EGEPOSTASI- İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar TR35 ekranlarında yayınlanan Beyaz Masa programında Gazeteci Ertuğrul Turan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Dün, HDP İzmir İl Başkanlığı’na gerçekleştirilen silahlı saldırıya ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kırkpınar, erken seçim ve Vatan Partisi Doğu Perinçek’in İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu’na yönelik “suikast” iddialarını da değerlendirdi.
Başkan Kırkpınar ayrıca partisinin İzmir’deki oy oranlarını da açıkladı.
“DÜNYANIN HER YERİNDE KINANMALI”
Başkan Kırkpınar, dün saat 11.00 sularında HDP İzmir İl Başkanlığı’na düzenlenen ve bir kişinin ölümüne sebep olan saldırıya ilişkin şunları söyledi; “Sabah saatlerinde bizim Gaziemir İlçemizin kadın kolları ilçe başkanlığını düzenlediği bir toplantı vardı. Toplantının sonunda öğrendik. Çok üzücü bir olay. Biz bu işlenmiş cinayeti bir katilin bir maktulün hayatına son vermesi olarak görüyoruz. Korumasız, savunmasız birine silah doğrultmak ve öldürmek dünyanın her yerinde kınanmalı diye düşünüyorum. Çok üzücü bir olay.”
“HALK BİR AN EVVEL SANDIĞIN GELMESİNİ İSTİYOR”
Muhalefetin sıkça dile getirdiği erken seçim konusunda da açıklamalarda bulunan Başkan Kırkpınar, ülkenin içinde bulunduğu mevcut koşulları hatırlattı. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in videoları üzerinden siyasi arenada meydana gelen sorunlara dikkat çeken Başkan Kırkpınar, erken seçimin muhalefetin değil halkın çağrısı olduğunu söyledi ve “Millet ittifakının bileşenleri olarak CHP Genel Başkanı ve İYİ Partimizin Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in bu talebi, aslında milletin talebi. Muhalefet partilerinin bu konuda eleştirileri olur. Uygulana siyasal ve dış politika konularında eleştirilerini ortaya koyar ve seçim ister. Ama bugün geldiğimiz bu noktada milletin ekonomik anlamda düştüğü darlık hayatı çekilmez hale getiride. Maalesef bugünlerde bir mafya liderinin her Pazar günü Youtube kanalında kendi videolarını paylaşması var. Geldiğimiz nokta bir yeraltı liderinin 8 milyon tarafından izlenmiş olması. Bu yayınlar yapılıyor ve bu yayınlarda ortaya konan kirli ilişkiler ve işler tek tek muhatap buluyor. Bir basın mensubundan tutun ülkenin içişleri bakanına kadar ülkenin iktidar partisinin milletvekillerine kadar bürokrasi ve siyasetten birçok insanın adı geçti. Bu adı geçenler de suskunluklarını sürdürdüler ya da geçmişle ilgili kendi iktidarlarının bakanlarını ve çocuklarını suçlamaya başladılar. Bir yandan ekonomik darlık bir yandan da 2020’de yüzleştiğimiz Covid-19 la boğuşurken bu olan biteni izleyen halk bir an evvel sandığın gelmesini istiyor. Ya destekledikleri partinin devamı olacak ya da tamam diyecekleri. Sandık bunun için istenir. Sandığı millet ister. Karşılık bulamayan bir talep ana muhalefet tarafından dillendirilmez. Bu milletin çağrısı olduğu için hem Kemal Kılıçdaroğlu hem Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener ve iktidarın diğer bileşenlerinin genel başkanları fırsat buldukça milletin çağrısına kulak vermesini isteyerek erken seçim ağrısında bulunuyorlar” dedi.
“18-19 YILLIK DESTEĞİN NERELERE İNDİĞİNİ O GÜNÜN SABAHINA ÖĞRENECEKLER”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türk siyasi tarihinde bir ilke imza atarak bir süredir grup toplantılarının yapıldığı günlerde kürsüye halktan vatandaşları çıkarıyor. Akşener’in bu tutumu birçok kesimce olumlu karşılandı. İYİ Parti’nin yeni uygulamasını değerlendiren Başkan Kırkpınar, Türkiye siyasi tarihine yeni bir sokul kazandırdığını söyledi ve “Türkiye’de pek uygulanmayan bir şey Sayın Genel Başkanımız yaptı. Hem Türk siyasi hayatına yeni bir dil ve üslup kazandırdı. Kimseye bağırmadan höykürmeden doğru olanları doğru zamanda doğru yerde dile getirmek için. Kulağı sağır, gözü görmeyen ve dilsizlere ‘Milletin Kürsüsü’ dediğimiz grup toplantımızdaki kürsüleri dezavantajlı grupların tamamına açık bıraktık. Kapımızı çalarak dert dinleme kapısı gibi düşünüp o kürsü de ‘Bizim de sesimiz duyulsun’ diyor. Türkiye siyasi tarihinde ilk kez bir siyasi kürsüde vatandaşlara konuşma hakkı tanındı. Emeklilikte yaşa takılanlardan tutun ektiğini biçtiğini zararına satanlara kadar… Tarımdan çiftçiyi kopardılar Onlar köylerinden topraklarından oldular ve kentlerde de işsiz kaldılar. Sanayicinin, esnafın ve tüketicinin derdi bitmiyor. TÜİK istediği kadar rakam açıklasın. Herkes yaşadığı günü ve anı biliyor. Her evin bir bütçesi olur. Bu bütçeyle ev geçindiriliyor. İnsanlar artık 2019’un kıyafetleriyle günlük yaşamlarını sürdürüyorlar. Görmedikleri koşullardalar. Bu halk, yapılacak olan baskın, erken ya da 2023 Haziran ayının son günü yapılacak olan seçimi dört gözle bekler halde. Bir an önce sandık gelirse kendilerine verilmiş 18-19 yıllık desteğin nerelere indiğini o günün sabahına öğrenecekler. Bizim bütün hazırlıklarımız tamam. Millet bizi çağırıyor diyoruz ve bizim hazırlıklarımızın tamam olması lazım. Biz hazırız” diye konuştu.
PERİNÇEK’E “ABDÜLHAMİT’İ SAVUNDUN” GÖNDERMESİ
Geçtiğimiz haftalarda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu’nun kendisine yıllar önce suikast girişiminde bulunmaya çalıştığını iddia etmişti. Konuya ilişkin açıklama yapan Dervişoğlu, iddialara konu belgenin sahte olduğunu söylemişti. İddiaları değerlendiren Başkan Kırkpınar, Perinçek’in neden o dönemde yargı yoluna gitmediğini sordu ve şunları söyledi; “O konu bir TV programında dile getirildi. Bir belge sundukları şeyde sadece isimler var, üstü sonradan doldurulmuş. Siz 23 yıldır o belgeyi neden saklıyorsunuz? Yargı var, savcı var. Götürüp verseydiniz. Uydurma bir belge. Sayın Müsavat Dervişoğlu onun düzmece bir iş olduğunu ortaya koydu. Şu anlık konu kapandı gibi görünüyor. Zaten açılması tuhaf. 22-23 yıl sonra böyle bir iddiayı uydurmaca bir yazıyla ortaya koyuyor. Konu kapandı. Bugün Vatan Partisi Genel Başkanı’nın geçmiş siyasi tecrübelerini anlattığı bir program izledim. Ben diyor siyaseten asla bir şahsa alçak, şerefsiz, namussuz gibi sözler kullanmadım. Oysa bu gözler, bundan 22-23 yıl önce rahmetli Mehmet Ali Birant’ın programında Ertuğrul Kürkçü’yle çıktığı programdan neler söylediğini gün gibi hatırlıyorum. O zikzakları biz biliyoruz. Milletimiz de takip ediyor.”
“YÜZDE 20’LERE ÇIKACAK”
Partisinin hem İzmir hem de ülke genelindeki saha çalışmalarının ‘tam kapanmanın’ sona ermesiyle birlikte hızla başladığını ifade eden Başkan Kırkpınar, sokaktan olumlu tepkiler aldıklarını söyledi. İyi Parti’nin oy oranlarının günbegün arttığını belirten Başkan Kırkpınar, “Bizim dikkate değer bulduğumuz 5-6 anket şirketi var. 2018’den 2019’dan 2020’ye 220’den de 2021’in tam orasına kadar olan dönemde partimizin diğer siyasi partilere göre olan farkı şu: Yükselen bir trend, halkın büyük desteği. Diğer siyasi partilerde yerini koruyanlarla oyu aşağıya doğru inenlerin tam karşısındayız. Oyumuz yukarı doğru gidiyor. Üyelik konusunda da gayet başarılıyız. Ağustos eylül gibi daha da yukarı çıkacağız. Bizim kayda değer iki büyük anket firmasındaki anket sonuçlarımız yüzde 16’larda çıkıyor. Bu yüzde 20’lere çıkacak. Şu anda İzmir’de oy oranımız yüzde 18’lerde” ifadelerini kullandı.
“MERKEZE MÜMKÜN MERTEBE ARAÇ SOKULMAMALI”
İzmir’in kangren haline gelen ve İzmir siyasetinin muhalefeti tarafından da sıkça eleştirilen trafik sorununa da değinen Başkan Kırkpınar, trafik sorunun en temel nedenlerinden birinin yollardaki özel araç sayısının artması olduğunu söylerken yeni yapılacak metro hattıyla bu yükün azalacağını ifade etti ve şunları söyledi; “Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bey’in 3 toplantıda açıkladığı vaatler var. Ülkenin içinden geçtiği ekonomik kriz var. Enflasyon var. Böyle bir ortamda bütün kaynaklarını yoksul insanlara sağlayarak üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmiştir. Şehrin kronik rahatsızlıkları var. Onun da en başında trafik geliyor. Büyükşehir bugün asfaltlama komsunda gayet iyi çalışıyor. Bunun yanında ana arterler açma konusunda yeni çalışmalar var. Bunun yanında Buca-Üçkuyular hattında metro çalışması. Burası tamamlandığında merkezdeki sıkışıklığın yüzde 25 azalacağını düşünüyorum. Trafiğe bir mazeret olsun diye söylemiyorum bunu. Trafiğin bir anda bu kadar artmasının nedeni özel araç kullanımı. Pandemi nedeniyle insanlar toplu taşımayı değil kendi araçlarını tercih etti ve bu aralar trafiğe girdi. Benim yurt dışında gözlemlediğim şu: Merkeze mümkün mertebe araç sokulmamalı. Raylı sistem ya da yeraltı yollarıyla yapılır. Eleştirilecek bir durum var mı? Olduğunda söylüyoruz zaten ama yapılanları da görüyoruz.”