UYUYOR-

AKP’nin asıl amacının seçim kazanamadığı yerleri, bu tür düzenlemelerle kazanmak istemesi olduğunu vurgulayan Yüksel, ancak bunun ters tepeceğini, daha önce İzmir Bayraklı ve Karabağlar ile İstanbul’da Ataşehir’de olduğu gibi yine AKP’nin kaybedeceğini savundu. Düzenleme ile turizme hizmet veren tarihi belediyelerin kapatıldığına da dikkat çeken Yüksel, “Osmanlı döneminde kurulmuş yüz yıllık belediyeler mahalleye dönüştürülmektedir. Türkiye'de mevcut belediyelerimizin yarısı kapatılmaktadır. Kültür yoksunu AKP UNESCO dünya mirası listesindeki yerleşim birimlerini belediyesiz bırakıyor. Tarihî Kentler Birliği üyesi olan belediyeler İzmir'de Çandarlı, Bademli, Konaklı gibi; dağın, ormanın ve gölün buluştuğu Bozdağ gibi, İmam Birgivi'nin kutsal kenti Birgi gibi, Yenişakran ve antik kent merkezlerinin en önemlilerinden biri olan Sart gibi, Ören gibi, Güllük gibi belediyeler kapatıyor. Yine tarihî, turizm gelişme bölgesi olan yüz otuz üç yıllık Alaçatı Belediyesini; kış nüfusu 10 bin olan, yaz nüfusu 200 bine çıkan bu belediyeler kapatılıyor ve Kültür ve Turizm Bakanımız da sanıyorum bu arada uyumaya devam ediyor” diye konuştu.

 

-MİLLİ İRADE YOK SAYILIYOR-

Belediyelerin kapatılmasında halkın iradesinin aranması gerektiğini savunan Yüksel, AKP’nin bundan kaçındığını kaydetti. CHP’nin 430 beldede referandum yaptığına dikkat çeken Yüksel, “361 bin 720 oy kullanıldı,  351 bin 908 hayır, 9 bin 126 "evet çıktı. İzmir'de yirmi beldede AKP'li, CHP'li, MHP'li, DP'li beldelerde aynı şekilde referandum yaptık ve 25.580 katılım oldu, 25.230 hayır, 291 evet, 59 geçersiz oy çıktı Millî iradeyi görmezden geliyorsunuz. Hoş, böyle bir endişeniz olsa 8 milletvekili bugün hapishanede değil, Parlamentoda olurdu, altına imza attığınız protokolü uygulardınız, İzmir'de birlikte, aynı bölgede 600 bine yakın oy aldığımız Mustafa Balbay bugün burada, bu Parlamentoda olurdu ama Mustafa Balbay'ın enerjisini demir parmaklıklar arasına kapatamıyorsunuz, oradan bu ülkenin sorunlarına katkı vermeye devam ediyor” dedi.

 

-FATURA KESENLERE BASKI-

Belediyeler arasında denetim açısından ciddi ayırımcılık yapıldığını, muhalefet belediyelerinin çalışamaz hale getirildiğini söyleyen Yüksel, “İstanbul 15 milyonluk bir kent, 20 denetmenle denetleniyor. Ankara 4,5 milyonluk kent, 10 denetmenle denetleniyor. İzmir 4 milyonluk kent 96 denetmenle denetleniyor ve 52 vergi denetmeni sürekli çalışıyor. Bunlar iktidar partisine mensup belediye şirketlerinde rastlanmayan uygulamadır. Belediye şirketlerinin son 5 yılı didik didik ediliyor. İzmir'de inanılmaz bir rahatsızlık yaratarak bu şirketlere fatura kesmiş herkes sorguya çekiliyor ve belediye aleyhine tanıklık yapmaya zorlanıyor” şeklinde konuştu.

AKP Hükümetleri döneminde İzmir’in kamu yatırımlarında 12’nci sıradan 72’nci sıraya gerilediğini, İzmir’in aldığından çok fazlasını verdiğini belirten Yüksel, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, koskoca devletten daha fazla yatırım yapıyor. İzmir’de dokuz yılın toplamında 4 milyar 393 bin 244 TL kamu yatırımı yapılmıştır. Bakan çıkıp çıkıp “Yılda 8 milyar veriyoruz.” diyor devletin kendi sitelerinden bakabilirler, rakam budur. “Özelleştirme ne kadar yaptınız'” diye sorduk. Başbakanın verdiği yanıtta İzmir’deki özelleştirmeden 2 milyar 779 bin dolar, yani 5 milyar TL özelleştirme yapılmış 4 milyar 393 milyon kamu yatırımını çıkarırsanız, Hükümet İzmir’den 609 milyon kar etmiştir. Bu Arada İzmir’in sadece 2011 yılında ödediği toplam vergi tutarı 28 milyar TL dir. buna kaşlık tüm cari harcamalar (memur, işçi maaşları ve benzeri dahil) İzmir’in geriye aldığı toplam 7 milyar 55 milyon TL dir. İzmir’e. Sayın Genel Başkanımız Geçen hafta İzmir’de belediyelerimize ait 27 açılış ve 7 temel atma törenine katıldı. Bu törenleri küçümseyen AKP milletvekilleri oldu. Bunların her biri çok önemli projelerdi. Ama ben daha önce, Başbakanın AKP il kongresi sonrasında yaptığı 771 proje açılışıyla ilgili bir soru önergesi verdim. Gelen yanıt çok düşündürücü, çok komikti. Bu 771 projeden 705'i, bizim iktidarda bulunduğumuz il genel meclisleri tarafından yapılmış köy projeleridir. Diğer projelerde ise yol kenarlarında kurulan tartı istasyonları, ambulans alımları, yanık merkezine alınan robotik el cihazı da açılış olarak sunulmuştur. Ben "Tuzluk da eldiven de var mı'" diye soruyorum değerli arkadaşlar” dedi.

 

DENİZ FENERİ İZMİR’DE

Yüksel, Kamu İhale Kurumu, kendisi bir yolsuzluklar kurumu halindedir. İzmir'in projeleriyle ilgili yapılan şikayetlerde, 56'ncı maddeye göre yirmi günde karar vermesi gerekirken seksen beş gün sonra sadece uyarı yazı yazmakla yetiniyor. Ankara Büyükşehir Belediyesinin bir günde onaylanan 7 projesine karşılık İzmir Büyükşehir Belediyesinin projeleri 639 günde onaylanmaktadır.  İzmir’in kentsel dönüşüm, tramvay, fuar, çamlı barajı gibi projelerinin engellenmesi, denetimlerle, operasyonlarla kilitlenmeye çalışılmasından sonra şimdide İzmir’e gönderilen yandaş şirketlere dikkat çeken Yüksel.  şöyle devam etti:


İzmir Büyükşehir Belediyesinin kendi olanaklarıyla yaptığı ihalelere, yandaş müteahhitler gönderme dönemi başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, biliyorsunuz, taşeronluk bitirilmişti. Yazın başında İzmir’in asfalt işini yapan İZBETON şirketine, gönderilen iki müteahhitle İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaz boyunca asfalt yapması engelledi Şimdi, Deniz Feneri sanıkları, İzmir'de ortaya çıktı. Lapis Eğitim Organizasyon şirketi adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki itfaiye eri ihalesinden sonra, şimdi, ‘Etkin Eğitim Organizasyon’ adı altında, Beyaz Holdingin kurucularından, ortaklarından yüzyılın soygunu Deniz Feneri sanıkları Zekeriya Karaman ve İsmail Karahan ortağı olduğu şirket bu ihaleye girerek düşük teklif vermiştir. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası