Ege Postası
Geri

Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adayından mevcut yönetime tepki: İzmir Barosu’nun 4 yıldır kazanımları sıfır

İzmir Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan adayı Ali Barış Ercan, Baro seçimleri öncesinde Çağdaş grubuna yönelik eleştirilergetirdi. Ercan açıklamasında, ‘’Çağdaş Avukatlar Grubu yönetiminde son 4 yıldır İzmir Barosu’nun kazanımlarına baktığımızda koca bir sıfır görüyoruz’’ dedi.
Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adayından mevcut yönetime tepki: İzmir Barosu’nun 4 yıldır kazanımları sıfır
Haberler / İzmir
14 Ekim 2022 Cuma 16:09
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI- İzmir Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan adayı Ali Barış Ercan, Büyük İzmir TV’de yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programında önemli açıklamalarda bulundu. 

Çoklu Baro sistemini eleştiren Ali Barış Ercan, ‘’2021 yılında çoklu baro ile ilgili önümüze bir yasa düştü. Sözde  siyasi partilerin arka bahçesi olmakla suçlanan baroların bir şekilde parçalanması ve yönetilmesi projesiydi. Tüm karşı koyuşlarımıza rağmen siyasi iktidar keyifine göre yasa çıkarıp, zorla uygulamaya başladı. Çok şükür İzmir Barosu böyle bir hataya düşmedi. İzmir Barosu tek bir baro olarak devam ediyor. İzmir Barosu’nun saray yönetimine net cevabı vardı; bizi yönetemezsiniz diye dik durdu, durmaya da devam edecek.  Yakın zamanda yeni bir yasa çıkardılar. Genç meslektaşlarımızın adli yardım dediğimiz bir görev var, bu yardım bütçelerin yüzde 40’ını birinci ve ikinci bölge arasında eşit olarak paylaştırıp, kalan kısmını nispi olarak paylaştırılması noktasında bir değişikliğe gittiler. Ne yazık ki burada bir güç olarak karşılarında duramadık. Çoklu baroda dik duran İzmir Barosu sessiz kaldı. Keşke bizimle yol yürüselerdi. Sadece basın açıklaması ile bunu geçiştirdiler. bugün baktığımızda ama İzmir Barosu tek parça tek yürek olarak saray yönetimine karşı duruyor’’ dedi. 

Haberi beğenmek bile suç 

Halk arasında’sansür yasası’ olarak bilinen Dezenformasyon Yasası’nı sert bir şekilde eleştiren Ercan, ‘’Dezenformasyon yasası adı altında çıkan bu yasa ne yazık ki bir sansür yasası. Bu sadece haber sitelerine gelmiyor. Habere ulaşma özgürlüğümüz elimizden alınıyor. Hatta haberi beğenmek bile suç haline geliyor. Haber alma özgürlüğü anayasal bir hak iken maalesef bu kanunla ekarte edilmeye çalışılıyor. Gerçeğe aykırı kavramı çok geniş bir kavram, kime ve neye göre gerçeğe aykırı. Seçimlere giderken hepimizi susturmak için böyle bir yasası getiriyorlar. Bizleri durdurabileceklerini sanıyorlar ama durduramayacaklar. Yepyeni güneşli günler gelecek. Anayasal haklarımız çiğnenmiş durumda. Demokrasi haber alma ve ifade özgürlüğünde artık Afrika ülkelerine yetiştik. Seçim döneminde Twitter, Facebbok ve İnstagramın engellenmesi demek. Propaganda engellenmesi demektir. Saray yönetimi tarafından gerçek olmadığı iddia edilen her şey yasaklanacak. Mesela 128 milyar dolar diyemeyeceksiniz. Bu yasakçı anlayış yakında bitecek. ’’ dedi. 

Sandık güvenliği için çalışacağız 

2023 seçimlerine az bir zaman kala seçim güvenliği için çalışmalara başladıklarını belirten Başkan adayı Ercan, ‘’Biz baro yönetimine geldiğimizde sandık güvenliği için çok fazla çalışacağız. Hatta seçim için  çalışmaya ve alt yapı oluşturmaya başladık.  İzmir Barosu hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değildir, ancak kanundan kaynaklı, hukuka ve insan haklarına sahip çıkma yükümlülüğümüz gereği vatandaşlarımızın demokratik hakkını ve seçimlerini, doğru iradenin yansıması açısından bizim sandık güvenliği ile ilgili kaygılarımız var. Bu kaygıları gidermek açısından a ya da b partisi fark etmez, halkın iradesinin gerçek bir şekilde yansıması için avukatlar da sahada olacak. Sayılan oyların sağlıklı bir şekilde seçim merkezlerine iletilmesine kadar çok ciddi önlemler alacağız’’ ifadelerini kullandı. 

Feyzioğlu umarım bu yanlıştan döner

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne büyükelçi olarak atanan Barolar Birliği eski Başkanı Metin Feyzioğlu’na yönelik açıklamalarda bulunan Ercan, ‘’Her saraya çıkan bir evrim geçiriyor. Bizim bildiğimiz umut veren Feyzioğlu, başka birine dönüştü. Mesleğimiz için, ülke için başka bir cephede yürümeye başladı. Çok şiddetli bir şekilde kendisine muhalefet ettik ve Türkiye Barolar Birliği yönetiminden gitti. Saray yönetimi tarafından hemen ardından ödüllendirildi. Geldiğimiz noktada Türkiye’nin içine düştüğü noktayı çok net gösteriyor. Demek ki saray yönetimine yakın durursanız ödüllendireceksiniz tarzında bir alt başlık açabiliyorsunuz. Bu da antidemokratik yaklaşımlari ortaya çıkaran bir durumdur.  Diplomasi ve  dış siyaseti bilmeyen Feyzioğlu umarım bu yanlıştan döner’’ dedi. 

‘Partiler arasında gezmek antidemokratik!’

İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye geçmesini değerlendiren Ercan, ‘’Bizim kabul edemeyeceğimiz şeyleri bir çırpıda hazmettiğini görüyoruz. Türkiye’de artık bunlara çok anlam veremiyoruz. Halkın iradesini bu şekilde keyfiyet ile partiler arasında gezmenin antidemokratik olduğunu düşünüyorum. İzmir halkı CHP’ye oy verdi. İzmirli seçmenlerin cevabını vereceğine ben eminim’’ dedi.

Yargı reformuna ihtiyacımız var

Yargı bağımsızlığının olmadığını belirten Ercan, ‘’Şu aşamada görüyoruz ki Bağımsız yargıdan söz etmek mümkün değil. Anayasa kararını bile uygulamayan hakimlerden hatta Recep Tayyip Erdoğan’ın ben bu davanın savcısıyım dediği davalardan bahsedersek dünyada hiç göremeyeceğimiz bir noktayız. Hiçbir devlet başkanı bu denli yargının içinde olamaz. Üçüncü dünya ülkelerinde bile böyle bir durum yok. Türkiye’de yargı tamamen ortadan kaldırıldı. Bütün ipler saray yönetimine bağlı hale gelmiştir. Yargı reformuna ihtiyacımız var. Bunun için demokratik bir yönetime ihtiyaç var. Yargı  bağımsızlığı ciddi bir kıskaç altında olduğumuzu düşünüyorum’’ ifadelerine yer verdi. 

Laiklik ve yargı bağımsızlığı ile ilgili çok ciddi bir kıskaç var 

Başörtü tartışmaları devam ederken yargı üyelerinin taraf gösterir bir şekilde giyinmesinin doğru olmayacağını belirten Ercan, ‘’Siyasi olarak sembol olabilecek giyim, kuşam vb şeylerin ne yazıkki hakimlerde savcılarda görmek ve hatta hangi tarikattan olduğunu bile anlaşılır şekilde turban takması noktasına geldik. Laiklik ve yargı bağımsızlığı ile ilgili çok ciddi kıskaç var. Yargı üyesinin bu denli şekli ve taraf gösterir bir şeyi taşıması ve bunu aleni olarak göstermesi doğru değil. Sivil hayatınızda istediğiniz şekilde giyebilir, dinizini yaşayabilirsiniz. Yargı üyesinin bu şekilde giyinmesi taraflarda şüphe uyandıracaktır. Yargı üyelerinin siyasi simge oluşmayacak şekilde giyinmesi en doğrusu. Bu anlamda bağımsız bir yargıdan bahsedeceksek adalete bakış açısının değişmesi lazım. Sürekli yargı sopası tepemizde dolaştırılıyor. İster istemez hak ve özgürlüklerin en büyük sorumlusu  barolardır. 2023’ün çok zorlu geçeceğini biliyorum. Hiçbir baskıya ve gösterilen sopalara boyun eğmeden biz Türkiye’yi demokratik bir çizgiye tekrar getireceğimize inanıyoruz’’ ifadelerini kullandı. 

Son 4 yıldır İzmir Barosu’nun kazanımları sıfır

Baro seçimleri öncesinde Çağdaş grubuna yönelik eleştiriler getiren Ercan, ‘’Çağdaş Avukatlar Grubu yönetiminde son 4 yıldır İzmir Barosu’nun kazanımlarına baktığımızda koca bir sıfır görüyoruz.  Genç meslektaşlarımızın ekonomik durumlarını yukarı çekecek projeler yapmak için harekete geçtik. Biz yönetim şeklini değiştirmek istiyoruz. Ne yazık ki meslektaşlarımızın seslerini yukarı duyurmaları çok güç. Herkesin sesini duyuracağı bir kurul oluşturmak gerekiyor. Genel kurul tadında büyük toplantılar yapacağız. En büyük sorunlarımızdan biri aidiyet duygusunun ortadan kalkmış olması. Somut örneklerden gidelim mesela en çok sıkıntı çektiğimiz müvekkil ilişkilerimizde finansal boyutun istediğimiz noktaya gitmemesi. Müvekkil ile bir noktadan sonra yüz göz oluyoruz. Biz göreve gelince finans yükünü bankalar aracığıyla meslektaşımızın üstünden almak istiyoruz. En büyük hatalardan biri de; yönetimler hep reaktif davranıyor. Siyasal iktidar önünüze tablo koyuyor siz reaksiyon gösteriyorsunuz ama çok geç. Bizim projelerle Ankara’ya gitmeniz lazım. Başkanlığa geldiğim zaman İzmir Barosu Başkanı bolarak  her ayın bir haftasını Ankara’da gideceğim. Gidip Ankara’nın kapılarını çalmak lazım. Kapı açılmadı mı ifşa edersin. O kurumlar bizim için var. Vatandaş, demokrasi ve hukuk için var. İzmir Barosu CMK ücretlerini en geç ödeyen baro haline geldi. Siz CMK’ya mahkum bir gençlik yarattınız. Bununla ilgili yollara çıksaydınız. Biz genç meslektaşlarımız için kalkıp Ankara’ya gideceğiz’’ ifadelerini kullandı. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası