Gönül MORSÜNBÜL/ EGEPOSTASI- Alsancak Limanı’nın Birleşik Arap Emirlik kökenli bir firmaya satılması gündemde geniş yankı bulurken, konuyla ilgili tepkiler gelmeye devam ediyor.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, sosyal medya hesabından ‘İzmir'in kalbi olan Alsancak Limanı'nın BAE kökenli bir firmaya aceleyle satılmak istenmesi kabul edilemez’ notuyla bir video paylaşarak tepkisini ortaya koydu.
‘ULAŞTIRMA BAKANI BU SÖYLENTİYİ YALANLAMADI’
İzmir Alsancak Limanı’nın satışı ile ilgili vatandaşları bilgilendirmek istediği için bu videoyu çektiğini söyleyen CHP’li Taşkın, ‘Yakın zamanda böyle bir söylenti tekrar gündeme geldi ve Ulaştırma Bakanı da bu söylentiyi yalanlamadı. Üstelik Birleşik Arap Emirlik kökenli bir firmanın da liman bölgesinde keşif yaptıklarını biliyoruz. Biz bu vahim gelişmeye karşı elimizden gelen her türlü çabayı sarf edeceğiz. Neden? Çünkü burası tarihi ve sembolik bir öneme sahip bir alan’ dedi.
'ATATÜRK BU LİMAN’IN BÜTÜN BORÇLARINI KURUŞU KURUŞUNA ÖDEDİ’
Alsancak Limanı’nın tarihi ve sembolik anlamları hakkında açıklama yapan Taşkın ‘Eğer bu liman olmasaydı belki bugün ki İzmir kenti mümkün olmayacaktı. İzmir kentini var eden önemli alanlardan bir tanesidir. Sembolik olarak ise; biliyorsunuz Osmanlı zamanında Duyun-u Umumiye idaresi Osmanlı borçları nedeniyle elimizdeki bütün değerleri elden çıkarıp satıyordu. Bu liman da İngilizler’e ve Fransızlar’a satılmış. Cumhuriyetin kuruluşu ile ise bütün limanlarımız millileştiriliyor. Mustafa Kemal Atatürk, bu limanın bütün borçlarını kuruşu kuruşuna ödüyor ve burası da artık milli bir liman haline geliyor ve Kabotaj Bayramı da biliyorsunuz tam da bu vesileyle vardır’ dedi.
‘ADETA YENİ BİR DUYUN-U UMUMİYE YÖNETİMİ VARMIŞ GİBİ…’
Alsancak Limanı’nın 7 trilyon dış borç yapan bir iktidar tarafından haraç mezat satılmak istendiğini ifade eden Taşkın, ‘Biz de tam da bu sembolik olarak önemli meseleye karşı çıkıyoruz. Çünkü Duyun-u Umumiye idaresi Osmanlı’nın elinde ne varsa almıştı. Bugün de adeta yeni bir Duyun-u Umumiye yönetimi varmış gibi elimizde en değerli mallarımız, alanlarımız, fabrikalarımız, limanlarımız çıkarılmak isteniyor’ dedi.
‘YEREL BİR KONSORSİYUM OLABİLİRDİ’
Bütün bu süreçlerde İzmir halkına ve İzmir belediyesine kimsenin fikrini sormadığına dikkat çeken Taşkın, ‘Belki İzmir’de yerel bir konsorsiyum olabilirdi ki bununla ilgili geçmişte bazı işaretler vardı. Örneğin Belediye’nin olduğu, Ticaret Odası’nın olduğu, Sanayi Odası’nın olduğu bir yerli konsorsiyum da Limanı işletebilirdi. Ama hiç böyle bir seçeneğe alan açılmıyor. Hızlı bir şekilde burası bahsettiğimiz ülkenin bir firmasına verilmek isteniyor. Biz buna her durumda karşı çıkacağız’ dedi.
‘KAŞLA GÖZ ARASINDA ELDEN ÇIKARMAK İSTİYORLAR’
CHP’li Taşkın, İzmir’e yatırım yapmayan iktidarın, İzmir’in en değerli alanlarından bir tanesi olan bu Limanı önce değersizleştirip sonra da satarak elden çıkarmak istediğini belirtti. Taşkın, ‘Neden değersizleştiriyor? Çünkü belki o şekilde çok daha kolay alıcı bulunabiliyor. Eğer bu Liman’a 52 milyon dolarlık yatırım yapılsaydı bu Liman’ın bugünkü kapasitesi çok daha yüksek olacaktı ve ülkeye çok daha yararlı olacaktı. 1994-98 arasında ülkemizde yerleştirilen konteynerlerin yüzde 47’si bu Liman’da iken bu oran yüzde 10’lara düştü. Yani giderek değersizleştirilen bir limanı ama çok çok değerli olan sembolik ve her bakımdan potansiyeli çok değerli olan bu limanı kaşla göz arasında elden çıkarmak istiyorlar. Biz buna fırsat vermeyeceğiz, izin vermeyeceğiz. Yakın zamanda İzmir İl Başkanlığı’mız, milletvekillerimiz ve örgütümüzle bir eylem yaptık. Her fırsatta İzmir halkımıza bu süreci anlatacağız ve biz ülkeye yararı olmayan bu sürecin engellenmesi için tüm gücümüzü ortaya koyacağız’ sözleriyle tepkisini ortaya koydu.
POLİTİKA
Sayfa başına git
