TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye, mart ayında bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı olmaktan çıkmıştı.
Kadına yönelik ve aile içi şiddeti önlemeyi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan sözleşmenin feshedilmesi muhalefet partileri ve kadın kuruluşları başta olmak üzere kamuoyunda büyük tepkiye yol açmıştı.
Kararın açıklanmasından bugüne kadar kadınlar, muhalefet partileri ve kadın denekleri her fırsatta karardan dönülmesi için çağrıda bulunurken İzmir Barosu, konuyu yargıya taşımıştı.
Öte yandan; CHP İzmir Kadın Kolları bugün 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen “İstanbul Sözleşmesi” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kadın Kolları adına basın açıklamasını okuyan CHP İzmir Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar,
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESİH KARARINI TANIMIYORUZ, TANIMAYACAĞIZ”
Başkan Uçar, İstanbul Maltepe’de 2 milyon kadının kadının katılmak istediği “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” mitingin bin kişi ile sınırlandırılmasının, iktidarın kadınlardan korktuğunun göstergesi olduğunu ifade etti ve “’Kotalar Bize Dar’ diyerek yola çıkan Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ‘Sayılar Bize Dar’ diyoruz ve Türkiye’nin her noktasından sesimizi yükseltiyoruz ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. İstanbul’da toplanan kız kardeşlerimizle dayanışma içerisindeyiz. Bu amaçla, Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak 81 ilde eş zamanlı basın açıklaması yapıyoruz. Biz kadınlar, kazanılmış haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Tek adam rejiminin 20 Mart 2021 tarihinde, gece yarısı açıkladığı İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını tanımıyoruz, tanımayacağız” dedi.
DANIŞTAY BAŞKANI’NA ÇAĞRI
İstanbul Sözleşmesinin feshine ilişkin Danıştay’a başvura bulunduklarını hatırlatan Başkan Uçar, davadaki birtakım eksikliklere dikkat çekti ve “Bizler, bu hukuksuz kararının iptali için Danıştay’a başvuruda bulunduk. Yürütmenin durdurulması kararını beklerken, 30 Nisan 2021’de Resmi Gazete’de, ikinci bir Cumhurbaşkanı kararı yayımlandı. Kararda, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih tarihinin 1 Temmuz olduğu belirtildi. Bu karar, açıkça yargıya talimat niteliğindedir. Nitekim Danıştay, 1 Haziran 2021 tarihinde açtığımız davaya yönelik, "idarenin savunması alındıktan sonra inceleme gerektiğine" hükmetti. Kadınlar için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesi konusunda Danıştay’ın savunma almak için bile iki ay beklediği böylece ortaya çıkmış oldu. İstanbul seçimlerinin tekrar edilmesine ve referandumda mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesine “evet” diyen dönemin Yüksek Seçim Kurulu üyesi, bugünün Danıştay Başkanı Zeki Yiğit’e sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin tek cümlelik kararda ne bir gerekçe, ne de bir açıklama bulunuyor. 1 Temmuz’a sayılı günler kaldı. Acilen hukukun üstünlüğünü gösteren bir karar alın! Meclis’teki tüm partilerin oybirliğiyle kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iradesi yok sayılarak feshedilemez. Anayasa'ya açıkça aykırı olan bu kararı derhal iptal edin. Danıştay bu hukuksuzluğa “Dur!” demek için daha neyi bekliyor” diye konuştu.
“1 TEMMUZ GEÇTİKTEN SONRA, KARAR VERSENİZ NE OLACAK”
Mevcut koşullar göz önünde bulundurulduğunda açılan davanın normal bir dava olarak ele alınmaması gerektiği ve 1 Temmuz tarihinden sonra her şey için geç kalınacağını ifade eden Başkan Uçar, “Kadınlar her gün katledilirken, şiddete uğrarken, böylesine önemli bir davayı rutin bir dava gibi ele alamazsınız. İnsan haklarıyla ilgili bir davada, her dakika çok değerlidir. Siz ise, 63 gün sonra ancak savunma istemeye karar verebildiniz. 1 Temmuz geçtikten sonra, karar verseniz ne olacak? Üstelik bu karar hukuka aykırılık yönünde olursa, uluslararası bir skandala imza atmış olacaksınız. Davayı yürütüş şeklinizden, talimata boyun eğdiğiniz anlaşılıyor “ dedi.
“1 TEMMUZ ERTELENMELİDİR”
1 Temmuz tarihinin ertelenmesi için Venedik Komisyonu’na çağrıda bulunan Başka Uçar, şunları söyledi; “Bir çağrı da Venedik Komisyonu’na yapıyoruz: Fesih kararının yürürlüğe girmesi için açıklanan 1 Temmuz tarihi ertelenmelidir. Çünkü Türkiye’de tek adam rejiminin talimatı ile işleyen hukuk sistemi ağır ve hantal! Danıştay’a yaptığımız başvuru henüz sonuçlanmadı. Savunma için iki ay bekleyen Danıştay’ın, fesih kararı yürürlüğe girene kadar karar mekanizmasını çalıştırmayacağı görülüyor. Bu nedenle, fesih kararının yürürlüğe giriş tarihi iç hukuk yolları tükenene kadar ertelenmelidir. İmza tarihinde İstanbul Sözleşmesi’ni yere göğe sığdıramayan dönemin Başbakanı, bugün sözleşmeyle ilgili karalama kampanyaları yürütüyor. Oysaki erkek şiddetini ve çocuk istismarını önlemek, herkesi şiddete karşı korumak, şiddet faillerini yargılamak, devletin anayasal yükümlülüğüdür. Bu yükümlülükten kaçamazsınız!”
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN DEĞİL, ÖNÜMÜZDEN ÇEKİLİN”
CHP’nin sözleşmenin yükümlülüklerinden bir olan YaşamHak otobüsünü de hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Uçar, mücadelelerine kararlılıkla devam edecekleri mesajını verdi ve “Biz, icracı bir konumda olmamamıza rağmen, sözleşmenin gereklerinden birini hayata geçirdik ve YaşamHak projemizi başlattık. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, kadına yönelik şiddeti durdurmak ve İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatmak amacıyla, Genel Merkezi’mizde 7/24 faaliyet gösteren bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattımız kanalıyla şiddet mağduru kadınlara, istismara uğrayan çocuklara ve ailelerine, 81 ilde hizmet veriyoruz. Barolarla imzaladığımız protokoller çerçevesinde ücretsiz hukuki destek sunuyoruz. PDR ile imzaladığımız protokol çerçevesinde, ücretsiz psikolojik rehberlik hizmeti veriyoruz. Ayrıca bazı illerde iş ve eğitim desteği sunuyoruz. Sosyal Güvenlik Mevzuatı, İş Kanunu ve Vergi Mevzuatı hakkında da bilgilendirme hizmeti verdiğimiz iller bulunuyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin olduğu yerlerde, şiddet gören kadınların barınma ihtiyacını karşılıyoruz. Sözleşmenin fesih kararının ardından, YaşamHak otobüsümüzle yollara çıktık. Türkiye’yi adım adım gezerek kadınlara haklarını ve İstanbul Sözleşmesi’nden neden vazgeçmediğimizi anlatıyoruz. Gittiğimiz her yerde, şiddet mağduru kadınlarla buluşuyor ve ülkemizdeki kadınların yaşadığı şiddetin tolere edilemez olduğunu görüyoruz. Şu da bilinmelidir ki; İstanbul Sözleşmesi hukuksuz bir şekilde fesih edilecek olursa, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bize verdiği bir söz var: İktidara geldiğimizde, ilk bir hafta içinde Sözleşmeyi tekrar yürürlüğe koyacak adımları atacağız. Kimse biz kadınların örgütlü gücünü hafife almasın. Mücadelemiz 1 Temmuz’a kadarki sıkışık zaman dilimi ile sınırlı değil. 1 Temmuz’dan sonra da mücadelemiz devam edecek. Sözümüz açık, kararımız net: İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz! Türkiye’nin her ilinde tek ses olarak haykırıyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden değil, önümüzden çekilin” dedi.